,

'Öğretmenlerin istihdam sorunları araştırılsın' önerisi reddedildi

CHP'nin 'Öğretmenlerin istihdam sorunlarının araştırılması' için verdiği grup önerisi TBMM Genel Kurulu'nda reddedildi.

'Öğretmenlerin istihdam sorunları araştırılsın' önerisi reddedildi

İşte kelime kelimetartışmalar

Öneri: İstanbul Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Gökhan Günaydın tarafından öğretmenlerin istihdam sorunlarının araştırılması amacıyla 7/5/2024 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan 577 sıra no.lu Meclis Araştırması Önergesi’nin diğer önergelerin önüne alınarak görüşmelerinin 7/5/2024 Salı günlü birleşimde yapılması önerilmiştir.

BAŞKAN - Önerinin gerekçesini açıklamak üzere İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş’ın söz talebi vardır.
Buyurun Sayın Özçağdaş. (CHP sıralarından alkışlar)

CHP GRUBU ADINA SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, televizyondan ve dijital mecradan bizleri izleyen sevgili yurttaşlarımız; yağmurda, doluda, tufanda haklarını savunan atanamayan öğretmenlerimiz; hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum.
Bugün Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin 20 bin atama yapılacağı haberini kamuoyuyla paylaştı. Bildiğiniz üzere Adalet ve Kalkınma Partisi, sayın vekiller, yirmi iki yıldır iktidardasınız. Siz iktidar olmadan önce 68 bin olan atanmayan öğretmen sayısı -ki Genel Başkanınızın “Yahu neden atamıyorsunuz bunları?” dediği sayıdır- bugün 1 milyon oldu. Millî Eğitim Bakanlığının 974 bin 488 öğretmeni var. Bu yıl KPSS’ye başvuran öğretmen adayı sayısı 572 bin. Toplamda TÜRK EĞİTİM-SEN’in 69 ildeki araştırmasına göre 91.484 norm açığı var, 85 bin ücretli öğretmen var, Sayıştay rakamına göre 2021'de 138 bin açık var ve Sayın Bakanın Eylül 2023'te yaptığı açıklamaya göre toplamda 68 bin açık var. Yalnızca bu yıl emekli olan öğretmen sayısı 23.670 ve sizin açıkladığınız atanan öğretmen sayısı ise 20 bin. Yani iktidarınız bu yıl, emekli olan öğretmen kadar öğretmen atamış değil.
Millî Eğitim Akademisi gibi yepyeni bir öğretmen kıyımını icat etmekle övünen bir Bakanınız var. 3 turda öğretmenleri elemeyi hedefliyorsunuz. Türkiye'de bir atanmayan öğretmen problemi var. Öğretmenleri 1’inci turda KPSS ve mülakatla, 2’nci turda beş yüz elli saatlik formasyon eğitimiyle ki bu öğretmenlerimiz iki bin saat ders almaktadırlar; stajlarıyla, ödevleriyle, projeleriyle üç bin üç yüz altmış saat eğitim almaktadırlar ve üç yıl güvencesiz çalıştıktan sonra, üç yılın sonunda da nasıl eleyeceğiniz belli olmayan bir yöntemle de tekrar elenecektir. Yani yeni yöntem öneriniz ne? 3 kez, 3 tur elemeyi hedefliyorsunuz.
Sayın milletvekillerinin anlattıklarım pek ilgisini çekmiyor galiba; Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekillerine ilgilerini çekecek şeyleri anlatayım. 11 Nisan 2023, Ankara Spor Salonu, konuşmacı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Seçim Beyannamesi ve Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı. Kendi arasında gülüşen sayın vekiller, bakın, sizlerden bahsediyorum.
KADEM METE (Muğla) – Hocam, Genel Kurula hitap edin.
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (Devamla) - Sayın Tayyip Erdoğan, kamuda işe alımlarla ilgili mülakatın kaldırılacağını açıkladı.
Dinleyin, dinleyin.
KADEM METE (Muğla) – Genel Kurula hitap edin.
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (Devamla) - Genel Başkanınızın söylediğini söylüyorum. Seçim Beyannamenizin 345'inci sayfasında var, 345'inci sayfasında var. Yine, canlı yayında 12 Mayıs 2023'te dönemin Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer -sanırım burada yok bugün- mülakat olmayacak, artık KPSS puanlarına göre çok hızlı şekilde ataması…

KADEM METE (Muğla) – Siz hangi belediyenize kurayla eleman alıyorsunuz?
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (Devamla) - Ne bağırıyorsun?
KADEM METE (Muğla) – Siz hangi belediyenize mülakatsız eleman alıyorsunuz?
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (Devamla) - Niye bağırıyorsunuz? Hangi belediyeden? Senin Bakanının açıklamasını okuyorum.
BAŞKAN – Sayın Milletvekili, lütfen Genel Kurula hitap eder misiniz?
KADEM METE (Muğla) – Siz İstanbul Büyükşehir Belediyesine, Ankara Büyükşehir Belediyesine nasıl elaman alıyorsunuz? Kendiniz niye uymuyorsunuz.
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (Devamla) - Neden utanmıyorsun? Bakanının açıklamasını okuyorum.
BAŞKAN – Sayın Özçağdaş, lütfen Genel Kurula hitap edin.
KADEM METE (Muğla) – Genel Kurula konuş, Genel Kurula.
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (Devamla) – Şimdi, siz neden utanırsınız bilmiyorum. Ben Genel Başkanınızın ve Bakanınızın açıklamasını okuyorum, sen de bu açıklamayı kesmek istiyorsun. Ben sana söyleyeyim: Bakanınız “Mülakat olmayacak artık, KPSS puanına göre çok hızlı şekilde atamasını gerçekleştireceğiz. Engelli öğretmenleri nasıl bir hafta içerisinde atadıysak dolayısıyla bir hafta on gün içerisinde öğretmen ataması gerçekleşecek. Yani tek kriter KPSS olacak.” demiş. Sizin Bakanınız söylemiş, şimdiki milletvekiliniz söylemiş. Peki, Recep Tayyip Erdoğan ne demiş? 1 Nisan 2023, kaynak bir sosyal mecra: “Biz verdiği sözü göreve gelince unutanlardan, sandık ufukta görününce vaat bohçasını açıp seçim sonrası üzerine yatanlardan değiliz.
Biz sözüne, kavline sadık, vaatlerinin arkasında duran Cumhur İttifakı’yız. Milletimizin beklentilerini boşa çıkarmamakta kararlıyız.” Siz Türkiye'ye açıkça mülakatı kaldıracağınızı söylediniz. Genel Başkanınız aracılığıyla söylediniz, bakanlarınız aracılığıyla söylediniz, eksiklerinizi de söylediniz ve dolayısıyla sözünüzü çiğnemeye devam ettiniz.
KADEM METE (Muğla) – Siz yüzlerce belediyenize nasıl personel alıyorsunuz Hocam, onu da söyler misiniz?
Çıkmışken kürsüye, bir de onu söyleyin.
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (Devamla) – Peki, ne demek istiyorsunuz siz aslında? Sayın Bakan çıktı, 11 Eylül 2023’te dedi ki: “Mülakatları mülakat gibi yapacağız.” Neyi itiraf ediyorsun? Yirmi iki yıllık iktidarınızda mülakatları mülakat gibi yapmadığınızı itiraf ediyorsunuz siz aslında, Bakanınız aracılığıyla itiraf ediyorsunuz. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Özçağdaş.
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (Devamla) – Sadece sözünüzde durmadığınız gibi değil, aynı zamanda öğretmenlerin beklentilerini de gerçekleştirmiyorsunuz.
Şimdi size buradan sesleniyoruz: Dışarıda öğretmenlerin feryadını duyun. Yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkûm etiğiniz 1 milyon 155 bin öğretmenin sorunlarını çözün, insanca yaşam şartları sağlayın. Yirmi iki yıllık iktidarınız boyunca 68 binden 1 milyona yaklaştırdığınız atanmayan öğretmenlerin sorunlarını çözün. Söz verdiğiniz gibi mülakatları kaldırın. Ücretli ve sözleşmeli öğretmenlik emek sömürüsüdür, bir devletin ayıbıdır; bu uygulamalardan vazgeçin, atamaları yapın. 2022 KPSS sonuçlarıyla ek atama sözü verdiğiniz ve yine sözünüzü unuttuğunuz öğretmenlerin sesine kulak verin. Özel okullarda asgari ücretle çalışan öğretmenlerin sorunlarını çözün. Deprem bölgelerindeki atanmayan ve işsiz kalan öğretmenlerin sorunlarına çözüm bulun. Pedagojik formasyonu olmayan kişilerin okullara sokulması uygulamasına son verin. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SUAT ÖZÇAĞDAŞ (Devamla) – Hemen tamamlıyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Buyurun, selamlayın.
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) – Belediyeler sizde, çözün sorunları görelim.
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (Devamla) – Öğretmenleri elemek için mülakat uygulamasını kaldırın. Bu yaptıklarınızın hesabını mutlaka bu atanmayan öğretmelere vereceksiniz. Sizin neyden utandığınızı bilmiyorum ama Genel Başkanınızla beraber Türkiye’ye verdiğiniz sözlerin arkasında durun. Size sözlerinizi hatırlatıyorum.
Saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

SEDA GÖREN BÖLÜK (İstanbul) – Cumhurbaşkanı hepimizin Cumhurbaşkanı.
KADEM METE (Muğla) – Sizin yalanlarınızdan utanıyoruz.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) – Neyden utanıyorum biliyor musun? Bu ifadeleri kullanan bir vekille aynı dönemde vekillik yapmaktan, senin gibi biriyle aynı dönemde vekillik yapmaktan utanıyorum. Şu laflar söylenecek bir laf mı? Seni bunun için mi vekil seçtiler ya! Seninle aynı dönem vekillik yapıyorum, ona utanıyorum!
BAŞKAN – Öneri üzerinde Saadet Partisi Grubu adına söz talebi İstanbul Milletvekili Doğan Demir’e aittir.
Buyurun Sayın Demir.
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA DOĞAN DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tam bağımsız Türkiye için mücadele eden ve 6 Mayıs 1972’de daha 24-25 yaşlarındayken kıyılan 3 fidanımız; Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’ı saygı, sevgi ve özlemle anıyorum. Bu vesileyle, biraz önce burada tartışılan Kerbelâ katliamından dolayı da Hazreti Hüseyin’in direncini burada saygıyla anıyorum, Yezid ve soyunu buradan şiddetle kınıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin 20 bin öğretmenin atanacağını duyurdu.
Atamalarda da KPSS puanının yüzde 50’si, mülakat puanının da yüzde 50’si etkili olacakmış. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere “Mülakat kaldırılacak.” sözü sadece seçim bitene kadarmış. Ülkemizde iktidar tarafından tamamen deneme yanılma yöntemine çevrilen Millî Eğitim müfredatı, mevcut Bakanla birlikte en vasat dönemini yaşamaktadır. Hasan Ali Yücel’in koltuğunda böyle liyakatsiz bir Bakanının oturması Türkiye Cumhuriyeti tarihine düşen kara bir leke olarak kalacaktır. Ülkede öğretmen açığı olmasına rağmen, 2023 yılında emekliye ayrılan öğretmen sayısı 23.670 iken bugün duyurulan yeni atama sayısı 20 bindir; emekli olan öğretmenlerden açılan boşluk bile kapatılmamıştır. Buradan da anlaşılacağı üzere, Sayın Bakan sadece liyakatten değil, matematikten de sınıfta kalmıştır. 2002 yılında atama bekleyen öğretmen sayısı 68 bindi, 2023'te KPSS’ye başvuran öğretmen sayısı 572 bin; atanmaktan umudunu kesip başvuru yapmayanlarla birlikte atanmayan öğretmen sayısı 1 milyonun üzerindeyken 20 bin atama asla ve asla kabul edilemez. Her okulda 100 öğrenciye 1 rehber öğretmen düşmesi gerekirken bugün okullarda 1.000 öğrenciye 1 rehber öğretmen düşüyor. Yeni atama duyurusunda rehber öğretmenlere ayrılan kadro sadece 1.500. Sınavda dereceye girse bile mülakata takılıyor öğretmenlerimiz. Bu ülkede evlenmek, yuva kurmak için atanmayı bekleyen on binlerce evladımız var, onca emek verip okutup çocuğunun atanmasını bekleyen yüz binlerce aile var. Öğretmen olmak ve atanmak için öğretmenlerimizin yapması gerekenler: İyi bir puan almak, dört yıllık eğitim fakültesinde okumak ve mezun olmak, 3 ayrı alanda KPSS’ye girmek, mülakattan geçmek, Yusuf Tekin’in gönlünü hoş tutmak, Kaf Dağı’nı aşmak, Sahra Çölü’nü geçmek.
Değerli arkadaşlar, bu politikanın nedeni ne biliyor musunuz? Bir, “manevi danışman” diye okullara soktukları, ne olduğu, kim olduğu belirsiz kişilere yer açmaktır; ücretli öğretmenlik sistemi ile ücreti asgari ücretin bile altında verilen maaşla atanamayan öğretmenlere yapılan emek sömürüsüdür; atanamayan, ücretli öğretmenlik yapmayan öğretmenlerimizi özel okullarda asgari ücret altında çalışmaya mecbur bırakmak özel okulların ekmeğine yağ sürmektir. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DOĞAN DEMİR (Devamla) – Bitiriyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Buyurun tamamlayın Sayın Demir.
DOĞAN DEMİR (Devamla) – Özel okullarda asgari ücretin altında çalışan binlerce öğretmenimiz var; gerçek tablo bu ve bu tablo asla kabul edilemez.
En az 100 bin öğretmen ataması yapılmalı diyor, atanamayan tüm öğretmenlerimizin yanında olduğumuzu ve sesleri olacağımızı bildiriyorum. Sizlerin sesi ve sözü olacağız; başınızı dik tutun, sizler gelecek nesillerin emanet edildiği kutsal mesleğe sahipsiniz. Sabredin, karanlığın en koyu olduğu vakit ayın şafağa en yakın olduğu vakittir. “İtibarda tasarruf olmaz.” diyen Sayın Cumhurbaşkanımız, oysaki eğitimde tasarruf olmaz. Asıl beka sorunu eğitimdir diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Öneri üzerine İYİ Parti Grubu adına söz talebi Bursa Milletvekili Yüksel Selçuk Türkoğlu’na aittir.
Buyurun Sayın Türkoğlu. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

İYİ PARTİ GRUBU ADINA YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) – Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; ben öğretmen kökenli bir milletvekiliyim ve bugün sayıları 1 milyona varan atanmamış öğretmenlerin ne hissettiğini -muhtemelen burada en iyi bilenlerden- geçmişte onlarla çok ciddi mücadele vermiş bir eğitimci olarak hissedebiliyorum.
Bugün binlerce öğretmenin aile kurma hayalini yerle bir ettiniz, bugün binlerce öğretmenin öğrencilerle kara tahta başında buluşma hayalini yok ettiniz. Bugün aslında Türkiye'de meslek edinme maliyetlerinin bu kadar yüksek olduğu bir dönemde, hele hele öğretmen olabilmek için varını yoğunu ortaya koyan ailelerin çocuklarının umutlarının yine yerle bir olduğuna hep birlikte şahitlik ettik.
Hangi laftan anlayacağınızı samimiyetle bilemiyorum. Acaba hangi referans ve hangi emir AK PARTİ'li yöneticileri, Cumhurbaşkanını, Millî Eğitim Bakanını etkiler de insafa getirir de bu zulmü bitirir diye düşünürken bir kez daha hatırlatmak istedim. Yüce Kitabımız Kur'an-ı Azimüşşan'da Saff suresinde Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Niçin yapmayacağınız şeyleri söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz Allah katında çirkin bir iştir.” Ne demişti Sayın Cumhurbaşkanı? “Mülakatları kaldıracağım.” demişti. Sayın Millî Eğitim Bakanı ne demişti az önce? “68 bin öğretmen açığımız var.” demişti. Onun üzerinden geçenlerle sayı 80 bine ulaştı, 21 bin emekli öğretmenimiz var bu sene ve siz kaç atama yapıyorsunuz? Cumhuriyetin 100’üncü yılında 100 bin atama bekliyoruz diye kamuoyu beklentisi oluştuğu hâlde toplamda 20 bin söylüyorsunuz, yaptığınızda 10 bini geçmiyor. Neye itimat edip hangi emre uyacaksınız? Burada yalnızca atanamayan öğretmenler değil, atananlar ayrı dertli. Atanamadığı için gerçekten köle şartlarında, asgari ücretin de altında şartlarda özel eğitim kurumlarında çalışan binlerce öğretmen perişan. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Türkoğlu.
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) – Tamamlayacağım efendim.
Ücretli öğretmen meselesi tam bir kanayan yara, resmen devlet olarak anayasal suç işliyorsunuz, asgari ücretin altında öğretmen çalıştırıyorsunuz. Bir ücretli öğretmen tam zamanlı ancak 60 yıl çalışırsa belki emekli olabilecek. Madem atamayacaksınız 2002 yılında 50 bin civarında atama bekleyen öğretmen varken bu nasıl bir planlama ki şimdi 1 milyon oldu? Bu nedenle, üzerinizdeki binlerce hayalleri yerle bir edilmiş öğretmenlerin ahını lütfen düşünün. Bu atama yetmez, cumhuriyetin 100’üncü yılında 100 bin atama istiyoruz.
Teşekkür ederim. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Öneri üzerinde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi Grubu adına söz talebi İzmir Milletvekili İbrahim Akın’a aittir.
Buyurun Sayın Akın. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)

DEM PARTİ GRUBU ADINA İBRAHİM AKIN (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi partim adına saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan, 6 Mayısta idam cezasıyla katledilen Yusuf Aslan, Hüseyin inan ve Deniz Gezmiş’leri burada saygıyla anmak istiyorum. Onların idam sehpasına giderken “Yaşasın Kürt halkının ve Türk halkının kardeşliği.” şiarının fikrî takipçisi olduğumuzu buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, konuşmakta olduğumuz konu Türkiye'nin yarası. 2023 yılında KPSS’ye öğretmenlik alanından giren sayısı 572 bin. Yine, Sayıştayın 2019 yılında tespit ettiği öğretmen açığı 138 bin ve şu anda bilim insanları, eğitimciler 150 bin civarında öğretmen açığı olduğunu söylüyorlar ve aynı zamanda, Millî Eğitim Bakanı da bunun 20 binini atadığını söylüyor.
Aynı zamanda, biliyorsunuz, ücretli öğretmenlik hikâyesi var ve bu ücretli öğretmenlerimiz asgari ücretin altında, açıkçası kölelik sistemiyle karşı karşıya kaldıkları bir eğitim koşullarına hizmet etmeye çalışıyorlar. Neden öğretmen sayısı önemli? Çünkü bilimsel olarak sağlıklı, nitelikli ve ana dilde bir eğitimin yapılabilmesi için koşulların uygun olması gerekiyor. Normal koşullarda eğitimin verimli olabilmesi için, aynı zamanda, öğretmenin de verimli bir çalışma yapabilmesi için bunun çok önemli olduğunu herkes biliyor. Biz araştırmasını yaptığımızda Millî Eğitim Bakanına sorduk. Sorduğumuz sorunun biri şuydu: Neden ülkemizde son zamanlarda yoğun bir şekilde özel okullara insanlar öğrencilerini veriyorlar? Bunu sorduğumuzda Millî Eğitim Bakanını bize “OECD ülkelerine göre yarıdan fazla değil.” dedi. Oysa bizim araştırmalarımızda gördüğümüz durum şudur: Yurttaşlarımız OECD ülkelerine göre, bütçelerinden eğitime 2 kat fazla para ayırıyorlar. Biliyorsunuz, Avrupa'nın birçok yerinde eğitim ücretsiz ve gerçekten nitelikli eğitim yapılıyor. Biz de ülkemizin insanlarına nitelikli eğitim yapılmasını istiyoruz. O nedenle, hem KPSS’de çok başarılı olmuş öğrencilerimizin yok sayılması, aynı zamanda mülakat sistemi bu bakımdan niteliksizliği ortaya çıkarıyor. Nasıl mı çıkarıyor? Yine, bir soru önergemizde bu açığa çıktı. Mülakat sistemi, biliyorsunuz, dört beş yıl insanlar eğitim görüyorlar, eğitim sonrası, yetmiyor, KPSS’ye giriyorlar, en başarılı olanlar yine mülakata giriyor ve mülakat sırasında maalesef sorular karşısında telef oluyorlar. Gördüğümüz durum şu: Bu öğrenciler, açıkçası, siyasi tercihlere göre tercih ediliyorlar. Biz soru önergemizde birisini şöyle sorduk: “Bir okul müdürü nasıl oluyor da aynı zamanda Ülkü Ocakları Başkanı olabiliyor?” (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Akın.
İBRAHİM AKIN (Devamla) – “Bu, aynı zamanda bir siyasi tercihin ifadesi değil midir?” Bunu sorduğumuzda, Millî Eğitim Bakanı bize aslında ıvır zıvır cevaplar veriyor. Buradan bir kez daha söylüyoruz: KPSS meselesi, bir siyasal tercihin örgütlenmesi meselesidir, daha önce verdiğiniz sözlerde olduğu gibi KPSS konusunda da doğru söylemediniz, şu anda Millî Eğitim Bakanı KPSS’nin gerekli olduğunu söylüyor. Bir an önce bu Meclis araştırma yapmalıdır, önergeye katılıyoruz; araştırma yapmalıdır ki bu ülkedeki insanlar, yurttaşlar sağlıklı, nitelikli eğitim alabilsinler, çocuklarını özel okullara vermesinler ya da yurt dışında eğitim vermek zorunda kalmasınlar. Bunun, herkesin eşit bir şekilde eğitim hizmetinden yararlanmasından başka bir çözümü olmadığını, hem sağlıkta hem de eğitimde bunun mutlaka gerçekleştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Aksi takdirde adaletsiz, eşitsiz sistemin devam etmesini sağlayan bir anlayış gerçekleşecektir. Ben Meclisin bu konudaki önergeye sahip çıkmasını istiyorum.

DEM PARTİ olarak bu önergeye “evet” diyoruz.
Teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Öneri üzerinde Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına söz talebi Rukiye Toy’a aittir.
Buyurun Sayın Toy.  (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

AK PARTİ GRUBU ADINA RUKİYE TOY (Sivas) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun vermiş olduğu araştırma önergesi hakkında konuşmak üzere AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
İsrail'in 7 Ekimden bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 15 bini çocuk, 10 bini kadın 35 bine yakın Filistinli öldürüldü. Hamas’ın ateşkesi kabul ettiğini duyurmasına rağmen katliamlarına devam eden katil İsrail’i bir kez daha en derin duygularla lanetliyorum.
Değerli milletvekilleri, şüphesiz, hayatta her meslek kendi ölçeğinde kıymetlidir ve saygıdeğerdir fakat hiçbiri hepimizin tecrübe ettiği üzere, öğretmenlik kadar insan hayatında iz bırakmaz çünkü insan hayatı öğrenmek ve tatbik etmekten ibaret bir serüvendir. Bu sebeple de öğretmenlik bir meslekten öte, hayatımızın her döneminde farklı kişilerin üstlendiği, anne karnında başlayan ve ancak mezarda son bulan bir roldür. Hiç kuşkusuz öğretmenler, toplumsal hayatın her alanı ve her evresiyle iç içe olan 19 milyondan fazla öğrencisi, 74 binden fazla eğitim kurumuyla eğitim sistemimizin en önemli aktörüdür. Bu sebeple, eğitim- öğretim hizmetini yürüten öğretmenlerimizin günümüz koşullarında ihtiyaç duyulan bilgi, beceri ve tutumları kazanmış olarak gerekli psikolojik ve pedagojik kabiliyet ve donanımla mücehhez bir şekilde öğrencilerimizle buluşması gerekmektedir. Ekonomik, sosyal ve kültürel alanda büyümenin katalizörü olan öğretmenlerimizin gerekli niteliklere sahip olarak yetişmelerini sağladığımız, sorunlarını çözebildiğimiz her türlü maddi ve manevi sıkıntıdan uzak, huzurlu bir şekilde görev yapmalarını temin ettiğimiz ölçüde eğitimdeki başarımızın artacağından şüphemiz yoktur. Tüm bu beklentilerin karşılanması ve hedeflenen başarıların yakalanabilmesi için öğretmenlerimizin meslek öncesinden yetiştirilmelerinden mesleğe kabullerine, mesleki gelişimlerinden kariyer basamaklarında ilerlemelerine kadar meslekle ilgili tüm aşamalar bir bütünlük içerisinde ele alınmalıdır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ilk günden itibaren bu ilkeler ışığında eğitime verdiğimiz önem hiçbir şartta değişmemiştir. Hazırladığımız tüm bütçelerde en büyük payı eğitime ayırmışızdır. İktidarımız döneminde yapılan yatırımlar, gerçekleştirilen projeler ve uygulamaya konulan yeniliklerle Millî Eğitimimize ilişkin birçok yapısal sorun ortadan kaldırılmıştır. Bu durum, uluslararası izleme çalışmalarının sonuçlarına da yansımıştır. Öğrenci sayımızdaki artışımıza rağmen kalitemizin düşmediği OECD tarafından yapılan değerlendirmelerde ülkemizin PISA ve TIMSS performansının önemli bir artış eğiliminde olduğu belirtilmiştir. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Toy.
RUKİYE TOY (Devamla) – 2003-2024 yılları arasında toplam 799.517 öğretmen ataması gerçekleştirilmiştir, bu sayı güncel öğretmen mevcudunun yüzde 77,4’ünü oluşturmaktadır. Bu dönemde de Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları, Sayın Bakanlarımızın gayretleriyle mümkün olan en fazla sayıda gencimizi eğitim camiamıza dâhil edeceğiz fakat geldiğimiz noktada özellikle pandemiyle başlayan ve savaşların gölgesinde geçen son dört yılda hem Türkiye'de hem dünyada ekonomik ve sosyal hayat altüst olmuş, sonuç olarak sürecin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de özellikle ekonomi alanında da çok boyutlu sonuçları ortaya çıkmıştır.
Sözlerime son verirken bugün müjdesini verdiğimiz 20 bin sözleşmeli öğretmen atamasının ülkemize ve eğitim camiamıza hayırlı olmasını temenni ediyorum. Görevine başlayacak her bir öğretmenimize şimdiden başarılar diliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

(AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Öneri kabul edilmemiştir.
İYİ Parti Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi bulunmaktadır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
7/5/2024
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Danışma Kurulu 7/5/2024 Salı günü (Bugün) toplanamadığından grubumuzun aşağıdaki önerisinin İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.
Buğra Kavuncu İstanbul Grup Başkan Vekili
Öneri: İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar ve 19 milletvekili tarafından öğretmen alımlarında mülakat uygulamasının kaldırılması için yapılması gerekenlerin belirlenmesi amacıyla 25/10/2023 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak görüşmelerin 7/5/2024 Salı günkü birleşimde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN – Önerinin gerekçesini açıklamak üzere İYİ Parti Grubu adına söz talebi İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar’a aittir.
Buyurun Sayın Kırkpınar. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

İYİ PARTİ GRUBU ADINA HÜSMEN KIRKPINAR (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti Grubu olarak öğretmen alımı mülakatlarında ortaya çıkan hak ihlallerinin tespiti ve öğretmen istihdamının adil bir şekilde sağlanması maksadıyla vermiş olduğumuz araştırma önergesinin gerekçesini açıklamak üzere söz aldım.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bugün öğretmen atama sayısı ve takvimi nihayet açıklandı. Atama kontenjan sayısının ihtiyaca göre değil keyfiyete göre verildiğini hep birlikte görmüş olduk. Öğretmen sayısı emekli sayısına göre değil kamu hizmetindeki ihtiyaçlara göre belirlenmeliydi. 100 bini aşan norm ihtiyacı varken, 70 binden fazla ücretli öğretmen kadro beklerken, 23.670 kişi emekliliğe ayrılmışken ve en az 20 bin öğretmenimiz daha 2024 yılında emekli olacakken siz tasarrufu dokuz ay beklettiğiniz, sonrasında 20 bin atama lütfettiğiniz öğretmenlerimizden ettiniz. Şatafatınızdan ve lüksünüzden vazgeçemediniz.
Değerli milletvekilleri, öğretmenlerimize reva görülen atama sayısı akıllara Sokrates’in “Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız cehaletin bedelini hesaplayın” sözünü getiriyor. “Bütçede en çok payı eğitime ayırdık.” sözleriyle bu zamana kadar insanları kandırıp oyaladığınız bir süreç bu kadar kötü yönetilebilirdi Sayın Bakan; bunu siz başardınız. Türkiye’nin geleceği için mülakat zilletinden vazgeçemediniz, devletin sözünü çiğnettiniz, öğretmenlerimize yazık ettiniz. Mülakat emek hırsızlığıdır, kul hakkı yemektir. Kamuda en temel sorunlardan biri liyakatsizliktir. Mülakat adalet duygusunu zedeler, devlete karşı güveni yok eder.
Değerli milletvekilleri, 2018 yılından bu yılki atamalara kadar öğretmen atamalarının KPSS puanına eşit mülakat puanı verilerek yapılması adalet tahsisi için yerinde bir uygulamaydı ve Cumhurbaşkanı da genel seçim öncesinde mülakatın kaldırılacağının sözünü vermişti. Sayın Bakan “Mülakatı mülakat gibi yapacağız.” çıkışıyla önceki mülakatların güvenilirliğine gölge düşürmüş, aynı zamanda üniversitelerin öğretmen yetiştirme konusunda başarısız olduğunu ilan etmiştir. Eğitim fakültelerinde verilen eğitim programından mezun olanların diplomalarını geçersiz, müfredatı niteliksiz, akademisyen hocalarımızı da beceriksiz olarak görmektedir.
Değerli milletvekilleri, maksat öğretmen kalitesinin artırılmasıysa bunun yapılacağı yer değerlendirme aşaması olan mülakat yeri değil, öğretmen adaylarının mezun olmadan önceki yetiştirildiği üniversitelerimizdir.  20 bin öğretmen adayının kırk beş dakika ders anlatarak gireceği mülakat uygulamasını muhtelif kişilerden oluşan bir komisyon önünde, subjektif kriterler üzerinden yapmak asla sağlıklı ve objektif bir değerlendirme olmayacaktır. Ayrıca, Bakanlığa bağlı eğitim veren okullarda mülakata alınmadan ders verip yöneticilik yapan, bir kısmı eğitim fakültesi mezunu dahi olmayan çalışanlar bulunmaktadır. Sayın Bakan çocuklarımızı bu kişilere nasıl emanet etmektedir? “Milletle inatlaşmayacağız.” diyen Cumhurbaşkanı, “Kariyerimden olurum da mülakattan vazgeçmem.” diyen “mülakatsever” Sayın Bakan. Mülakat, yeni müfredat ve Millî Eğitim Akademisi gibi icatlarınızın kariyerinizde sizi nereye götüreceğini bilmiyoruz ama öğretmenlerimizi ve geleceğimiz olan evlatlarımızı felakete nasıl sürükleyeceğini öngörebiliyoruz. Bu hâlde, eğitimde başarı beklemeyin diyor, önerimize desteğinizi bekliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

(İYİ Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Öneri üzerine Saadet Partisi Grubu adına söz talebi İstanbul Milletvekili İsa Mesih Şahin’e aittir.
Buyurun Sayın Şahin. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Gündemimiz öğretmen atamaları ve mülakatların kaldırılmaması. Buradan geçen haftalarda uyarmıştık “Ne olur, dağ fare doğurmasın.” demiştik ama biz bu sözü söylerken 40 bin öğretmen atamasını kastederek söylemiştik; gördük ki dağ fare değil, farenin yavrusunu doğurdu. 20 bin öğretmen atamasının az olduğunun altını çizmek istiyoruz. Neye göre çizmek istiyoruz?
Devletimizin ihtiyacına göre çizmek istiyoruz. Anadolu Ajansından aldığımız kayda göre Sayın Millî Eğitim Bakanı 5 Eylül 2023'te 68 bin öğretmen ihtiyacının olduğunu belirtmişti, bugün geldiğimiz noktada 20 bin öğretmen ataması yapılıyor. Peki, neden? Buna ekonomik durumlar gerekçe olarak gösteriliyor. Şimdi, şu soruyu soruyoruz: Ya, ülkenin yönetilememesinin, ekonomik krizlerin bedelini gençlere ödetmek Allah'tan reva mıdır? Bunu özellikle paylaşmak istiyorum.
Bir de “Sayın Hazine ve Maliye Bakanıyla uzlaştık.” dedi. Uzlaşamasaydınız kaç sayı açıklayacaktınız, bunu da özellikle merak ediyorum. Bu sayı yeterli değildir, bu sayı revize edilmelidir, kontenjan artırılmalıdır; bunu özellikle paylaşmak istiyorum.
Sayın Demirel’in de dediği gibi “Dün altını çizmiştik, bugün üstünü çiziyoruz.” demeyin lütfen, çünkü mülakat sözünüz vardı, seçimden önce böyle bir söz verilmişti, AKPARTİ hesabından atılan “tweet”ler burada. Değerli arkadaşlarım, bunu da sizi yermek için değil, gençlerimizin, ülkemizin geleceği adına bir derdi paylaşmak için söylüyoruz.
Mülakatlar konusuna neden itiraz ediyoruz? Öznel değerlendirmelerden dolayı itiraz ediyoruz, kayırmacılığa alan açtığı için itiraz ediyoruz ve anlık strese bağlı gerçekçi olmayan sonuçlar doğurduğu için itiraz ediyoruz. Kayırmacılık dedim… Sayın Bakanımız daha önce şöyle bir şey demişti: “Sınav puanına ne ise mülakatlarda da genelde o veriliyor.” Şimdi, burada size şunu göstereceğim: Bakın, Emniyet Genel Müdürlüğünün meslekte yükselme sınavlarında 98 almış, 97 almış, elenmiş; 90'ın üzerinde 38 kişi var, elenmiş. Şimdi, şu tablolar ortada olduğu sürece gençlerimize “Türkiye'de kayırmacı bir düzen yok.” bunu anlatamazsınız arkadaşlar.
Evet, bir şeyin daha altını çizelim: Bu gençler mülakata mı hazırlanacak, mülakat sonuçlarını mı bekleyecek, yoksa yeni KPSS’ye hazırlanacak? Mülakatlar 1 Temmuzda başlıyor arkadaşlar. Bu gençler mülakat sonucunu mu bekleyecek, yeni sınava mı hazırlanacak? Bu çelişkiyi de size sunmak istiyorum. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Şahin.
İSA MESİH ŞAHİN (Devamla) – Bir şeyin altını çiziyorum, arkadaşlar, mülakatların kaldırılması konusundaki itirazımız devam ediyor, bunu özellikle paylaşmak istiyorum ancak bu dönem için konuşuyorum, bu mülakat uygulamasında da referans mektuplarının ortada gezdiği, bakan yardımcılarının telefonlarına WhatsApp mesajlarının düştüğü yani torpil mesajların düştüğü bir dönemi de görmek istemiyoruz. Bu konuya da çok net tepkimiz olacak, bunu da paylaşmak istiyorum. “Türkiye Yüzyılı, gençlerin yüzyılı” dedik, “Türkiye Yüzyılı, eğitimin yüzyılı” dedik ama gel gör ki o gençler eğitimden sorumlu Bakanı haftalardır istifaya davet ediyor; böyle bir çelişki var ortada.
Değerli milletvekilleri, bizim de derdimiz gençlerimiz, derdimiz adalet, derdimiz liyakatli bir düzenin inşa edilmesi, emanetin ehline verilmesi, derdimiz gençlerimizin umudu yurt dışında aramaması yani bizim derdimiz ülkemiz.
Değerli milletvekilleri, bu duygularla öneriye destek verdiğimizi ifade ediyor, İYİ Parti Grup Başkan Vekillerini de görevlerinden dolayı tebrik ediyorum.
BAŞKAN – Öneri üzerine Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi Grubu adına söz talebi Mersin Milletvekili Perihan Koca’ya aittir.
Buyurun Sayın Koca.

(DEM PARTİ sıralarından alkışlar)

DEM PARTİ GRUBU ADINA PERİHAN KOCA (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, Başkanlık Divanındaki kadın arkadaşlarımı kadın hareketinden gelen biri olarak saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Bugün sadece bir vekil olarak değil, aynı zamanda bir öğretmen olarak konuşacağım, aynı zamanda KHK'li bir eğitim emekçisi olarak konuşacağım bu öneride. Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin bugün 20 bin öğretmen atamasının yapılacağını sanki büyük bir müjdeymiş gibi ilan etti. Aynı şekilde, Yusuf Tekin, geçtiğimiz günlerde, itiraf şeklinde, katıldığı bir televizyon programında mülakatlarda herhangi bir kişiye kayırma yapmayacaklarını, adil bir süreç yürüteceklerini belirtmişti. Eğitimi dizayn sürecinin bir parçası olarak bizzat kendi getirdiğiniz ucube mülakat uygulamasını bir seçim yatırımı olarak kaldırmayı, hatırlarsanız, yine kendiniz vadetmiştiniz. Şimdi, o sözü tutmayacağınızı da yine kendi ağzınızla ifade ediyorsunuz. Yine, kendiniz açıkladınız, öğretmen ihtiyacının 68 bin olduğunu söylemiştiniz. Şimdi, bu sözü de tutmayacağınızı ifade ediyor, 20 bin atama müjdesi veriyorsunuz. Verdiğiniz tüm sözler, tüm vaatler her zamanki gibi şimdi de yalan çıktı ama bu, bir basiretsizlik değil, politik bir tercih.  Aslında bir kez daha sizin eğitim politikalarınızın iflas ettiğini bizlere gösteriyor. Eskisini mumla aratacak bir müfredatı aynı anda ne yazık ki hayata geçirmeye çalışıyorsunuz. Çünkü niyetiniz belli, sadece ve sadece kendi çıkarlarınızın, kendi ihtiyaçlarınızın neoliberal dünyanın ihtiyaçları çerçevesinde eğitimi şekillendirmeye çalışıyorsunuz. 20 bin atama sayısı da bu politik tercihin bir ürünü. Kaç öğretmen atayacağınıza, kasanın başına sermaye tarafından atanan sermaye memuru Mehmet Şimşek karar veriyor. Cumhurbaşkanının göz bebeği, uğruna bir gecede mevzuat değişikliği yapılan Bakan Yusuf Tekin de bu talimata uyuyor. “Bütçe kısıtlı, atama sayısı az.” diyorsunuz, o hâlde mülakatlarla nokta atışı yapıp ilerleyelim istiyorsunuz. Bu yüzden, seçim öncesinde verilen sözlerinizi yutarak “Mülakata devam.” müjdesi veriyorsunuz. Sözüm ona “tasarruf” deyip duruyorsunuz. Peki, neden eğitimden, öğretmenden tasarruf yerine, tasarrufu kendinizden başlatmıyorsunuz? Diyanet Başkanınızın bindiği araba ortada, taktığınız saatler ortada, saray yavrusu makam odalarınız ortada, şirketlerin, holdinglerin silinen vergi borçları ortada ama sizin tasarruftan anladığınız emekçinin, emeklinin, öğretmenin, yoksulun boğazına yapışmaktan başka bir şey değil. Bir kez daha ifade edeyim: Sizin bu ülkenin öğretmenine, öğrencisine, bu topluma vereceğiniz hiçbir şey kalmadı. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Koca.
PERİHAN KOCA (Devamla) – Öğrencilerin yaşamlarını mahvettiniz, eğitim emekçilerinin hayatını mahvettiniz, neredeyse öğretmenlik mesleğini bitirdiniz. Şu anda ülkenin dört bir yanında yankılanan “Yusuf Tekin istifa!” çağrılarını sizler duyuyor musunuz bilmiyorum ama öğretmenler “Yusuf Tekin istifa! diyerek feryat ediyorlar. İstifa çağrılarına kulak verin; öğretmenin, emekçinin ekmeğiyle ve geleceğiyle oynamayın diyorum.
Son olarak bir çağrıda bulunmak istiyorum. Öğretmenlik onuru için büyük bir mücadele veren, “Taban maaş haktır.” diyen Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası 26 Mayısta Ankara'da olacak; onların talepleri, mücadelesi bizim de talebimizdir, bu davetleri davetimizdir. 26 Mayısta biz de öğretmen arkadaşlarımızla birlikte omuz omuza olacağız.

(DEM PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Öneri üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz talebi İstanbul Milletvekili ve Fethi Açıkel’e aittir.
Buyurun Sayın Açıkel.

(CHP sıralarından alkışlar)

CHP GRUBU ADINA FETHİ AÇIKEL (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öğretmen atamaları teklifi hakkında Cumhuriyet Halk Partisi Grubum adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisimizi ve vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan önce, İstanbul'da bir okulumuzda yabancı uyruklu olduğu iddia edilen bir öğrenci tarafından yapılan silahlı saldırı sonucunda ağır şekilde yaralanan lise okul müdürümüz İbrahim Oktugan’a, öğretmenlerimize, eğitim camiamıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Yıllardır tüm uyarılarımıza rağmen düzensiz göç sorununu, okullarda şiddet ve yaralama olaylarını, gençlerin madde bağımlılığı sorunlarını âdeta hasıraltı eden ve bu sorunlar karşısında kafasını kuma gömen tüm Bakanlık yetkililerini anayasal sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye davet ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yirmi iki yıllık iktidarları boyunca cumhuriyet birikimini, Atatürk cumhuriyetini ve Tevhidi Tedrisat’ı bir parantez olarak gören bir Bakanlık ve bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bu aymazlık, 1 milyona yakın atanmayan öğretmen sorununa neden olan bir taassubu temsil etmektedir. Daha altı yedi ay öncesine kadar “68 bin öğretmen ihtiyacımız var.” deyip bugün 20 bin öğretmen atamasını müjde olarak sunan bu aymazlık ve bu samimiyetsizliktir. “Doğru düzgün mülakat yapacağız.” diyerek siyasi kıvraklık sergileyen ve eğitimin tüm paydaşlarını dışlayarak sözde maarif müfredatı hazırlayıp bunu Türkiye'ye dayatan yine bu anlayıştır. Bu anlayış yanlış yolda gitmekte ısrar etmektedir. Eğitim fakültelerinde verilen eğitimi beğenmeyip eğitim akademisi adı altında yeni bir garabeti öğretmen adaylarımızın önüne bu anlayış koymaktadır. Başta PDR öğretmenlerimiz olmak üzere verilen hiçbir söz tutulmamaktadır. Türk sanayisi ve KOBİ'lerimiz için elzem olan teknik ve mesleki öğretmenlerimiz için yeterli kontenjan ayrılmamaktadır. Gençlerimiz işsiz ve mesleksiz, KOBİ'lerimiz ustasız bırakılmaktadır. KPSS 2023 sınav sonucunu aldığı hâlde atanmayan öğretmenlerimizin hayalleriyle oynayan yine bu Bakanlıktır. Velhasılıkelam, Türkiye'ye ve eğitim sistemine bir kez daha ihanetin bakanlığı Millî Eğitim Bakanlığı olmuştur.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Millî Eğitim Bakanlığı Maarif Modeli önerisiyle açıkça göstermektedir ki… (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN –  Tamamlayın Sayın Açıkel.
FETHİ AÇIKEL (Devamla) – …cumhuriyetimizin tecrübeli ve liyakatli kadrolarından ziyade merdiven altı yapıların tesirinde kalan bir bakanlık hâline dönüşmüştür. Yakın zamandaki ÇEDES gibi Türkiye'ye empoze edilen ucube bir maarif modeliyle maalesef, yine, cahillerin ferasetine güvenen, ciddiyetten ve samimiyetten uzak bir bakanlık olmuştur. Bir kez daha söylüyoruz: Bu Hükûmet yüzünden umudunu yurt dışında arayan ne tek bir gencimiz ne cumhuriyetimizin genç öğretmenleri sahipsiz değildir. Atatürk cumhuriyetinin atanmayan hiçbir sınıf, branş, teknik ve mesleki öğretmeni sahipsiz kalmayacaktır, sahipsiz değildir çünkü Tevhidi Tedrisat’ın yeni kuşak Mustafa Necatileri, İsmail Hakkı Tonguçları, Hasan Ali Yücelleri genç öğretmenlerimizin arasından çıkmaktadır. Cumhuriyetimizin öğretmenleri haklarını ve kadrolarını kazanacaktır. Bu öneriyi destekliyoruz.
Yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Öneri üzerine Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına söz talebi Konya Milletvekili Orhan Erdem’e aittir.
Buyurun Sayın Erdem.

(AK PARTİ sıralarından alkışlar)

AK PARTİ GRUBU ADINA ORHAN ERDEM (Konya) – Sayın Başkan, Gazi Meclisimizin çok değerli milletvekilleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün öneriler -3 öneri de- eğitimle ilgili. Hepimiz için önemli bir konu ancak ben geçenki konuşmamda da ifade etmiştim. Öğretmenlik mezunu, atama noktasında süreci bekleyen gençlerimizin de beklentilerini, heyecanlarını, morallerini bozmamamız lazım. Şimdi, konuşmalarda daha önce “500-600 bin” denildi, bugün baktığım kadarıyla, hatta CHP'den Genel Başkan da söyledi “1 milyonun üzerinde atama bekleyen öğretmen…” Rakamları doğru kullanmamız lazım. Ben Plan ve Bütçe Komisyonu üyesiyim, orada Millî Eğitim Bakanımıza sordum; en son alımlarda ne kadar öğretmen başvurdu, 2023 içindeki 20 bin atamada? 125 bin öğretmenin 60 puanın üzerinde branşlarda başvurduğunu söyledi. Peki, KPSS'ye öğretmen olabilmek için giren öğrencimizin, mezun olan öğretmen adaylarımızın sayısı kaç? 335 bin. Şunu da unutuyoruz: Özelde de 200 bin öğretmen istihdam ediliyor şu anda. Onlar da devletin imkânları nedeniyle her atamada atanmak üzere geliyor. Bu bakımdan, evet, dışarıda atanmak için sıra bekleyen veya süreci bekleyen… Yani bunu da düzeltmek lazım “atanamayan öğretmen” ifadesini. O zaman “atanamayan hukukçu”, “atanamayan iktisatçı…” Burada “atama bekleyen mezun öğretmen adaylarımız” dememiz gerekiyor. Tabii ki devletin çoğunlukla atama yapacağı bir alandır, AK PARTİ iktidarı döneminde de 800 bin atama yapılmıştır. Belki 400-450 bin emekli olan vardır ama 2 katı da atama yapılmıştır. Ayrıca gerçekten artık öğretmenlik atanmak için de çok cazip bir hâle geldiği için… Ben hep söylüyorum, emeklerinin karşılığını hiçbir ücretle ölçemeyiz ama biz 2002’de geldiğimizde 635 lira alıyorlardı, dolara böldüm 423 dolar, bugün bir başöğretmen 51.472 lira alıyor, 1.600 dolar. Genelde öğretmenlerimiz bir öğretmenle evli, evlerine bugün 100 bin lira, yeni atandıysa 80 bin lira… (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın sayın milletvekili.
ORHAN ERDEM (Devamla) – …ikisi öğretmense veya kamuda çalışıyorsa maaşlar giriyor. Yeter mi? Yetmez ama nereden nereye geldik. Biz daha önce sadece öğretmenlikle geçinemeyip pazarlarda, farklı noktalarda çok fotoğraflar görmedik mi? Bugün öğretmenimizin itibarını bir noktaya getirdik, inşallah atamalarını daha da çoğaltırız. Şu anda toplamda 70 bin civarı millî eğitimin bugün verdiği rakamlara göre açık var ama kamuda birçok noktada açık var, hepsini bir anda atamak da mümkün değil, gittikçe artarak bunları halledeceğiz.
Bir şeyi daha düzeltelim, ben de millî eğitimde görev yaptım, mülakat hiçbir zaman yapılmadı, KPSS puanları mülakatta da aynen verilerek bugüne gelindi.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum… Önemli bir konu, tartışmamız gerekir ama doğruların ifade edilmesi gerektiğini de söylemek istiyorum. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ORHAN ERDEM (Devamla) – Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN – Öneriyi… BÜLENT KAYA (İstanbul) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Kaya.
BÜLENT KAYA (İstanbul) – Sayın Başkanım, AK PARTİ’li değerli milletvekili hatibimiz hiçbir zaman mülakatın yapılmadığını, yazılıda alınan puanın aynen verildiğini söylüyor. Peki, bu kadar öğretmen adayımızı, bu kadar bürokratımızı şekli olan bir mülakata niye mecbur kılıyoruz eğer dediği doğruysa? Yani özrü kabahatinden daha büyük bir açıklama bu. Mülakat yapılıyor mu, yapılmıyor mu? Bunu öğretmenlerimize net ifade etsinler. Yok, yazılıda alınan puanı aynen mülakata veriyorlarsa binlerce öğretmenimizi niçin mülakat gibi ekstra bir meşguliyet içerisine koyuyorlar? Bunu da zaman israfı, kaynak israfı olarak herhâlde kamuoyuna izah etmek zorunda diye düşünüyorum.
BAŞKAN – Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Öneri kabul edilmemiştir.

Kaynak : Gazete Memur

İlişkili Haberler

Manşetler