Kurumumuzca yapılan değerlendirme neticesinde; başvuru üzerine Kurumumuzun yazısı ile açılan soruşturma sonrası 17.12.2024 tarihli Muhakkik Raporunda; tüm tanık ifadelerinin birbiriyle örtüştüğünün, öğretmenin görevini yerine getirmede eksik ya da hatalı bir davranış göstermediğinin, öğrenci ve veliye karşı planlı, maksatlı ve kasıtlı bir davranış içinde bulunmadığının belirtildiği, 17.04.2024 tarihinde eski sınıfındaki yedi yaşlarındaki altı çocuğun kendisine şiddet uyguladığını iddiasına ilişkin Fatih Çocuk Büro Amirliğinin tahkikat evraklarında bahse konu olaya dair herhangi bir kamera kaydına ve güvenlik kamerasına rastlanmadığının belirtildiği, öğretmenin olaydan haberdar olduğuna ilişkin veri tespit edilemediği, ilgi öğretmen adına sahte hesap açıp bilgilerini (İkametgahı, telefon numarası, mesleği) deşifre ettiği ve adına paylaşımlar yaptığı bu yüzden savcılığa suç duyurusunda bulunulduğu iddia edilen başvuranın annesinin iddiasına ilişkin ise bir tespit yapılmadığı, başvurudaki iddialarını tevsik edici bir belge tespit edilemediği için idari inceleme ve soruşturmaya konu işlemler yönüyle başvurunun reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
SAYI : 2025/1636-S.25.2497
BAŞVURU NO : 2024/11049
KARAR TARİHİ : 14/02/2025
1.BAŞVURANIN İDDİA VE TALEPLERİ
I.Kurumumuza çocuk internet sayfası (www.kdkcocuk.gov.tr) üzerinden yapılan başvuruda başvuran çocuk, bir arkadaşının daha . isimli öğretmen kaynaklı sorun yaşayarak dönem ortasında okul değişikliği yapmak zorunda kaldığını, daha önce Kurumumuza yaptığı ve sınıf öğretmeni tarafından kendisine fiziksel ve psikolojik şiddet uygulandığını belirttiği M / numaralı başvurusunda geri bildirimin ilgili makamlarca tarafına yapılmadığını belirterek gereğinin yapılmasını talep etmektedir.
II.İDARENİN BAŞVURUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARI
2.Kurumumuzca şikâyet başvurusunun çözüme kavuşturulması amacıyla Milli Eğitim Bakanlığından bilgi ve belge talebinde bulunulmuştur.
2.1.Kurumumuzun bilgi ve belge talebine istinaden İstanbul Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğünün 02.01.2025 tarihli ve E---sayılı cevabi yazısında özetle;
2.2.İlçeleri ^^M İlkokulu Sınıf Öğretmeni . ’ın öğrencisi■ ■^H fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, öğrenciye eski sınıfındaki 6 çocuğun şiddet uyguladığı ve öğretmenin bu durumu gördüğü halde müdahale etmediği konusundaki müşteki iddiaları ile tanık ifadeleri değerlendirildiğinde, öğretmene isnad edilen şikâyet konularının sübut bulmadığı, öğretmenin görevini yerine getirmede eksik ya da hatalı bir davranış göstermediği, öğrenci ve veliye karşı maksatlı ve kasıtlı bir davranış içinde bulunmadığı ve bu nedenle sınıf öğretmeni . hakkında işlem tayinine gerek olmadığı açıklamasına yer verilmiştir.
V. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
A. Hukuka, Hakkaniyete ve İnsan Haklarına Uygunluk Yönünden Değerlendirme
9. 05.09.2024 tarihli başvuruda başvuran çocuk özetle, bir arkadaşının daha . isimli öğretmen sebebiyle sorun yaşayarak dönem ortasında okul değişikliği yapmak zorunda kaldığını, daha önce Kurumumuza yaptığı ve sınıf öğretmeni tarafından kendisine fiziksel ve psikolojik şiddet uygulandığını belirttiği M / numaralı başvurusunda geri bildirimin ilgili makamlarca tarafına yapılmadığını belirterek konunun ivedilikle ve esasen incelenmesini talep etmiştir.
10. Kurum kayıtlarının tetkiki neticesinde; başvuranın 05.07.2024 tarih ve M / numaralı “senenin başından beri eski sınıfı 1-B sınıf öğretmeni . tarafından fiziksel ve psikolojik şiddet gördüğünü, annesinin öğretmeni okul müdürüne şikâyet ettiğini, bu süreçte öğretmenin kendisine daha da kötü davrandığını, hem sınıftaki çocuklardan şiddet gördüğünü hem de suçsuz yere rehberlik servisine yönlendirildiğini, rehber öğretmenin de kendisine inanmadığını ‘sinirlendirme beni yalancı’ diyerek bağırdığını, ondan da korkmaya başladığını, 17.04.2024 tarihinde eski sınıfındaki 6 çocuğun kendisine şiddet uyguladığını ve öğretmeninin her şeyi gördüğünü ancak müdahale etmediğini, okul çıkışında annesinin çocuk şubeye götürdüğünü, darp raporu alındığını, bu olay üzerine sınıfının değiştiğini, başka sınıfa geçmesine rağmen teneffüslerde ve okul çıkışında . öğretmenin sözlü tacizlerinin devam ettiğini ve öğretmenin eski sınıfındaki arkadaşlarını üzerinde akran zorbalığı için provoke ettiğini, annesinin kendisini tek başına büyüttüğünü, başka bir okula göndermeye ve servis ücreti ödemeye bütçesi olmadığını, evlerine en yakın ve e-devlet uygulamasından ikametlerine çıkan okulun burası olduğunu, önümüzdeki eğitim öğretim döneminde yeniden aynı kötü muameleleri yaşamak istemediğini belirterek gerekenin yapılmasını” talep ettiği başvurusu hakkında 11.07.2024 tarih veM / -S. sayılı Gönderme Kararı verildiği, Gönderme Kararına cevaben Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığının 18.07.2024 tarih ve sayılı yazısında “…yasal süre içerisinde iyi yönetim ilkelerine uygun olarak Valiliğiniz (İstanbul Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü) tarafından tesis edilecek gerekçeli işlem sonucunun ivedilikle başvuru sahibine ve Kamu Denetçiliği Kurumuna gönderilmesi…” ifade edildiği tespit edilmiştir.
11. Kurumumuzca yapılan inceleme ve araştırmada ilgili idare özetle;
11.1. Öğretmene isnad edilen şikâyet konularının sübut bulmadığı, öğretmenin görevini yerine getirmede eksik ya da hatalı bir davranış göstermediği, öğrenci ve veliye karşı maksatlı ve kasıtlı bir davranış içinde bulunmadığı ve bu nedenle sınıf öğretmeni . hakkında işlem tayinine gerek olmadığına dair muhakkik raporu sunmuştur.
11.2. 17.12.2024 tarihli Muhakkik Raporunda özetle;^MH İlkokulu Sınıf Öğretmen | . ifadesinde özetle, öğretmenlikte 27.yılını çalıştığını, bu tarihe kadar meslek etiğine aykırı hiçbir davranışının olmadığını dolayısıyla kendisi hakkında hiçbir öğrenci ya da velisi tarafından şikayete konu olmadığını, 14.08.2023 tarihinden itibaren İlkokulunda görev yapmaya başladığını, iddia edildiği gibi öğrencilere yönelik fiziksel ya da psikolojik şiddet uygulamasının söz konusu olmadığını, iddianın gerçek dışı olduğunu, öğrencisi ■ ■ ’nin akran zorbalığı hususunda, kendisine diğer öğrencilerinden şikayetler aldığını, şikayetinden sonra öğrencisi ■ ■ sınıfta daha da artan taşkın davranışlar göstermeye başladığını, şikayetler artınca rehberlik servisine yönlendirdiğini, şikayetçi velinin diğer velileri de etkilemek adına şahsına yönelik mesleğini zedeleyici konuşmalar yaptığını, öğrenci ya da veli ile ilgili kendisinin bir sorunu bulunmadığını, diğer sınıf velilerinin kendisine yönelik iddiaların asılsız olduğuna inandıklarını ve bunu yazılı olarak okul müdürüne de ilettiklerini, şikayetçi velinin telefonuna mesajlar attığını, adına sahte hesap açıp bilgilerini (İkametgahı, telefon numarası, mesleği) deşifre ettiğini ve adına ahlak dışı paylaşımlar yaptığını bu yüzden savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, Youtube’da okulu ve kendisini suçlayan paylaşımlar yaptığını, öğrencisinin sınıf değişikliğinden sonra hiçbir bağı ve iletişiminin olmadığını, hakkındaki iddiaların asılsız, gerçek dışı olduğunu belirttiği,
11.3. Rehber Öğretmenin ifadesinde özetle, veli şikayetinde kendisine isnat edilen suçlamaları kabul etmediğini, okulun açıldığı ilk günlerde öğrenci ile görüşmeler yaptığını, öğrencinin rehber öğretmenden korkması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, öğrenciye yönelik söylediği iddia edilen sözlerin gerçeği yansıtmadığını ifade ettiği,
11.4. Müdürün ifadesinde özetle; velinin kendisi ile görüşülmediği, ilgilenilmediği şeklindeki iddialarının doğru olmadığını, çok defalar rehber öğretmen de davet edilerek veli ile görüşmeler yapıldığını, veliyi odasından kovmadığını; velinin, şikayetçi olduğu öğretmenin okuldan atılmasını istediğini, kendisinin kadrolu bir öğretmeni okuldan atmak gibi bir yetkisinin bulunmadığını, velinin ilgili öğretmen hakkında internetten uygun olmayan bilgiler paylaştığını, gelişmeler neticesinde rehberlik kararı ile öğrencinin başka bir sınıfa verildiğini belirttiği,
11.5. Öğrenci velisinin ifadesinde özetle; ilgili velinin sınıf öğretmeni hakkında uygun olmayan paylaşımları olduğu, whatsapp veli gurubunda uygunsuz saatte veliler ile tartışmaya girdiği, tüm sınıf velilerinin buna şahit olduğu, ilgi öğretmene aslı olmayan iftiralar atıldığı” şeklinde ifadelerde bulunulduğu anlaşılmıştır.
11.6. Bununla birlikte Raporda; “…inceleme süreci İlçemiz^MH İlkokulu öğrencisi M ■ ^H 05.07.2024 tarihinde Sınıf Öğretmeni . hakkında, Kamu Denetçiliği Kurumu’na (Ombudsmanlık) eski sınıf öğretmeni ve rehber öğretmenin kötü muamelesi, şiddet ve akran zorbalığı iddialarını içeren başvuru ile başlamıştır. … İfadeler değerlendirildiğinde; Müşteki Öğrenci Velisi . ’nin iddia ve şikayetlerini, ifadesinde de tekrarladığı görülmüştür. Tanık ifadeleri değerlendirildiğinde ise; tüm tanık ifadelerinin, birbiriyle örtüştüğü, öğretmenin görevini yerine getirmede eksik ya da hatalı bir davranış göstermediği, öğrenci ve veliye karşı planlı, maksatlı ve kasıtlı bir davranış içinde bulunmadığı ve Sınıf Öğretmeni . haksızlık yapıldığı konusunda birleştikleri anlaşılmıştır.” ifade edilmiştir.
12. Kurumumuzun ek bilgi ve belge talebine istinaden Fatih Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğünün 02.02.2025 tarihli ve E- - - sayılı cevabi yazısı ve eklerinde özetle;
12.1. 17.04.2024 tarihinde eski sınıfındaki 6 çocuğun kendisine şiddet uyguladığını ve öğretmeninin her şeyi gördüğünü ancak müdahale etmediği iddiasına ilişkin Fatih Çocuk Büro Amirliğinin tahkikat evraklarında; çocuğun annesinin sınıf öğretmeni ile sınıf temsilcisinden şikâyetçi olduğu, 20.04.2024 tarihli Araştırma Tutanağında; “17.04.2024 günü saat 18:00 sıralarında gerçekleşen ve 19.04.2024 günü saat 16:00 sıralarında tarafımıza intikal eden bölgemiz idaresi ^M Mahallesi, ^MH Caddesi üzerinde bulunan ^M İlkokulunda gerçekleşen ve M / suç numarası ile tahkikatı yürütülen “Kasten Yaralama-Tehdit” konusu ile ilgili olarak yapılan olay anını gören kamera ve güvenlik kamerası ile ilgili araştırmada bahse konu yaralama ve tehdit olayına dair herhangi bir kamera kaydına ve güvenlik kamerasına tarafımızca rastlanmamıştır. …” ifade edildiği, S.B.Ü İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan Darp Raporunda; “Genel durumu iyi, bilinci açık, oryante, koopere”, “Muayene bulguları dikkate alındığında … kişinin vücudunda harici yeni travmatik bir bulgu olmadığı kanaatini bildirir hekim raporudur.” ifade edildiği, diğer eklerde ise, çocuğun annesinin Şikâyetçi İfade Tutanağı, şikâyetçi olunan sınıf annesinin Şüpheli İfade Tutanağı, bir veliden alınan Bilgi Alma Tutanağı, çocuğun Mağdur/Şikâyetçi İfade Tutanağı sunulduğu olayı gerçekleştirdiği iddia edilen eski sınıfındaki yine yedi yaşlarındaki çocuklara ilişkin herhangi bir evrak bulunmadığı tespit edilmiştir.
13. Kurumumuzun ek bilgi ve belge talebine istinaden Adalet Bakanlığından alınan 03.02.2025 tarihli ve E- [ - - - / sayılı cevabi yazı ve eklerinde özetle;
13.1. 28.01.2025 tarihli Bilgi Notu’nda 17.04.2024 tarihinde eski sınıfındaki 6 çocuğun kendisine şiddet uyguladığını ve öğretmeninin her şeyi gördüğünü ancak müdahale etmediği iddiasına ilişkin “…Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü^^^■■H Polis Merkezi Amirliği tarafından hazırlanan tahkikat evrakı 22.01.2025 tarih ve ^H - - - sayı numarası ile Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderildiği, Cumhuriyet Başsavcılığımızca tahkikat evrakı soruşturmaya kayıt edilerek Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Bürosuna tevzi edildiği, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Bürosunca 28.01.2025 tarihinde tefrik kararı verilerek . yönünden kamu görevlisi olması sebebiyle büromuza gönderildiği, soruşturma dosyasında Mağdurun . . olduğu, şüphelinin . olduğu, üzerine atılı suçlamanın ‘görevi kötüye kullanma’ suçu olduğu anlaşılmıştır. Soruşturma dosyası uhdemizde derdest olup, henüz karar verilmemiştir.” ifade edilmektedir.
14. 2023-2028 Çocuk Hakları Stratejisi ve Eylem Planında; “Çocuğa Yönelik Şiddet: Çocuğun sağlığı, yaşamı, gelişmesi veya onuru açısından fiili veya potansiyel zarar ile sonuçlanan her türlü ihmal, istismar, davranış ve sömürüyü,…ifade eder.” şeklinde tanımlanmış ve konunun önemi; “Çocuk refahını etkileyen en önemli unsurlardan bir diğeri de gerek aile ve sosyal çevresi içinde, gerekse akranlar arası gerçekleşen şiddet olgusudur. Ülkemizde, hangi koşullar altında ve hangi nedenle olursa olsun şiddete sıfır tolerans yaklaşımı ile çocuğa yönelik şiddet unsurlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin çalışmalar yürütülmektedir. Çocuğa yönelik şiddetin önlenmesi, şiddet olgusunun çok yönlülüğü nedeniyle bütüncül bir yaklaşımla etkin bir mücadele gerektirmektedir. Çocuğa yönelik şiddetle mücadele konusunda çeşitli kurum ve kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerin iş birliği ile yapılması gereken önemli görevler bulunmaktadır. Bu çerçevede çocuğun bakımından sorumlu kişiler ile çocukla çalışanlar başta olmak üzere toplumun; şiddet, şiddetin zararları ve olumlu sorun çözme yöntemleri konularında farkındalığının artırılması gerekmektedir. Bununla birlikte, çocuklara yönelik akran zorbalığına ilişkin farkındalık çalışmalarının yapılması, kendini ifade etme becerisi, öfke ile başa çıkma ve stres yönetimi, özel alanının farkına varabilme ve diğer insanların özeline saygı duyarak çevresi ile arasına sağlıklı sınırlar koyabilme becerisi kazandırılması önemlidir.” şeklinde ifade edilmiştir.
15. Genel Yorum No. 13 (2011) Madde 19: Çocuğun şiddetin her türünden masun olması hakkında; “…Şiddetin tanımı: Bu Genel Yorumun amaçları açısından ‘şiddet’, 19’uncu maddenin 1’inci paragrafında olduğu gibi ‘her çeşit bedensel veya zihinsel saldırı, yaralanma veya istismar, ihmal veya ihmalkâr muamele, ırza geçme dahil her türlü istismar ve kötü muamele’ anlamında kullanılmaktadır. Görülen zararı anlatmak üzere kullanılan diğer terimler (yaralanma, istismar, ihmal veya ihmalkâr muamele, kötü muamele ve sömürü) de eşit ağırlık taşımasına rağmen, burada ‘şiddet’ terimi 2006 BM Çocuklara Yönelik Şiddet Araştırmasına uygun olarak çocukların maruz kaldıkları her türü zarar ve olumsuzluğu anlatmak için seçilmiştir. Yaygın kullanımda “şiddet” teriminden çoğu kez yalnızca ‘fiziksel’ zarar ve/veya ‘kasıtlı’ olarak verilen zarar anlaşılır. Bununla birlikte Komite özellikle vurgulamak ister ki, bu Genel Yorumda ‘şiddet’ teriminin seçilmesi, hiçbir biçimde, fiziksel ve/veya kasıtlı olmayan zararın (örneğin, diğerlerinin yanı sıra, ihmal ve psikolojik anlamda kötü muamele gibi) etkilerini ve bu sorunun da ele alınması gerekliliğini azımsama şeklinde yorumlanamaz. …16. Çocuklara yönelik şiddetin maliyeti: Çocukların korunma haklarından imtina etmenin insani, sosyal ve ekonomik maliyetleri çok büyük ve kabul edilemez niteliktedir. Bu durumun doğrudan maliyetleri arasında tıbbi bakım, hukuksal ve sosyal refah hizmetleri ve alternatif bakım masrafları yer almaktadır. Dolaylı maliyetler ise, muhtemelen kalıcı yaralanmaları ve engellilikleri, psikolojik olumsuzlukları, mağdurun yaşam kalitesi üzerindeki olumsuz etkileri, eğitimin aksaması veya kesilmesini ve çocuğun gelecekteki yaşamında verimlilik kayıplarını içerir. Şiddet deneyimi yaşamış çocukların işledikleri suçlar sonucunda ceza adaleti sistemine binen yük de bu maliyetler arasındadır. …” şeklinde ifade edilmiştir.
16. Avrupa Konseyinin Çocukların Şiddete Karşı Korunmasına İlişkin Bütüncül Ulusal Stratejilere dair Politika Rehberi amacı; “Bu rehberin amaçları: a. Özellikle şiddet mağduru olan çocukların haklarının korunması; b. Çocuklara yönelik her türlü şiddetin önlenip bunlarla mücadele edilmesi ; c. Çocukların şiddete karşı korunması için bütüncül ulusal stratejilerin yaygınlaştırılması, benimsenmesi, uygulanması ve izlenmesi ; d. Çocuk haklarını güvenceye almak ve çocukları şiddete karşı korumak için uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesidir.” olarak belirtilmiş ve “Rehberin temel tavsiyelerinde, çocukların şiddete karşı korunması için bütüncül bir ulusal stratejinin geliştirilmesinin gerekli olduğu anlatılmaktadır. Söz konusu strateji, mevcut bilimsel bilgilere dayalı, yeterli insan kaynakları ve malî kaynaklarla desteklenen, tek bir kuruluş (mümkünse ve ulusal mevzuata uygun bir şekilde) tarafından koordine edilip izlenen, belirli bir zaman çerçevesi ve gerçekçi hedefleri olan ve çocuk haklarının yaygınlaştırılması ve korunmasına yönelik ulusal bir politikayla tam olarak ilişkilendirilmiş çok yönlü ve sistematik bir çerçeve olarak anlaşılmalıdır.” şeklinde ifade edilmiştir.
17. Aynı konu ve taleple yapılan 05.07.2024 tarih ve M / numaralı ilk başvuruda; başvuruya konu iddialar ile bilgi ve değerlendirmeler dikkate alınarak çocuk haklarına duyarlı bir yaklaşımla başvurunun ana hizmet biriminde incelenmesi, Bakanlık Müfettişlerince gizliliğe riayet edilmesi suretiyle tarafsız, bağımsız ve usulüne uygun şekilde idari ve disiplin yönlerinden konunun soruşturulup soruşturulmadığının araştırılması, soruşturulmadı ise başvurunun değerlendirilmesi ve gereği için Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’na 11.07.2024 tarih veM/ -S. sayılı Gönderme Kararı verilerek, İdare tarafından yapılacak soruşturmada; dile getirilen iddialar ve çocuğun psikolojik durumu dikkate alınarak soruşturma sürecinde okulda öğretmenlerin ve idarecilerin çocuğa karşı geliştirebileceği olası olumsuz tutum, davranış ve eylemlere yönelik önleyici tedbirler alınması ve okulda benzer durumların tekrarının önlenmesi, öğrencilerin bireysel ve psikolojik gelişimlerini olumsuz etkileyebilecek başvuruya konu olumsuz tutum ve davranışların ortadan kaldırılması, çocukların eğitim hakkına tam olarak, etkin bir şekilde ve sağlıklı bir ortamda erişiminin sağlanması ve eğitici/idareci personelin uygun iletişim modelini kullanmalarının teşvik edilmesi amacıyla okuldaki öğretmenlere ve idarecilere yönelik gerekli mesleki eğitimin verilmesi ile devletin, konuyla ilgili uluslararası ve ulusal hukukta mevcut yükümlülükleri doğrultusunda çocuğa yönelik tüm eylemlerde çocuğun üstün yararının öncelik oluşturması ilkesinin dikkate alınması suretiyle incelenmesi hususlarının gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir.
18. Aynı konu ve taleple yapılan 05.09.2024 tarihli bu başvuruda ise, 12.09.2024 tarihinde ilgili İdareden bilgi ve belge talebinde bulunulmuştur. İlgili İdarenin cevabi yazısı 13.01.2024 tarihinde Kurumumuza ulaşmış olup cevapta soruşturmanın tamamlandığı ve bahse konu öğretmene isnad edilen şikâyet konularının sübut bulmadığı, öğretmenin görevini yerine getirmede eksik ya da hatalı bir davranış göstermediği, öğrenci ve veliye karşı maksatlı ve kasıtlı bir davranış içinde bulunmadığı ve bu nedenle sınıf öğretmeni hakkında işlem tayinine gerek olmadığı belirtilmiştir.
19. Kurumumuzca yapılan değerlendirme neticesinde; başvuru üzerine Kurumumuzun yazısı ile açılan soruşturma sonrası 17.12.2024 tarihli Muhakkik Raporunda; tüm tanık ifadelerinin birbiriyle örtüştüğünün, öğretmenin görevini yerine getirmede eksik ya da hatalı bir davranış göstermediğinin, öğrenci ve veliye karşı planlı, maksatlı ve kasıtlı bir davranış içinde bulunmadığının belirtildiği, 17.04.2024 tarihinde eski sınıfındaki yedi yaşlarındaki altı çocuğun kendisine şiddet uyguladığını iddiasına ilişkin Fatih Çocuk Büro Amirliğinin tahkikat evraklarında bahse konu olaya dair herhangi bir kamera kaydına ve güvenlik kamerasına rastlanmadığının belirtildiği, öğretmenin olaydan haberdar olduğuna ilişkin veri tespit edilemediği, ilgi öğretmen adına sahte hesap açıp bilgilerini (İkametgahı, telefon numarası, mesleği) deşifre ettiği ve adına paylaşımlar yaptığı bu yüzden savcılığa suç duyurusunda bulunulduğu iddia edilen başvuranın annesinin iddiasına ilişkin ise bir tespit yapılmadığı, başvurudaki iddialarını tevsik edici bir belge tespit edilemediği için idari inceleme ve soruşturmaya konu işlemler yönüyle başvurunun reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.