Maarif Modeli’ ingilizce eğitiminde de uygulanacak
Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğretim Ortak Metni’ndeki güncellemelerin İngilizce Dersi öğretim programlarına 2025-2026’dan itibaren uygulanacağını duyurdu. Eğitimci Özgür Bozdoğan, modelin dil bütünlüğü ve dil-kültür ilişkisini dikkate almakta eksiklikler taşıdığını belirtti.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) dün yaptığı duyurusunda, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğretim Ortak Metni’ndeki güncellemelerin, İngilizce Dersi Öğretim programlarında 2025-2026 yılından başlayarak uygulanacağı açıklandı. Eğitimcilerin eleştirilerine konu olan modelin İngilizce eğitiminde uygulanmasına ilişkin, eğitimci Özgür Bozdoğan “Modelde, dil bütünlüğü ve dil-kültür ilişkisinde eksiklikler olduğunu görüyoruz” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)’in Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğretim Ortak Metni’ndeki güncellemeler kapsamında İngilizce Dersi Öğretim programlarındaki değişikliklerin kurul kararıyla kabul edildiği dün duyuruldu. Temel eğitim ile ortaöğretim düzeyinde 2. sınıftan başlayarak 12. sınıfa kadar süren İngilizce eğitim programını kapsayan değişiklikler, 2025-2026 yılından itibaren uygulanacak. Eğitimcilerin eleştirilerine konu olan modelin yabancı dil eğitimine uygulanması üzerine kaygılar yeniden gündeme geldi.
‘BİLİMSEL BİR EĞİTİM MODELİ DEĞİL’
Eğitimci Özgür Bozdoğan, İngilizce eğitiminin yeni modele göre değiştirilmesine ilişkin Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulundu. Bozdoğan, eğitimcilerin ve ilgili kesimlerin eleştirilerine karşın yeni müfredatın eleştirilere yanıt verilmeden uygulamaya alındığına dikkat çekerek, “Biz, modelin kendisini bir bilimsel öğretim programı oluşturma modelinden ziyade; siyasi bir referans esas alınarak öğretim programlarının düzenlenmesi şeklinde değerlendirmiştik. İngilizce öğretim programının da benzer bir yaklaşımla oluşturulacağına eminiz. Öğretim programları maarif modeline bağlı olarak milli, manevi ve belli hassasiyet zeminlerine göre oluşturulduğu için dil ve kültür arasındaki ilişkiyi dikkate alma konusunda sıkıntılar yaşayacağız” ifadelerini kullandı.
‘SEYRELTME EKSİKLİKLERE NEDEN OLACAK’
Maarif modelinin önceki öğretim programlarında sadeleştirmeye gittiğini anımsatan Bozdoğan, “Modeldeki bu seyreltmenin dil bütünlüğünü ve dil-kültür ilişkisini dikkate aldığımızda eksiklikleri olduğunu görüyoruz. Dil müfredatları genelde sarmal bir yaklaşımla oluşturulan programlardı. Oysa maarif modeli, oldukça eklektik bir model olarak karşımızda duruyor. En önemlisi, öğretim programlarının pilot uygulamları arkasından buradan alınacak geri dönütlerde programın son halinin verilmesi gibi bir sürecin işlemesi gerekiyordu. Bu süreçler işlemeden hazırlanan yeni öğretim programından sağlıklı sonuçlar alınamayacağı açık” dedi.