BIST 100 10.100,89 %0,24 Dolar 35,78 %-0,11 Euro 37,40 %0,14 Altın Gram 3.202,79 %1,02 Brent Petrol 76,78 %0,27 Bitcoin 104.908,38 %1,12
,

Kadavrasız tıp eğitimi

Ülkedeki tıp fakültelerinde yeteri kadar kadavra olmadığı için eğitimler maket üzerinde ya da ithal kadavra temin edilerek sürdürülüyor. Uzmanlar, tıp eğitimindeki en önemli materyalin kadavra olduğuna dikkat çekiyor.

Kadavrasız tıp eğitimi

Türkiye’de tıp fakültelerinde uzun yıllardır kadavra sıkıntısı çekiliyor. Birçok tıp fakültesinde öğrencilere yetecek kadar kadavra yok. Bedenini kadavra olarak bağışlayan kişi sayısı ise oldukça sınırlı. Bunun en belirgin nedeninin de dini hassasiyetler olduğu belirtiliyor. Bu sebeple Türkiye kadavra ithal ediyor. İthal kadavraların fiyatı da 15 ila 25 bin dolar arasında değişiyor. Hekimler, öğrencilerin el becerisi kazanma konusunda kadavranın oldukça önemli olduğunu belirtirken ‘‘İnsanların bedenlerini bağışlama konusunda daha çok teşvik edilmesi ve bilgilendirilmeleri önemli’’ dedi.

EN ÖNEMLİ MATERYAL

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Deniz Demiryürek, BirGün’e yaptığı değerlendirmede normal şartlarda kadavra başına düşen öğrenci sayısının 10 olması gerektiğini ancak ülkede bunun böyle olmadığını söyledi. Demiryürek ‘‘Kadavra başına düşen ideal öğrenci sayısı dünya koşullarında 10 öğrencidir. 10 öğrenciye bir kadavra olması gerekiyor. Ama şu an Türkiye’de 128 adet tıp fakültesinden kaçı kadavra sorunu yaşamıyor bir elin parmağından azdır’’ dedi.

Hacettepe Üniversitesi’ndeki tıp fakültelerinde kadavra sorununun bulunmadığını belirten Demiryürek, tıp eğitimindeki en önemli materyalin kadavralar olduğunu vurguladı. Prof. Demiryürek, şöyle devam etti: ‘‘Kadavralar olmadığında yerine maketler, bilgisayar yazılımları kullanılıyor. Biz Hacettepe Üniversitesi’nde kimyasalla sabitlenmiş kadavra kullanıyoruz. Aynı zamanda artırılmış gerçeklik ve karma gerçeklik laboratuvarlarımız da var. Burada hologramik görüntülerle de eğitim veriyoruz. Ancak öğrenciler kadavra üzerinde uygulama şansı bulamadığı takdirde eksik yetişiyorlar. Anatomi eğitiminin olmazsa olmazı kadavra. Siz dijital olarak bunu teknolojiyle ne kadar desteklerseniz destekleyin kadavranın yerini hiçbir şey tutmaz. Mezuniyet sonrası ihtisas yapan öğrencilerimiz prova ameliyatlarını kadavralar üstünde yapıyorlar. Mezuniyet öncesi öğrencilerimiz ise üç boyutlu anatomiyi gerçek dokularla öğreniyorlar. Ve kadavralar onların aslında ilk hastaları olması açısından oldukça önemli.’’

BAĞIŞLAR ÇOK YETERSİZ

Türkiye’de bedenini kadavra olarak bağışlayan kişi sayısının az olması da sorun teşkil ediyor. Prof. Dr. Demiryürek bu konuda dini hassasiyetler nedeniyle tedirginlik yaşayanlar için şu ifadeleri kullandı: ‘‘Dinen kadavra bağışı yapılması konusunda hiçbir engel olmadığı gibi bu ulvi görevin dinimizde tavsiye edilen bir karşılığı da var. Kadavra bağışı sayısındaki artış çok önemli. Biz bağışçıların hayattayken nasıl bir defin talebi olduğunu öğreniyoruz. Bu bedenle eğitim amaçlı kullanım süremiz dolduğunda aileleriyle birlikte öğrencilerimizin de katılımıyla veda törenleri düzenliyoruz. Bu sayede bunu basın bacağıyla da ‘Bağışlayın bedeniniz tıp eğitiminde yaşasın’ mottosuyla duyuruyoruz. İnsanlar kendi bedenlerinin öldükten sonra da fonksiyonel olmasından çok mutlu oluyorlar. Bu konuda bağış sayısının artırılması çok önemli. Basın desteği, kamuoyu farkındalığı burada oldukça etkili. Çünkü doğru yetişen hekim doğru sağlık hizmeti verebilir. Anatomi eğitiminde de kadavra olmazsa olmaz. Dolayısıyla doğru bir anatomi eğitimi alınması hem mezuniyet öncesinde hem mezuniyet sonrasında doğru bir hekimlik sağlayacaktır.’’

MAKETTEN EĞİTİM OLMAZ

Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde dördüncü sınıfta okuyan bir öğrenci, dört senedir yalnızca bir kadavra üzerinde uygulama şansı bulduğunu söyledi.

Okulda bulunan kadavranın yeterli olmadığını söyleyen öğrenci, "Birinci sınıftayken 160 kişilik bir sınıfa tek kadavra düşüyordu. Bu kadavra Amerika’dan getirilmişti. Eğitimde kadavra yerine kullanılan maketler, yeteri kadar faydalı olmuyor. Kadavralar yetersiz olduğu için anatomi laboratuvarlarında maket üzerinden eğitim görüyoruz. Kadavrada göremediğimiz için gerçek bir hastanın yanına gittiğimizde onun bağlantısını kurmak zor olabiliyor’’ dedi.

Ada Sude ATAK / Birgün

İlişkili Haberler

Manşetler