Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Kandilli Kız Anadolu Lisesinde düzenlenen törendeki konuşmasına, "Islak kumlara yazılmış hikayeler, Ummana karışır, silinir yavaş yavaş" dizelerine atıfta bulunarak her şeyin geçici olduğunu, önemli olan geride bir eser bırakmak olduğunu kaydetti.
Belli kesimler tarafından gençlere yönelik bir takım eleştiriler yapıldığına dikkati çeken Özer, söz konusu bu ithamları reddettiğini söyledi. Özer şöyle devam etti: "Gençlerimiz devletini, milletini, bu coğrafyanın; Ebu Hasan Harakani Hazretleri'nin, Hazreti Mevlana'nın, Şeyh Şabanı Veli'nin, Hacı Bektaşı Veli'nin, Hacı Bayramı Veli'nin, o gönül erlerinin mayaladığı gönül coğrafyasının kültür ikliminde yetişiyorlar."
İki olağanüstü süreçten geçildiğini anlatan Bakan Özer, bunlardan birinin kovid süreci, diğerinin de 6 Şubat'taki deprem felaketi olduğunu söyledi. Özer, bu süreçlerde öğretmenlerin yaptığı fedakarlıklara işaret ederek, kovid sürecinde herkesin can derdinden evinden çıkmadığını, öğretmenlerin ise valiliklerin ve kaymakamlıkların organize ettiği vefa gruplarında yer alarak canlarını hiçe sayıp sahada yardımlar ulaştırdıklarını ifade etti.
Özer, şöyle devam etti: "O öğretmenlerimiz, meslek liselerinde bu ülkenin ihtiyaç duymuş olduğu maskeyi, dezenfektanı yüz koruyucu siperleri ürettiler ve ihtiyaç notlarına ulaştırdılar. Ülkemizin daha önce yaşamadığı ölçekte ve şiddette bir deprem... Oradan 'imdat' çığlıkları yükseldiği zaman öğretmenlerimiz, Bakanlığın görevlendirmesini beklemeden sahaya gittiler. Yemek pişirdiler. Günde iki milyon yemeği vatandaşımızla buluşturdular. 1,8 milyon ekmek ürettiler, çadır ürettiler... Eğitim sistemimize, öğretmenlerimize ve öğrencilerimize hiç kimse bir söz söylemesin, gölge de etmesin. Bizim gayet güçlü, bu ülkenin önceliklerini bilen öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz var."