Bakan Tekin: Herkesin temel hak ve hürriyetleri güvence altında
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı olarak birinci önceliklerinin, her vatandaşın cni kendi görev alanlarıyla ilgili konularda amasız, fakatsız, herhangi bir karşılıklılık ya da pazarlık beklemeksizin güvence altına almak olduğunu belirtti.
MEB Şura Salonu'nda düzenlenen "Anadolu İrfanının Eğitime Katkıları Programı"na katılan Tekin, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığının kurulmasını "zihniyet devrimi" olarak nitelendirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın temel hak ve hürriyetler konusunda dünyaya örnek gösterilecek ve farklılıkları bir zenginlik olarak gören Türkiye oluşturma felsefesiyle yaptığı devrim niteliğindeki adımlardan birinin de Başkanlığın kurulması olduğunu ifade etti.
Tekin, bu yılın eğitim öğretim yılında hayata geçirilen Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin yeni paradigmaların ana unsurlarını ifade ettiğini belirtti. Anadolu irfanı ve milli-manevi değerlere bağlı bir kuşak yetiştirme arzusunun programların tamamına yansıdığını vurguladı. Tek tipleştirici ve ötekileştirici yaklaşımlardan uzaklaşıldığını, temel hak ve hürriyetlerin özgürce yaşandığı, farklılıkların zenginlik olarak görüldüğü bir model inşa ettiklerini söyledi.
Halis Niyetle Yolumuza Devam Edeceğiz
Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile ilgili eleştirilere değinerek, eski Türkiye'nin tek tipleştiren ve yasakçı paradigmalarından kurtulup özgürleşen bir Türkiye'nin ifadesi olduklarını belirtti. Maarif ve irfanın aynı köklerden geldiğini, Anadolu irfanını ve birikimini programlara yerleştirmek istediklerini söyledi.
- Bütün ders programlarında Anadolu irfanı ve milli-manevi değerlere ilişkin hususlar yer alıyor.
- "Din, ahlak ve değerler" başlığı altında Anadolu irfanı ile ilgili seçmeli dersler bulunuyor.
Temel Hak ve Hürriyetler
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda ilerlediklerini vurgulayan Tekin, temel hak ve hürriyetleri hiçbir biçimde pazarlık ya da karşılıklılık konusu olarak kabul etmediklerini belirtti. Temel hak ve hürriyetlerin modern devletlerin koruma altına alması gereken en temel referans değerler olduğunu söyledi. Dini inanç, ibadet hakkı ve hürriyetin temel hakların ayrılmaz bir parçası olduğunu, farklı inanç mensuplarının hem inanç hem de ibadet hürriyetini temel hakların ayrılmaz bir parçası olarak gördüklerini kaydetti.
