Gazete Memur

Hakim ve savcı yardımcılarının sözlü sınava tabi tutulması hukuka uygun bulundu

AYM, hakim ve savcı yardımcılarının sözlü sınava tabi tutulmasını öngören düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olmadığına hükmederek iptal talebini reddetti. Ancak Yüksek Mahkeme, aynı maddede eğitim ve sınavlara ilişkin usul ve esasların Türkiye Adalet Akademisi tarafından yönetmelikle belirlenmesini öngören hükmü Anayasa'ya aykırı bularak iptal etti.

Giriş:
Güncelleme:

Anayasa Mahkemesi 10/7/2025 tarihinde E.2022/107 numaralı dosyada, 7413 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 1. maddesiyle 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nun başlığı ile birlikte değiştirilen 10. maddesinin dokuzuncu fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “…ve sözlü…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin reddine; on sekizinci fıkrasında yer alan “…Türkiye Adalet Akademisince çıkarılacak…” ibaresinden sonra gelen “…yönetmelikle;…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.

A. Dokuzuncu Fıkranın İkinci Cümlesinde Yer Alan “…ve sözlü…” İbaresinin İncelenmesi

Dava Konusu Kural

Dava konusu kuralda, son eğitim dönemini tamamlayan hâkim ve savcı yardımcılarının sözlü sınava tabi tutulacakları hükme bağlanmıştır.

Başvuru Gerekçesi

Dava dilekçesinde özetle; dava konusu kuralda öngörülen sözlü sınavın içeriğine ilişkin olarak 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nda temel ilke ve esasların belirlenmediği, bu durumun kanuni düzenleme ilkesinin yanı sıra hukuki belirlilik, yasama yetkisinin devredilemezliği ve kanuni idare ilkelerini ihlal ettiği belirtilerek kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Kural son eğitim dönemini tamamlayan hâkim ve savcı yardımcılarının tabi tutulacakları sınavın türünü belirlemektedir. Başka bir ifadeyle kuralın hâkim ve savcı yardımcılarına uygulanacak sözlü sınavın içeriği ve uygulanmasına yönelik usul ve esaslarla bir ilgisi bulunmamaktadır. Nitekim Kanun’un 10. maddesinin on sekizinci fıkrasında sözlü sınava ilişkin hususların Türkiye Adalet Akademisi (Akademi) tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir.

Anayasa Mahkemesi, kamu hizmetine girmede veya kamu görevinde yükselmede ya da belli bir göreve atanmada sözlü sınav şartı öngörülmesinin kanun koyucunun takdirinde olduğunu kabul etmektedir (AYM, E.2015/41, K.2017/98, 4/5/2017; E.2018/73, K.2019/65, 24/7/2019). Aynı şekilde Anayasa Mahkemesi hâkim ve savcı adaylığı süresinin sonunda yazılı ve sözlü sınav yapılmasının da kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında kaldığını belirterek buna ilişkin düzenlemenin Anayasa’nın 128. maddesi kapsamında kanunla düzenleme ilkesine aykırı olmadığı sonucuna ulaşmıştır (AYM, E.2016/144, K.2020/75, 10/12/2020).

Anayasa Mahkemesinin anılan kararlarında belirtilen gerekçeler hâkim ve savcı yardımcılarına uygulanacak sınavlar bakımından da geçerlidir. Buna göre son eğitim dönemini tamamlayan hâkim ve savcı yardımcılarının sözlü sınava tabi tutulması kanun koyucunun takdirindedir. Bu bağlamda son eğitim dönemini tamamlayan hâkim ve savcı yardımcılarının sözlü sınava tabi tutulacaklarının öngörülmesi tek başına mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarıyla çelişmemektedir.

Bu itibarla kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında kalan kural, hâkim ve savcıların niteliklerinin mahkemelerin bağımsızlığı ile hâkimlik teminatı çerçevesinde kanunla düzenlenmesini öngören anayasal hükmü ihlal etmemektedir.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin reddine karar vermiştir.

B. On Sekizinci Fıkrada Yer Alan “…Türkiye Adalet Akademisince çıkarılacak…” İbaresinden Sonra Gelen “…yönetmelikle…” İbaresinin İncelenmesi

Dava Konusu Kural

Dava konusu kuralda, hâkim ve savcı yardımcılığı döneminde gerçekleştirilecek eğitimlerin uygulama esasları ile anılan dönemde yapılacak yazılı ve sözlü sınavlara ilişkin hususların Akademi tarafından yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır.

Başvuru Gerekçesi

Dava dilekçesinde özetle; dava konusu kuralın kanuni düzenleme, hukuki güvenlik ve belirlilik ilkeleriyle bağdaşmadığı, temel ilkeler belirlenmeksizin kurallarla idareye yazılı ve sözlü sınav kurullarına üye seçim usulünü belirleme yetkisi tanınmasının yasama yetkisinin devredilemezliği ilkesini ve kamu hizmetine girme hakkını ihlal ettiği, kuralla çalışma hakkına kanunilik şartına aykırı bir sınırlamanın getirildiği belirtilerek kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Kuralla Akademi tarafından yönetmelikle düzenlenmesi öngörülen konulara ilişkin çerçevenin kanunla çizilmesi yasama yetkisinin devredilemezliği ve kanuni düzenleme ilkelerinin bir gereğidir.

2802 sayılı Kanun’un 10. maddesinde hâkim ve savcı yardımcılarının atanmalarının ardından temel eğitime, görev döneminde iki kez ara eğitime ve görev dönemi sonunda son eğitime alınacakları hükme bağlanmıştır. Buna göre hâkim ve savcı yardımcılığı eğitiminin temel ve son eğitim dönemlerinden oluştuğu ve bu eğitimlerin Akademide verileceği anlaşılmaktadır.

7540 sayılı Türkiye Adalet Akademisi Kanunu’nun 11. maddesinde eğitim ve öğretim programlarının yıllık plan dâhilinde düzenleneceği, yüksek mahkemeler ve hukuk fakülteleri ile ilgili kurumların görüşünün alınabileceği ve gerektiğinde ek programlar yapılabileceği belirtilmiştir.

Bununla birlikte söz konusu Kanunlarda eğitim dönemlerinde hangi konularda eğitim verileceğine, yazılı sınavların içeriği ile uygulanmasına ve sözlü sınavın hangi konuları kapsayacağına ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Ayrıca sözlü sınavın usul ve esasları, değerlendirme ölçütleri ile soruların ve cevapların kayıt altına alınmasına yönelik bir düzenleme de yoktur.

Dolayısıyla hâkim ve savcı yardımcılığı döneminde eğitimler ile yazılı ve sözlü sınavların usul ve esaslarına ilişkin temel ilkeler Kanun’la belirlenmeksizin kuralla Akademiye tanınan düzenleme yetkisi mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esasları bağlamında kanuni düzenleme ve yasama yetkisinin devredilemezliği ilkeleriyle bağdaşmamaktadır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.