AYM ile AB ve Avrupa Konseyi işbirliğinde yürütülen “Yargıda Bireysel Başvuru İhlal Kararları ve İhlalin Sonuçlarının Ortadan Kaldırılması” konulu toplantı Diyarbakır’da yapıldı. Üst düzey yargı mensuplarının katıldığı toplantının açılışında konuşan Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, AYM’nin verdiği hak ihlali kararlarına tüm kurumların uyması gerektiğini söyledi. Kerkez, ihlal kararlarının gereğinin yerine getirilmesi ve ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılmasının ihlal kararının kendisinden çok daha önemli olduğuna dikkat çekti.
HAKKI YENEN VATANDAŞLA EMPATİ KURULMALI
İhlalin sonuçlarının giderilmesinin vatandaşın temel hakkı olduğuna vurgu yapan Yargıtay Başkanı şu uyarılarda bulundu: “İhlal kararı giderilmeyen vatandaşımızın da temel hakkı yeniden ihlal edilmiş olur ve bu tekrar bir bireysel başvuruya söz konusu olur. Özellikle ihlal kararlarının sonuçlarının giderilmesi konusunda çok dikkatli olunmalı. Hakkının ihlal edildiğini iddia eden, bunun için sızlanan vatandaşımızın yerine kendimizi koymayı bilmeliyiz. Biz aynı durum ile karşılaşırsak, ne yapılmasını istiyorsak onu yapmamız lazım.”
REFAH VE İÇ BARIŞ ADALETLE OLUR
Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya da yaptığı konuşmada “Toplumun refahı, güvenliği ve iç barışı ancak adaletle mümkündür. Adaletin zedelendiği yerde toplumsal barışın, güvenin ve refahın da yara alacağı açıktır” dedi.
AYM BAŞKANI İLE YARGITAY BAŞKANI DİYARBAKIR’DAN HUKUK UYARISI YAPTI: AYM KARARINA TÜM MAHKEMELER UYMALI
‘Adli ve İdari Yargıda Bireysel Başvuru İhlal Kararları ve İhlalin Sonuçlarının Ortadan Kaldırılması’ zirvesinde konuşan Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, herkese hukuk uyarısında bulundu: Anayasa Mahkememiz bir ihlal kararı verdiği zaman tüm kurumların, tüm yargı organlarının, hepimizin buna uyması ve gereğini yerine getirmesi gerekir.
Anayasa Mahkemesi ile Avrupa Birliği-Avrupa Konseyi işbirliğinde yürütülen ‘Anayasa Mahkemesinin Temel Haklar Alanındaki Kararlarının Etkili Şekilde Uygulanmasının Desteklenmesi Projesi’ kapsamında daha önce İstanbul, Gaziantep, Bursa, Trabzon, Erzurum ve İzmir’de düzenlenen bölge toplantılarının yedincisi, Diyarbakır’da yapıldı. ‘Adli ve İdari Yargıda Bireysel Başvuru İhlal Kararları ve İhlalin Sonuçlarının Ortadan Kaldırılması’ konulu bölge toplantısına, AYM Başkanı Kadir Özkaya, Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı Rıdvan Güleç, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Muhsin Şentürk, Danıştay Başsavcısı Cevdet Erkan, Anayasa Mahkemesi Başkanvekilleri ve üyeleri, Avrupa Konseyi İnsan Hakları, Adalet ve Hukuki İşbirliği Standartlarının Uygulanması Dairesi Başkanı Lilja Gretarsdottir, Avrupa Konseyi Ankara Program Ofisi Başkanı William Massolin de katıldı. Toplantının açılışında konuşan Avrupa Konseyi İnsan Hakları, Adalet ve Hukuki İşbirliği Standartlarının Uygulanması Dairesi Başkanı Lilja Gretarsdottir, Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcı niteliğini anlattı. “Bilindiği üzere, Anayasa Mahkemesi bir karar verdiğinde, bu karar bağlayıcıdır” dedi.
Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez de açılışta yaptığı konuşmada, bireysel başvuru sonucu verilen ihlal kararlarının gereğinin yerine getirilmesi ve ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılmasının, gerçekten çok çok önemli bir husus olduğuna vurgu yaptı. İhlalin sonuçlarının ortadan kaldırılmasının, ihlal kararının kendisinden daha önemli olduğuna dikkat çeken Kerkez “Çünkü ihlalin sonuçlarının giderilmesi mümkün olmazsa ihlal kararının bir anlamda havada kalması ve uygulanmaması söz konusu olur. Anayasa Mahkememiz bireysel başvuru sonucu bir ihlal kararı tespit ettiği zaman, ki bunu çok yakından görüyoruz, hissediyoruz, mahkememiz bu konuda çok özverili çalışıyor, çok emek sarf ediyor, çok özen gösteriyor” dedi. Anayasa Mahkemesi bir ihlal kararı verdiği zaman tüm kurumların, tüm yargı organlarının buna uyması ve gereğini yerine getirmesi gerektiğine işaret eden Kerkez, şunları söyledi:
“Çünkü kesinlikle şu cümleyi söylemek istiyorum. İhlalin sonuçlarının giderilmesi de vatandaşımızın bir temel hakkıdır. Ve ihlal kararı giderilmeyen vatandaşımızın da temel hakkı yeniden ihlal edilmiş olur ve bu tekrar bir bireysel başvuruya söz konusu olur aslında. Bu nedenle ihlal, bugün ve yarın özellikle ihlal kararlarının sonuçlarının giderilmesi konusunda çok dikkat kesilmenizi istirham ediyorum ben sizlerden.
Hatta bu konunun gerek Anayasa Mahkememizin ihlal kararları gerek AİHM’in kararları hakkında da hakim yardımcılığı diyelim artık hakim yardımcılığı getirildi, bu bölümde de akademide çok önemli dersler verilmesi ve hakim savcılar arasında mesleki eğitimler düzenlenmesi gerektiği kanaatindeyim. Burada en önemli hususlardan biri de bana göre empatidir. Biz hakkı ihlal edilen veya hakkının ihlal edildiğini iddia eden, söyleyen, bunun için sızlanan vatandaşımızın yerine kendimizi koymayı bilmemiz lazım. Biz aynı durum ile karşılaşırsak, ne yapılmasını istiyorsak onu yapmamız lazım. Öncelikle şunu söyleyeyim. Umarım ki Anayasa Mahkememizin hak ihlali nedeniyle baktığı bireysel başvuru dosyalarında inşallah bir gün işsiz kalır. Yani inşallah ülkemizde bireysel başvuruya konu olacak hak ihlali hiçbir zaman olmasın.”
İDDİANAME SADECE BİR SUÇ İSNADI DEĞİL ADALET YOLUNDA YAKILAN IŞIK OLMALI
AYM Başkanı Kadir Özkaya ise konuşmasında adalet vurgusu yaptı. “Hakim ve savcılar olarak bir tarafı nur, bir tarafı nar olan bir mesleği icra ediyoruz. Hal böyle olunca kibir, enaniyet, çekememezlik ve buna benzer sebepler nedeniyle ya da hangi nedenle olursa olsun, asla adaletsiz davranmaya yönelmemeliyiz. Keyfi hareket etmemeliyiz. Hiçbir zaman hakkı, adaleti kendi keyfi arzularımıza uydurmaya kalkışmamalıyız. Her daim her yerde adaletin timsali olmalıyız. Okuduklarımızı ve dinlediklerimizi doğru anlamalıyız” dedi.
“Bireysel başvuru sisteminin iyi işleyen bir hak arama yolu olması yalnızca AYM’nin çabalarıyla mümkün değildir” ifadesiyle bütün yargı organları ile devlet kurumlarının bunda sorumluluğu olduğuna dikket çeken Özkaya “Toplumun refahı, güvenliği ve iç barışı ancak adaletle mümkündür. Adaletli bir düzen, bireyler arasındaki güveni pekiştirir, toplumsal bağları kuvvetlendirir ve devletin meşruiyetini sağlam temellere oturtur. Adaletin zedelendiği yerde toplumsal barışın, güvenin ve refahın da yara alacağı açıktır” diye konuştu. Son dönemde tartışma konusu olan iddianamelere de değindi. “Her bir iddianamemiz yalnızca bir suç isnadı değil, aynı zamanda adalet yolunda yakılan bir ışık olmalıdır” vurgusu yaptı.
KARAR