AK Parti’nin Meclis’e sunduğu iki ayrı yasa teklifiyle hem vakıf taşınmazlarının yönetimi hem de milli park alanlarının işletilmesi merkezi idarenin ve Cumhurbaşkanlığının kontrolüne devrediliyor. Teklif, milli parklar içine otel ve konaklama tesisi yapılmasının önünü açarken işlettirme yetkisini de genişletiyor.
99 YILA KADAR KİRALAMA HAKKI
AK Parti tarafından cuma günü Meclis gündemine taşınan ve milli parklarla vakıflara dair düzenlemeler içeren iki yeni kanun teklifi, tartışmaları beraberinde getirdi. 30 maddelik teklifte ekosistemi bozanlara 1 yıldan 3 yıla kadar hapis öngörülürken milli parklar içerisinde uygun görülen alanlara, turizme kazandırılması amacıyla imar planı dahilinde konaklama tesisi ve otel inşa edilebilecek. Bakanlıktan izin alarak kurulan işletmelerin süresi 49 yıl olacak. Başarılı olduklarına kanaat getirilirse süre 99 yıla uzatılacak.
ZEYTİNLİKLER GİBİ OLABİLİR
Ayrıca milli park alanlarının sınırları ve koruma statüsü Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle belirlenebilecek. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler “Doğal varlıkların korunmasından taviz verilmeyecek. Acil kamu yararı gerektiren stratejik altyapı projelerine esneklik sağlanması amaçlanıyor” savunması yaptı. Ancak muhalefet, zeytinlikleri madenciliğe açan yasayı hatırlatarak “Bu tür değişiklikler, maksadı dışında kullanılıyor. Tabiat talan ediliyor” görüşünde. Şu an yurt genelinde 50 milli park bulunuyor.
MİLLİ PARKLARDA YAPILAŞMA YOLDA
Milli parklar, turizm ve vakıflarla ilgili düzenlemeler içeren ‘Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik’ ve ‘Milli Parklar Kanunu Değişiklik Teklifi’ Meclis’e sunuldu. Teklifle, yeşil ve ormanlık alanları yapılaşmaya açma yetkisi bulunan Cumhurbaşkanlığı, artık de milli park alanlarının işletilmesi yetkisini de devralıyor. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler önceki gün yaptığı basın toplantısında “Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle park alanlarının bir kısmında korunma statüsünün değiştirilmesine yönelik sınırlı ve istisnai bir yetki yer almaktadır. Bu düzenleme, doğal varlıklarımızın korunmasından taviz verilmeyecek şekilde sadece zorunlu altyapı ve stratejik yatırımlara imkân tanıyarak ülkenin genel menfaatini gözetmeyi amaçlamaktadır” ifadelerini kullanırken, teklifle farklı kanunlardan kaynaklanabilecek yetki karmaşasının da giderileceğini dile getirdi.
99 YILA KADAR İŞLETME İZNİ
Hükümetin Meclis’e sunduğu 30 maddelik Milli Parklar ve Kültür Alanlarını Düzenleyen Kanun Teklifine göre, milli parklar içerisinde uygun alanlara turizm amaçlı otel ve konaklama tesisi de yapılabilecek. Bu yapılar için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının görüşü aranacak. Bakanlık izni olmayan yerlere yapı inşa edilemeyecek. Bakanlıktan izin alarak kurulan işletmelerin süresi 49 yıl olacak. Bu işletmelerin başarılı olduğuna kanaat getirilirse süre 99 yıla uzatılacak. Milli park ve tabiat parklarının gelişme planları kesinleşmeden turizm amaçlı yapılaşmaya izin verilmeyecek.
DENETİM MECLİS’TEN CUMHURBAŞKANLIĞINA GEÇİYOR
Yeni düzenlemeyle, milli parklar dışındaki korunan alanlara da enerji iletim hattı, ulaşım, altyapı tesisleri yapılmasına kamu yararı gerekçesiyle izin verilebilecek. Teklif, milli park içindeki tesislerin ‘işlettirilmesi’ yetkisini genişletiyor; yani kamuya ait alanların özel şirketlere devrinin önü açılıyor. Ayrıca, Genel Müdürlüğe döner sermayeli işletme kurma ve Cumhurbaşkanına sermayeyi beş katına çıkarma yetkisi veriliyor. Yani mali denetim de Meclis’ten alınıp Cumhurbaşkanlığına verilmiş oluyor. Muhalefet ise zeytinlikleri madenciliğe açan yasayı hatırlatarak “Bu tür değişiklikler, maksadı dışında kullanılıyor. Tabiat talan ediliyor” görüşünde. Şu an yurt genelinde 50 milli park bulunuyor. Teklif, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanı ve Uludağ Alan Başkanlığı gibi bölgelerdeki yetki alanlarını da değiştiriyor. Artık bu alanların sınırlarını genişletme, yeni bölgeleri ‘tarihi alan’ veya ‘bağlantı noktası’ ilan etme yetkisi Cumhurbaşkanı kararıyla yapılabilecek. Kanun teklifine göre ayrıca parklarda, tabii ve ekolojik denge ve tabii ekosistem değerini bozanlara, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası verilecek.
VAKIF KÖKENLİ TAŞINMAZLAR MERKEZİ YÖNETİME
‘Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Teklifi’ başlıklı düzenleme ise daha önce Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yanı sıra belediyeler ve kamu kurumlarının mülkiyetinde olan ‘vakıf kökenli taşınmazlar’, yeni düzenlemeyle tek elde, merkezi yönetime devrediliyor. Teklifin 11’inci maddesi de geçmişte vakıf yoluyla meydana gelmiş olup şu anda kamu kurumlarının mülkiyetinde bulunan kültür varlıklarının yeniden mazbut vakıflara devredilmesi öngörülüyor. AK Parti bu düzenlemenin “vakıf kültür varlıklarının korunması” amacı taşıdığını ifade ediyor. Ancak muhalefet, bu adımı “kamu mülkiyetini daraltan ve tarihi yapıların denetimini merkezi idareye devreden” bir düzenleme olarak görüyor. Düzenleme ile Vakıflar Genel Müdürlüğünün temsilen yönettiği vakıflardan aldığı yönetim masrafı oranı da yüzde 20’den yüzde 40’a çıkarılıyor. Teklif ayrıca mazbut vakıf taşınmazlarında işgalci konumundaki kişilere 5 yıla kadar kira sözleşmesi yapma hakkı tanıyor.
‘DOĞAL KORUMA ALANLARINA GÖZ DİKTİLER’
CHP Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, AKP iktidarının Meclis’e sunduğu yeni yasa teklifiyle uluslararası sözleşmeler, yasalar ve koruma kurulları kararıyla korunan doğal alanların ve milli parkların statüsüne yönelik girişimlere, yapılaşmaya açmaya yönelik talan adımlarına ve şirketlere sağlanacak imtiyazlara geçit vermeyeceklerini söyledi. Türkiye’nin 2018 yılında tek adam yönetimiyle tanıştığını söyleyen Barut “Partili Cumhurbaşkanı olarak iktidarda bulunan tek adam yönetimi, şimdi milli parkları ve doğal koruma alanlarını hedefe koydu. Gözlerini rant ve talan hırsı bürüyenler, koruma altındaki alanları yapılaşmaya açıp sermayeye imtiyaz sağlama derdinde olsalar da yaşamı savunan bizler doğamız, çevremiz ve geleceğimiz için mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi. Barut, teklifin en dikkat çekici boyutunun şirketlere sağlanan avantajlar, uluslararası sözleşmeler, koruma kurulları ve yasalarla korunan alanlara yönelik yapılaşma girişimi, denetim ve gözetimle ilgili yetkinin sadece iktidara bırakılması ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle süreçlerin yürütülmesi olduğunu söyleyerek “Gerekçe kamu yararı değil, talan ve rant” diye konuştu.
KARAR