Kamuda işçi statüsünde çalışanlara yönelik toplu sözleşme öncesi beklentiler “masada çözümün sağlanacağı” yönündeydi. Hükümet yani işveren tarafı süreci sıkıştırdı, hem enflasyondan kaynaklı olarak ödeme yükünü azalttı hem de masada elini güçlendirdi. İşçi açısından kabul edilebilir sonuca ulaşılsa da hükümet büyük oranda kendi yaklaşımını işçiye empoze etmeyi başardı. “Beklenen enflasyon kadar artış” yani ücretlerin baskılanması eskiye kıyasla daha güçlü masada duruyor.
Memur sendikalarıyla toplu sözleşme farklı bir yasal statüde. Süreler daha kısıtlı ve yasal zorunluluklar nedeniyle zaten takip eden yılı kapsadığı ve bütçe hazırlığı öncesi olduğu ve elbette grev söz konusu olmadığı için zaten işveren masaya galip oturuyor. Bu sene ise yetkili konfederasyon Memur-Sen hakem kurulu aşamasında tavır aldı ve işveren-hükümet Kurul’a başvurmak zorunda kaldı.
Hakem Kurulunda çoğunluk işveren tarafında. Memur yani emek kesiminin sonuca etki etme ihtimali sınırlı. Zaten Kurul kendi çalışma ve hesap usulüyle görev yapıyor. Bu nedenle memurları ve emeklilerini tatmin edici bir sonuç elde edilmesi son derece zor. Memur konfederasyonları, sadece ücret değil diğer mali haklara yönelik ne alabilirse onun peşinde.
En büyük toplu sözleşme asgari ücrette
TÜRK-İŞ Komisyondan çekilmişti Bu iki sözleşmenin söylediği iki unsur var: Hükümet, özel sektöre de etki edecek şekilde ücretlerin baskılanacağı “gelecek enflasyona endekslenen” bir sistemi güçlü biçimde yerleştirmeye çalışıyor. Başta metal işkolu olmak üzere zor bir özel sektör toplu sözleşmesi gündemi var. Elbette esas zorluk, asgari ücrette olacak. 2025 ücreti belirlenirken hükümet sert bir tavırla geçmiş yılların aksine gelecek enflasyon hedefi çerçevesinde bir ücret belirledi.
Bu yıl esas zorluk ise hala gündeme gelmemiş olmasına karşılık, asgari ücret belirleme çalışmalarında olacak. Aralık ayında yürütülecek görüşmelerde belirsizlik var. TÜRK-İŞ komisyonun yapısı nedeniyle sürece etki edemedikleri gerekçesiyle, mevzuat değişmeden Komisyon’a katılmayacağını ilan etti. Mevzuat değişikliğine yönelik bir işaret şimdiye kadar verilmedi. Bu durumda, bütçe taslağı niteliği de taşıyan ve Orta Vadeli Programda 2026 enflasyon hedef ve kamu maliyesi verileri açıklandığında tartışma alevlenecek. İşçi, emekçi kayıp hesapları yapmaya başlayacak.
Mehmet KAYA / Ekonomim