Emekli aylıklarına bankalar tarafından bloke konulmasını yasal hale getiren Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararı ile tefeciler ile ev sahiplerinin de maaşlara el koyabileceği bildirildi. El koyma kararına katılmayan bir hakim kararın altına yazdığı karşı oy yazısında, “Her ne kadar İçtihat Birleştirme Kararının (İBK) konusu ödenmeyen tüketici kredileri nedeniyle emekli maaşı üzerine (takas, mahsup, virman vs.) blokaj konulması ise de kavram ve konu bununla sınırlı tutulamaz” dedi.
HERKES İÇİN GEÇERLİ
Hakim, “Oy çokluğuyla alınan karar nedeniyle, tüketici kredileriyle sınırlı olmaksızın, ticari kredi çekildiğinde, tüketici veya ticari krediye kefil olunduğunda da emekli maaşının üzerine bloke konulabileceğini kabul etmek zorunluluğu doğmaktadır. Diğer bir anlatımla, bir kez emekli maaşının tamamı üzerine blokaj/elkoyma mümkün denildiğinden, alacağın kaynağı konusunda da bir sınırlama getirilemez” görüşüne yer verdi. Hakim, sabit gelirli yoksulların maaşına tefeciler tarafından nasıl el konulacağını da şöyle dile getirdi:
“Alacaklı bir tefeci bile olabilir. Söz gelimi, yapılan bir ikrazat sözleşmesinde emekli bankadaki maaşı üzerine bloke konulmasını kabul etmiş ise, tefeci de sözleşmenin imzası sırasında aldığı blokaj iznini bankaya sunarak, asla haczedemeyeceği emekli maaşı üzerine bloke/elkoyma ve ‘kendi hesabına nakletme’ hakkı verilmiş olacaktır. Bankalara bu hak veriliyorsa, diğer alacaklılar yönünden bu sağlanmaz denilmesi eşitlik, hak ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacaktır.”
KİRACILARIN MAAŞI DA TEHLİKE ALTINDA
Hakim karşı oy yazısında, içtihat kararıyla kirasını ödeyemeyen kiracıların da maaşına el konulabileceğini bildirdi. Hakimin uyarısında şu ifadeler yer aldı: “Bir kira sözleşmesi sırasında verilen blokaj izni (tahliye taahhüdü geçersiz olduğu halde), bu karar sayesinde kira bedeli yönünden kiralayana kiracının emekli maaşına blokaj/el koyma imkan hak ve yetkisi verecektir. Aksi halde banka alacağı yönünden blokaj mümkün olurken tefecinin, kiralayanın, eser yapımcısının alacağı yönünden blokajın mümkün olmaması, çifte standart teşkil edecektir.” Bu açıklama sadece emeklinin değil çalışanın, emekçinin de risk altında olduğunu gözler önüne serdi.
Erdoğan SÜZER