AK Parti yönetiminde olan Tokat Niksar Belediyesi’nde memurların ve kamu görevlilerinin maaşlarının 2024 yılının Nisan ayından bu yana birkaç ay haricinde tam olarak ödenmediği ortaya çıktı. Belediye personelinin maaş bordrosunda tam olarak yatırılmış olarak gösterilen ücret, çalışanların banka hesaplarına bazen yarım olarak yansırken, bazen hiç yatırılmıyor. Belediye “bütçe yetersizliğini” savunsa da 70 personeli işe alarak çelişki yaratan bir karara da imza attı.
AK Parti yönetiminde olan Tokat Niksar Belediyesi’nde memurların ve kamu görevlilerinin maaşlarının 2024 yılının Nisan ayından bu yana birkaç ay haricinde tam olarak ödenmediği ortaya çıktı. Belediye personelinin maaş bordrosunda tam olarak yatırılmış olarak gösterilen ücret, çalışanların banka hesaplarına bazen yarım olarak yansırken, bazen hiç yatırılmıyor. AK Parti’li Başkan Semih Tepebaşı’nın başında olduğu belediye yönetimi, kamuyona yaptığı açıklamalarda “bütçe yetersizliğini” gerekçe gösterdi. Yetersizlik gerekçesine karşın yaklaşık 70 yeni personel alımı yapan belediye, çalışanların tepkisini topladı.
Öte yandan belediyede çalışan personel arasında dolaşan bir iddia daha dikkat çekti. İddialara göre belediye yönetimi, maaşlarını alabilmesi için çalışanlara ikametlerini Niksar’a taşımalarını şart koştu. Yönetimin uzun süredir çalışan memurları emekliliğe zorladığı, maaş ödememe krizini de bu baskının bir aracı olarak kullandığı da iddialar arasında yer alıyor.
‘EKONOMİK SORUN DEĞİL, YÖNETİMSEL TERCİH
Konuya ilişkin gazetemiz Cumhuriyet’e açıklama yapan Tüm Yerel Yönetim Çalışanları Sendikası (Tüm Yerel-Sen) yetkilileri, AK Parti’li Başkan Semih Tepebaşı ve kurmaylarını sert eleştirdi. Yetkililer, olayın yalnızca idari bir kriz olmadığına, anayasa ve ceza yasasına aykırılık bulundurduğuna dikkat çekti. Sendika yetkilileri, “Bütçe yok denilerek emekçilerin maaşları gasp edilirken, yeni personel alımıyla siyasi kadrolaşma yapılması, sorunun ekonomik değil tamamen yönetimsel bir tercih olduğunu gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.
Maaş için ikamet taşıma baskısı iddialarına ilişkin de konuşan yöneticiler, “Bu uygulamanın ilçenin nüfusunu artırmaya yönelik bir manipülasyon olduğunu, ancak çalışanların mağduriyetini gidermediğini” söyledi. Yaşananların hukuki boyutu kapsamında maaş ödememenin “görevi kötüye kullanma” suçunu oluşturduğunu belirten yetkililer, geçmişte benzer uygulamalar nedeniyle çok sayıda belediye başkanına İçişleri Bakanlığı tarafından soruşturma izni verildiğini ve bazı başkanların hapis cezalarıyla karşılaştığını da anımsattı.
HUKUKİ SÜREÇ BAŞLADI
Belediyede yaşanan krizlerin ardından bir grup çalışanın sendikalarına geçiş yaptığını ifade eden yetkililer, bunun sonucunda Tüm Yerel-Sen’in belediyede bulunan temsilcisinin yıldırmaya (mobbing) uğrayarak “sürüldüğünü” açıkladı. Yetkililer, işleme karşı sendika olarak dava açtıklarını ve sürecin devam ettiğini de sözlerine ekledi.
‘EMEKÇİLERİN ONURUNA SALDIRI’
Sendikanın bağlı olduğu Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Tokat İl Başkanı Ozan Şen ise, konuya ilişkin Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, olayın açık bir hak gaspı olduğunu vurguladı. Sendika tarafından hukuki işlemlerin başlatıldığını, konfederasyon olarak da arkalarında olduklarını belirten Şen, “2025 yılında bir belediyenin kendi personeline eksik maaş ödemesi, onları emekliliğe zorlaması ve sendikal baskılarla sindirmeye çalışması asla kabul edilemez. Bu yalnızca ekonomik bir kriz değil, emekçilerin onuruna yönelik açık bir saldırıdır. Tüm Yerel-Sen’in yürüttüğü mücadelenin arkasındayız. Emekçilerin alın terini savunmak için sendikal, toplumsal ve hukuki zeminde sonuna kadar mücadele edeceğiz. Ve altını çiziyorum: Bu şehirde emekçinin alın terine kimsenin el uzatmasına izin vermem” dedi.
Emirhan ÇOBAN