Gazete Memur

Net rezervler tehlikeli seviyede

Ekonomist Kerim Rota, İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından piyasalarda oluşan siyasi belirsizliğin, Merkez Bankası’nı olağanüstü müdahalelere zorladığını belirtti. 60 milyar dolara ulaşan döviz satışları ve net rezervlerin 7 milyar dolara gerilemesi, ekonomik yönetimde kırılganlığın derinleştiğini ortaya koyuyor.

Giriş:
Güncelleme:

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta tutuklanmasının ardından piyasalarda yaşanan dalgalanmaları değerlendiren ekonomist Kerim Rota, Merkez Bankası’nın bu süreçte yaşadığı rezerv kaybına dikkat çekti. Oksijen TV’ye konuşan Rota, 19 Mart’tan bu yana döviz piyasasına yapılan müdahalelerin toplamda 60 milyar doları bulduğunu açıkladı. Rota’ya göre bu kayıp, yalnızca finansal değil, aynı zamanda siyasi güvensizliğin de yansıması.

“Merkez Bankası’nın gözaltının ilk saatlerinde kuru elinden kaçırması, yönetimin hazırlıksız yakalandığını gösteriyor.” diye konuşan Rota, yaşanan şokun ekonomi yönetimi tarafından ya öngörülemediğini ya da siyasi gelişmelerden geç haberdar olunduğunu savundu.

‘HAFTA SONU BAŞIMIZA NE GELİR’ KORKUSU

Rota’nın değerlendirmelerine göre, son haftalarda Cuma günleri döviz talebinde ciddi artış gözlemleniyor. Bu durumun altında ise, yurtiçi yatırımcılarda ve yabancılarda oluşan “hafta sonu siyasi bir gelişme olur mu” endişesi yatıyor. Merkez Bankası’nın bazı günlerde 3-4 milyar dolara varan satışlar yaptığına işaret eden Rota, “Bu satışlar genellikle Cuma günlerine denk geliyor. Piyasa, siyasi risklere karşı çok hassas hale gelmiş durumda” dedi.

NET REZERVLER TEHLİKELİ SEVİYEYE GELDİ

Ekonomideki kırılganlığın en somut göstergesinin net rezervler olduğuna dikkat çeken Rota, “Bugün itibarıyla net rezervler 7 milyar dolara kadar düştü. Eğer bu rakam negatife geçerse, döviz satım ihaleleri ve yeni müdahaleler kaçınılmaz olur” diye uyardı.

ENFLASYON HEDEFİNE ‘İSTEMEDEN’ YAKLAŞILIYOR

Kerim Rota, mevcut sıkı para politikası sayesinde enflasyonun yıl sonunda Merkez Bankası’nın hedeflediği %24-29 bandına yaklaşabileceğini belirtti. Ancak bu iyileşmenin ekonomik durgunluk pahasına yaşanacağını vurguladı:

“Ekonomik aktivitede çok ciddi bir yavaşlama olacak. Bu da aslında istenmeyen ama kaçınılmaz bir sonuç.”

TL MEVDUAT HÂLÂ CAZİP

Rota, tüm belirsizliklere rağmen Türk Lirası'nın hâlâ cazip olduğunu savundu. “TL faizi şu anda %49 seviyelerinde ve bu oran, enflasyonun üzerinde ciddi bir getiri sağlıyor. Yatırımcı açısından TL hala mantıklı bir seçenek” dedi.

BANKALAR VE KREDİ RİSKİ ALARM VERİYOR

Bankacılık sektörüne de değinen Rota, artan faizler ve yavaşlayan kredi büyümesi nedeniyle bankaların kârlılıklarının baskı altında kalacağını söyledi. Özellikle bireysel kredilerde sorunlu alacak oranlarının %4’lere ulaştığını belirten Rota, bu durumun ileride orta ve büyük ölçekli şirketlere de sıçrayabileceği uyarısında bulundu.

EKONOMİ-SİYASET ÇATIŞMASI DERİNLEŞEBİLİR

Rota, 2026 itibarıyla ekonomi yönetimiyle siyasi merkez arasında daha sık ve sert çatışmalar yaşanabileceği görüşünde. “İktidar döneminin ikinci yarısına girerken, siyasi hedefler ile ekonomik gerçekler arasındaki gerilim tırmanabilir” diyerek sürece dair kritik bir öngörüde bulundu.

Merkez Bankası eski başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara ise sosyal medya hesabından dikkat çeken bir grafik paylaştı. “Kendi kendine konuşan grafikler serisine devam” notuyla yayımladığı paylaşımda, döviz kuru ile İstanbul Ticaret Odası (İTO) fiyat endeksi arasındaki fark çarpıcı biçimde gözler önüne serildi.

2021 Ocak ayı 100 kabul edilerek oluşturulan grafikte, sepet kurdaki artışın 2023 ortasından itibaren yataylaştığı, ancak fiyat endeksindeki yükselişin hız kesmeden devam ettiği görülüyor. 2025'e gelindiğinde İTO fiyat endeksi 800 puanı aşarken, döviz kuru endeksi 500 puan civarında kalıyor.

KARAR