Türkiye Büyük Millet Meclisi, 28. dönem 4. yasama yılına başlarken gündeme alınan başlıklar emekçi ve emeklilerde hayal kırıklığı yarattı. Enflasyonun ağır yükü altında ezilen milyonlarca ücretli ve emekli, geçim derdini hafifletecek hiçbir düzenlemenin Meclis gündeminde yer almamasına tepki gösteriyor.
DİSK’e bağlı Devrimci Emekliler Sendikası Genel Sekreteri Fikri Kalender, yeni yasama yılından beklentilerinin düşük olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Halktan yana, özgürlükçü bir yasama yılı olmayacak gibi görünüyor. Emekliler yine mevcut kanunların belirlediği düşük aylıklara mahkûm bırakılacak; kaybetmeye devam edecekler. Çalışmak zorunda kalan emeklilere her gün yenileri eklenecek. Hastane randevusu için aylarca beklemek artık olağan hale geldi. İnsan onuruna yaraşır bir yaşam her geçen gün daha fazla engelleniyor.”
‘BU ÜLKENİN YÜZÜYÜZ’
Kalender, emeklilerin “bu ülkenin aynadaki yüzü ve saygın bir kesimi” olduğunu vurgulayarak hükümete çağrıda bulundu ve taleplerini bir kez daha yineledi: “Emeklilik sistemi köklü biçimde değişmeli. Artık emekliler, dağıtım sistemine göre değil, birikim esasına dayalı, adil bir modele göre değerlendirilmelidir.
En düşük emekli aylığı asgari ücretin altına düşmemeli. Bunun üzerine milli gelirden adil bir pay eklenmeli. Sağlıkta katkı payları ve katılım ücretleri tamamen kaldırılmalı. Emeklilerin cebinden her reçetede, her muayenede para çıkmamalı. Emeklilerin söz hakkı tanınmalı. Aylıkların belirlenmesinde emekli sendikalarıyla toplusözleşme görüşmeleri başlatılmalı; sendikal örgütlenmenin önündeki antidemokratik engeller kaldırılmalı.”
‘MEMURLAR ARASINDA EŞİTSİZLİK BÜYÜYOR’
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, aynı görevde ve sürede çalışan memurların farklı maaşlarla emekli olmasını, emekli maaşlarının çalışma sürecindeki ücretlerin çok gerisinde kalmasını Meclis gündemine taşıdı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a soru önergesi veren Gürer, ayrıca “Alım gücü eriyen maaşlarda bir iyileştirme düşünülmekte midir?” diye sordu. Bakan ise yanıtında 1999 ve 2008 reformalırını sistemin sürdürülebilirliğini sağlamak için yapıldığını; prim ve aylık arasındaki bağın güçlendirildiğini savundu.
Ömer Fethi Gürer bu yanıta tepki gösterdi: “Bakanlık cevabında uzun uzun teknik hesaplamaları sıralıyor. Sürdürülebilirlik adı altında büyük bir eşitsizlik getirildi. Bakanlık teknik açıklamalarla adaletsizliği, memur maaşlarının eridiği gerçeğini gizleyemez. Sorunu çözmek yerine erteleyen, üzerini örten bu yaklaşımı kabul etmek mümkün değil.”
Elif Özge YALÇIN