Gazete Memur

Koruma almak için 'tehdit alıyorum' başvurularının %95’i gerçek dışı

Son dönemde iş insanları başta olmak üzere birçok kişinin “tehdit alıyorum” iddiasıyla yaptığı başvuruların yaklaşık yüzde 95’inin sahte olduğu belirlendi. Güvenlik birimleri, sosyal medya mesajları, sahte sanal hatlar, mermi bırakma ve kurgulanmış olay yeri gibi yöntemlerle koruma kararı çıkarmaya yönelik girişimlerin arttığını tespit etti. Yetkililer, sahte tehdit üreterek koruma talep edenlere yönelik hem adli hem idari süreçlerin işletileceğini vurguluyor.

Giriş:
Güncelleme:

Son aylarda yürütülen incelemelerde, tehdit algısını büyütüp valiliklerden polis koruması çıkarma amacıyla sahte delil üreten kişi sayısının arttığı yönündeki değerlendirmeler güç kazandı.

GENELLİKLE AYNI SENARYO UYGULANIYOR

Güvenlik birimlerinin analizlerine göre, sahte tehdit mekanizmasının benzer kalıplar üzerinden yürüdüğü tespit edildi. Şikâyetçilerin çoğu, sahte sosyal medya hesapları üzerinden kendilerine ölüm ve şantaj içerikli mesajlar gönderiyor, yabancı ülkelere ait sanal hatlardan aranıyormuş gibi bir izlenim yaratıyor. Bazıları ise örgüt imzalı e-postalarla tehdit senaryosunu genişletiyor. Daha ileri gidip araç sileceklerine gerçek mermi bırakma, olay yeri kurgulama, hatta kendi kendini kurşunlatma gibi yöntemlerle “hedef alınıyorum” algısını güçlendiren örneklere de rastlanıyor. Tüm bu girişimlerin ortak amacı, koruma komisyonlarını yanıltarak resmi koruma tahsis edilmesini sağlamak.

SAHTE BAŞVURU ORANI YÜZDE 95

Emniyet kaynaklarına göre, yapılan ön incelemelerde tehdit başvurularının yaklaşık yüzde 95’inin sahte olduğu belirlendi. Delillerin büyük kısmının şikâyetçinin kendisi tarafından üretildiği ya da üçüncü kişiler aracılığıyla kurgulandığı tespit edildi. Bu durum, gerçek tehdit altındaki vatandaşların taleplerinin gecikmesine, kolluk kuvvetlerinin operasyonel kapasitesinin boşa harcanmasına ve yargı süreçlerinin gereksiz yere meşgul edilmesine yol açıyor. Güvenlik birimleri, artan sahte ihbarların koruma sistemini istismar eden yeni bir “manipülatif tehdit karmaşası” yarattığını vurguluyor.

SÜİSTİMAL TESPİT EDİLİRSE ADLİ SÜREÇ BAŞLATILACAK

Yetkililer, sahte tehdit üreterek koruma kararı almaya çalışan kişilerin tespit edilmesi halinde hem adli hem de idari süreçlerin işletileceğini belirtiyor. Gerçek risk altındaki kişilerin korunmasını sağlamak için koruma komisyonlarının analiz kapasitesinin güçlendirileceği ve dijital delil inceleme standartlarının güncelleneceği ifade ediliyor. Güvenlik birimleri, artan yöntemlerin organize şekilde kullanıldığına dair güçlü işaretler bulunduğunu ve konunun sistematik bir suistimal alanına dönüştüğünü dile getiriyor.

SONTV