Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, geçen pazartesi günü kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, “TÜHİS aracılığı ile sendikalara son teklifimizi bu hafta sunacağız” demişti. Ancak geçen hafta içinde hükümetten yeni teklif gelmedi. Hükümet işçilere ilk olarak bu yıl için yüzde 16+8, gelecek yıl için de yüzde 7+5 zam teklif etmişti.
Anlaşma sağlanamaması üzerine ikinci teklif verilmiş ilk yıl için zam oranları yüzde 17+10’ya çıkarılmış, gelecek yılın oranlarında ise değişiklik yapılmamıştı. İşçi bu oranları da reddetti. Yeni teklif sunulmasını istedi. İşçilerin eylemleri de devam etti. Perşembe günü 81 ilde AKP il binaları önünde basın açıklamaları yapıldı. Türk-İş’in daha önce belirlediği takvim kapsamında 8 Temmuz’da “işyerlerini terketmeme, sabaha kadar işyerlerinde kalma” eylemi yapılacak. 17 Temmuz’da ise bir gün işe gitmeme eylemi gerçekleştirilecek.
HÜKÜMET ‘HAKEM’ DEDİ
İşçi, hükümetten yeni teklif beklerken, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın geçen hafta yaptığı açıklamalar dikkat çekti. Yılmaz, ellerindeki olanaklar çerçevesinde son tekliflerini yapacaklarını belirterek, “Ümit ederiz ki burada bir anlaşma olsun. Anlaşma olmazsa da mekanizması var bu işlerin. Bir hakem mekanizması var. Orada nihai karar verilmiş olacak” ifadelerini kullandı.
ERTELEME Mİ ÇIKACAK ?
Mevzuata göre, şu anda sürecin hakeme gidebilmesi için önce arabulucu sürecinin anlaşmazlıkla sonuçlanması ve sendikaların grev kararı alması gerekiyor. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası’na göre, Cumhurbaşkanı’nın grevi 60 gün süreyle erteleme yetkisi var. AKP şimdiye kadar 20’nin üzerinde grevi böyle “erteledi.” Erteleme kararı ise aslında “yasaklama” anlamına geliyor. Erteleme süresi içerisinde taraflar aralarında anlaşarak uyuşmazlığı özel hakeme de götürebiliyor. 60 gün sonunda anlaşma sağlanamazsa, 6 gün içinde taraflardan birisinin başvurusu üzerine uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulu tarafından çözülüyor. Burada verilecek karar da kesin. Aksi halde işçi sendikasının yetkisi düşüyor. Yani sendika 60 gün sonunda hakeme gitmek zorunda. Yoksa işyerinde yetkiyi kaybediyor. Hakemden ise çoğunlukla hükümetin verdiği zam oranları aynen çıkıyor. Bu nedenle de sendikalar hakemi, “noter” olarak nitelendiriyor.
‘KAFALARINDAKİ BU’
Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’ın açıklamaları konusunda, şunları söyledi:
“Grev kararı uygulandıktan sonra grevi erteleyebilirler. Bu arada anlaşma sağlanamazsa hakeme gidilmek zorunda. Yoksa yetkin düşüyor. Kafalarındaki de bu. Hakeme mahkum edecekler. Yasanın eksik yönleri bunlar. Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın açıklamaları hoş değil. ‘Niyetimiz bu. Greve giderlerse erteleriz. Hakeme götürürüz’ deniliyor.”
YENİ EYLEM KARARLARI
Ağar, hükümetten yeni teklif gelmediğini, Türk-İş olarak yeni eylem kararları alacaklarını söyledi. “İşe gitmeme” eyleminin ardından yeniden değerlendirme yapacaklarını belirten Ağar, kamu sözleşmesinde şimdiye kadar bir kez, 1995 yılında greve gittiklerini söyledi. Ağar, “Grev heveslisi de değiliz. Şimdiye kadar bir kez gittik. Eğer gidersek bu ikinci olacak. Biz anlaşma yapılmasını istiyoruz. Eğer anlaşma olmazsa greve gideriz” dedi.
‘BÖYLE BİR YERE VARILMAZ’
Enflasyon kadar zam verilecekse toplu sözleşmenin, sendikaların bir anlamı olmayacağına işaret eden Ağar, şöyle devam etti:
“Böyle bir yere varılmaz. ‘Enflasyon ne çıkarsa, o verilsin’ gibi bir şey olur mu ? O zaman sendikaların ne anlamı var. Şu anda kamuda çalışan vasıflı işçiler, özel sektörün altında kaldı. Özel sektördeki bir greyder operatörü 90 bin lira, 120 bin lira alıyor. Kamuda ise 42-43 bin lira alıyor. Kamudaki diğer işçilerin ücretleri de 37-38 bin lira. Bilmeyenler kamu işçilerinin çok ücret aldığını zannediyor. Böyle bir şey yok.”
HAK-İŞ'TEN 'YEMEK YEMEME' EYLEMİ
Hak-İş de yeni eylem kararları aldı. Hak-İş, bu hafta boyunca, “öğle molalarında ve mesai bitimlerinde işyeri önünde oturma eylemi; işçilerin kollarına siyah kurdele takmaları; yemekhane bulunan uygun işyerlerinde yemek yememe” kararlarını uygulayacak.
Mustafa ÇAKIR