İsrailli analist Shay Gal, Israel Hayom gazetesinde yayımlanan “Kuzey Kıbrıs aynı zamanda bir İsrail sorunu” başlıklı yazısında, “İsrail, Yunanistan ve güney Kıbrıs’ın, Kuzey Kıbrıs’ı Türkiye’den kurtarmak için acil bir eylem planı hazırlaması gerektiğini” ifade etti.
Kuzey Kıbrıs’ın yalnızca bir Türk-Yunan meselesi olmadığı, aynı zamanda İsrail için “stratejik bir tehdit” haline geldiği öne sürüldü. İsrailli analist Shay Gal, “İsrail, Yunanistan ve güney Kıbrıs, Kuzey Kıbrıs’ı Türkiye’den kurtarmak için acil bir operasyon planı hazırlamalıdır” ifadelerini kullandı.
Gal, “Kuzey Kıbrıs’ı kurtarmak İsrail’in rolü veya arzusu değildir. Ancak, bölgeden gelen tehdit kritik bir eşiğe ulaşırsa, İsrail’in stratejik duruşunu değiştirmesi gerekir. İsrail, Yunanistan ve güney Kıbrıs ile koordinasyon içinde, adanın kuzeyini kurtarmak için bir acil durum operasyonu hazırlamalıdır.” dedi.
TÜRKİYE'NİN KUZEY KIBRIS'TAKİ VARLIĞI 'TEHDİT' OLARAK GÖSTERİLDİ
Analizde, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs üzerindeki varlığının, İran destekli Kudüs Gücü ve Hamas gibi yapıların faaliyetleriyle ilişkilendirildiği iddia edildi. “Kuzey Kıbrıs, Türkiye’ye ve terör gruplarına sınırsız hareket alanı sunan uluslararası bir gri bölge haline gelmiştir” denilen yazıda, bölgenin İsrail'e yönelik casusluk ve saldırı operasyonlarının üssü haline getirildiği öne sürüldü.
'BAL TUZAĞI' VE CASUSLUK MERKEZLERİ İDDİASI
Shay Gal, Kuzey Kıbrıs’taki otellerin ve limanların Türk güvenlik güçleri ile organize suç yapıları tarafından “bal tuzağı” ve şantaj operasyonları için kullanıldığını iddia etti. Analizde şu ifadeler yer aldı:
“Kuzey Kıbrıs, istihbarat ve şantaj operasyonları için kullanılan gizli merkezlere dönüştürülmüştür. Bu yapılar uluslararası yetkilileri hedef alabilecek kapasitededir.”
"POSEİDON'UN GAZABI" OPERASYONU HAZIRLIĞI
Gal, İsrail’in muhtemel bir müdahale senaryosu için hazırlıklı olması gerektiğini savundu. "Poseidon’un Gazabı" olarak adlandırılan bu acil durum planı kapsamında şu adımların atılması gerektiğini öne sürdü:
Türkiye’nin adaya yapacağı askerî takviyeler durdurulacak. Kuzey Kıbrıs’taki hava savunma sistemleri etkisiz hale getirilecek. Komuta ve istihbarat merkezleri hedef alınacak. Türk askerî varlığı adadan çıkarılacak. Son olarak, adada Rum yönetiminin uluslararası alanda tanınan egemenliği yeniden tesis edilecek.
Rum kesiminin uluslararası tanınmış egemenliği yeniden tesis edilecek.
İHA, FÜZE VE SİBER DİNLEME İDDİALARIYLA TÜRKİYE HEDEFTE
Yazıda, Türkiye’nin bölgedeki İHA konuşlandırmaları ve silah sistemleri doğrudan İsrail için tehdit olarak nitelendirildi. Türkiye’nin Lefkoniko Havaalanı'nda Bayraktar TB2 ve Akıncı tipi SİHA’ları konuşlandırdığına dikkat çekilirken, ATMACA ve Typhoon füzelerinin İsrail’in enerji varlıklarını hedef alabilecek kapasitede olduğu ileri sürüldü.
NÜKLEER TESİSLER VE AKKUYU ÜZERİNDEN MESAJ
Analizde Türkiye’nin Rusya iş birliğiyle inşa ettiği Akkuyu Nükleer Güç Santrali de hedef alındı. “İsrail daha önce İran'ın nükleer altyapısını vurmuştu. Türkiye de bu mesajı almalıdır” denilerek doğrudan Türkiye’ye üstü kapalı bir uyarı yapıldı.
AVRUPA BİRLİĞİ VE NATO'YA ELEŞTİRİ
Yazıda, Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin Kıbrıs’taki varlığına rağmen Ankara ile güvenlik iş birliğini sürdürmesinin çelişkili olduğu savunularak, bu tutumun AB'nin güvenilirliğini zedelediği öne sürüldü. NATO’nun oybirliği şartı nedeniyle Türkiye’nin ittifak içinde korunamayacağı da belirtildi.
Öte yandan Gazze operasyonlarında ele geçirilen belgelerde Türkiye ve KKTC’nin Avrupa’daki İsrail hedeflerine yönelik planlarla ilişkilendirildiği iddia edildi.