İddianamede, verilen beyanlarda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından "2024 Yılı İstanbul Geneli Muhtelif Organizasyonlar" ile "Tanıtım-Duyuru Çalışmaları ve Baskı Materyallerin Temini Hizmet Alım İşi" kapsamında yapılan ana ihaleye ilişkin olarak, suç örgütü elebaşı Ekrem İmamoğlu'nun talimatı üzerine suç örgütünün yöneticisi konumunda bulunan Murat Ongun'un, örgüt üyeleri üzerindeki hiyerarşik gücünü kullanarak ihalenin kasıtlı olarak Kültür AŞ isimli İBB iştirak şirketi üzerinde kalmasını sağladıklarından bahsedildiği kaydedildi.
Etkinlik ve organizasyon kapsamındaki bu ihalelerin iştirak şirketleri tarafından kazanıldıktan sonra, örgüt yöneticisi şüpheli Murat Ongun'un, örgüt üyesi olan şüpheli Emrah Bağdatlı ve şüpheli Barış Kılıç üzerindeki hiyerarşik gücünü kullanarak alt ihaleleri alacak firmaları belirledikten sonra, davet usulüyle yapılan ihalelere bu firmaları davet ettiği belirtildi.
İddianamede, etkinlik ve organizasyon kapsamında yapılan işlerin örgüte müzahir firmalar taralından alındığı, bu işlerin yapımı için alt ihaleleri kazanan firmalar tarafından genelde taşeron kullanıldığı tespitine yer verildi.
Taşeronların örgüt üyesi Emrah Bağdatlı'ya bağlı olarak çalışan bir diğer örgüt üyesi Güldem Şık tarafından belirlendiği öne sürülen iddianamede, "İşi esas üstlenen bu taşeron firma yetkilileri ya yaptıkları işten daha fazla bir miktarı kapsayacak şekilde fatura kesmeleri ya da konuyla hiç alakası olmayan ve işin yapım sürecinde aslında hiç etkin rol oynamayan şirketlere fatura kesmeleri noktasında İmamoğlu suç örgütünün haksız ve hukuksuz bir kazanç elde etmesi için örgüt üyesi şüpheli Güldem Şık tarafından yönlendirilmiştir. Bu şekilde alakasız şirketlere fatura kestirilmesinin sebebi, yapılan iş için harcanan tutarı şişkin göstermekten kaynaklı olup, bu faturalar en sonunda dolandırılarak şüpheli Güldem Şık'ın organize etmesiyle alt ihaleyi alan firmaya, alt ihaleyi alan firma tarafından da Kültür AŞ'ye fatura edilmiş ve işin gerçek değerinin çok daha üzerinde bir miktar ile yapıldığını gösteren sahte faturalar ile Kültür AŞ'nin kasasından çıkarılan bu paralar, İmamoğlu suç örgütü içerisinde kurulan 'sistem' isimli yapıya aktarılmıştır." ifadeleri kullanıldı.
İhalelerin hileli şekilde organize edildiği iddiası
Kültür AŞ'de Satın Alma Müdür Vekili olarak görevli olan Gökhan Köseoğlu, Sergen Kurt, Deniz Dörtyol, Burak Biçer, Cem Çelik'in ifadelerinin yer aldığı iddianamede, şüphelilerin beyanlarının benzer nitelikte olduğu ve örgüt üyeleri Emrah Bağdatlı ile Güldem Şık'ın Kültür AŞ'nin kasasını boşaltmak için kişilerden nasıl sahte fatura teminini sağladıklarının açıkça ortaya konulduğu vurgulandı.
İddianamede, bilirkişi raporlarında yer alan usulsüz ihalelerden örnekler ve şüphelilerin yine farklı ihaleler için verdikleri beyanlar sonrası zanlılar Murat Ongun, Güldem Şık ile Kahraman Yeşilyurt'un bu süreçte etkin rol oynayarak, kişisel kazançlarına ve "sistem"e kazandırmak için gösterdikleri çabalara da vurgu yapıldı.
308 milyon 9 bin lira kamu zararı
Beyanlar, usulsüz ihaleler ve raporlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde İBB tarafından yapılan ana ihalenin ve ona bağlı alt kiralama ihalelerinin İmamoğlu liderliğinde kurulan suç örgütünün plan ve organizasyonu dahilinde yapıldığının anlaşıldığı ifade edilen iddianamede, şu tespitlere yer verildi:
"İhalelerin aslında hileli bir şekilde organize edilerek, örgütün maddi açıdan desteklenmesi için kullanılan bir araç olduğu ve buradan elde edilen gelirlerin örgüt içerisinde oluşturulan 'sistem' isimli yapıya tekrardan aktarılarak örgütün maddi açıdan desteklenmesinin hedeflendiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda da öncelikle ana ihalenin şartnamesinin Kültür AŞ'yi tanımlar şekilde çıkarıldığı ve akabinde ihaleyi kazanan Kültür AŞ'nin ana ihale kapsamında yapılması gereken işlerin yapımı için bu hususu alt ihalelere konu ettiği ve işlerin önemli bir kısmını Creative Media, Medyagold Ajans, Syk Roll Organizasyon, Adgreat Digital Medya ve Antre Tasarım isimli, fiili işleticilerinin İmamoğlu suç örgütü üyeleri olan firmalar üzerinde kalmasını sağladıkları anlaşılmıştır. Bu hususu da örgüt yöneticisi Murat Ongun'un örgüt üyeleri üzerindeki hiyerarşik gücünü kullanarak sağladığı ve alt ihaleleri alacak firmaların örgüt yöneticisi Murat Ongun'un onayıyla belirlendikten sonra ihalelerin muvazaalı olarak ayarlandığı, bu şekildeki hileli hareketleri ile kamuyu zarara uğrattıkları anlaşılmıştır."
İddianamede, usulsüz şekilde firmalara verilen alt ihalelerden haksız menfaat elde edilerek İmamoğlu suç örgütü içerisinde kurulan "sistem" isimli yapıyı finanse etmek için kullanılması nedeniyle 308 milyon 95 bin lira kamu zararının ortaya çıktığı kaydedildi.