BERFU KARGI/ KARAR

Son Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) verileri, Türkiye sağlık sisteminin içinde bulunduğu yapısal krizi bir kez daha ortaya koydu. El Cerrahisi ve Mikrocerrahi Uzmanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman’ın sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmeye göre, iç hastalıkları, genel cerrahi, kadın doğum ve çocuk sağlığı gibi temel tıp branşlarının TUS'ta ciddi oranda tercih edilmemesi, sistemdeki derin sorunların bir yansıması olarak görülüyor.

“BU SADECE BİR TERCİH DEĞİL, BİR UYARI”

Prof. Dr. Adıyaman, tercih edilmeyen branşların salt sınav başarısıyla açıklanamayacağını, bu tercihsizliğin bir tür sessiz protesto olduğunu belirtti. “Genç hekimler, nöbet yükü, ağır çalışma koşulları, düşük gelir beklentisi ve artan malpraktis davaları nedeniyle mesleki geleceklerinden endişe duyuyor. Bu nedenle dahiliye ve cerrahi gibi zorlayıcı branşlardan uzaklaşıyorlar,” ifadelerini kullandı.

ÇOCUK SAĞLIĞI VE KADIN DOĞUM SONDAN BİRİNCİ SIRALARDA

Adıyaman’ın paylaştığı tabloya göre, 2025 yılı TUS yerleştirme sonuçlarında "Deri ve Zührevi Hastalıklar", "Plastik Cerrahi" ve "Çocuk-Ergen Ruh Sağlığı" gibi branşlar üst sıralarda yer alırken, çocuk sağlığı ve hastalıkları, acil tıp, kadın hastalıkları ve doğum, göğüs cerrahisi, kalp-damar cerrahisi ve genel cerrahi gibi temel branşlar tablonun sonlarında yer aldı. Özellikle çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümünün 845 kontenjanla en düşük tercih edilen bölüm olması dikkat çekti. Bu alandaki ortalama puan sadece 47,39 olarak gerçekleşti.

"SAĞLIĞIN TİCARİLEŞMESİNİN BEDELİNİ ÇOCUKLAR ÖDEYECEK"

Prof. Dr. Adıyaman, sağlıkta dönüşüm politikalarının etkisiyle ortaya çıkan bu tabloya dikkat çekerek, “Sağlık sistemindeki ekonomik baskılar ve performans dayatmaları, hekimleri daha az yorucu, daha az riskli ve daha prestijli alanlara yöneltiyor. Bu dönüşümde en fazla ihmal edilen alanlardan biri de çocuk sağlığı oldu. Sağlık sistemindeki ticarileşmenin bedelini çocuklar ödeyecek,” uyarısında bulundu.

SİSTEMİN ALARM ZİLLERİ ÇALIYOR

Genç hekimlerin temel uzmanlık alanlarından uzaklaşması, Türkiye'nin uzun vadeli sağlık hizmetleri açısından ciddi tehditler barındırıyor. Dahiliye, pediatri, kadın doğum ve cerrahi gibi branşlarda uzman sıkıntısının derinleşmesi halinde, sağlık sisteminde geri dönülmesi zor bir nitelik ve erişim kriziyle karşı karşıya kalınabileceği belirtiliyor.