Türkiye'de yaklaşık 200 kişinin gözaltına alındığı sahte diploma soruşturması, uluslararası basının da gündemine oturdu. Financial Times'da yayımlanan bir haberde, skandalın hem e-Devlet sistemine hem de resmi istatistiklere duyulan güveni ciddi şekilde zedelediği belirtildi. Soruşturma, siyasi tartışmaların yanı sıra Türkiye'deki kurumlara yönelik şüpheleri yeniden alevlendirdi.
MİLYONLUK VURGUN: YETKİLİ E-İMZALARIYLA SAHTE DİPLOMA
Savcılık iddianamesine göre, organize bir çete e-Devlet sistemine sızarak üst düzey yetkililerin e-imzalarını kullandı. Bu yöntemle sahte üniversite diplomaları ve resmi belgeler üretildiği iddia ediliyor. Çetenin bu sahte belgeler karşılığında 2.5 milyon TL’ye varan ödemeler aldığı belirtiliyor.
Ekonomim'in haberine göre soruşturma kapsamında, büyük altyapı ihaleleri kazanan bir inşaat mühendisinin de sahte diplomayla iş yaptığı öne sürülürken, 2023 depreminde hayatını kaybeden avukatların kimlik bilgilerinin de kullanıldığı iddiası soruşturmanın vahametini gözler önüne serdi.
SİYASİ GERİLİM VE GÜVEN KRİZİ
Skandal, Türkiye'de siyasi bir fırtınaya yol açtı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, olayı muhalefetin "devlet kurumlarını itibarsızlaştırma" çabası olarak nitelendirirken, MHP lideri Devlet Bahçeli ise durumu "toplumsal güveni hedef alan karanlık bir komplo" olarak yorumladı. Muhalefet partileri ise bu soruşturmayı hükümeti yıpratmak amacıyla değil, sistemdeki güvenlik açıklarını göstermek için gündeme getirdiklerini savundu.
Bu siyasi tartışmaların gölgesinde, skandal, ülkedeki resmi istatistiklere yönelik güven sorununu da yeniden alevlendirdi. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) temmuz ayı yıllık enflasyonu yüzde 34 olarak açıklamasına karşın, bağımsız kuruluş ENAG'ın yüzde 65, İstanbul Ticaret Odası'nın ise yüzde 43'lük verileri arasındaki büyük fark, tartışmaları derinleştirdi. TÜİK'in, verileri eleştiren muhalefet milletvekillerine karşı dava açması da bu güven bunalımını pekiştirdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendi diplomasının iptal edilmesini hatırlatarak, "Skandalın boyutu ciddi, ama hükümet için mesele benim adaylığım. Asıl sorun adaletsizlik" yorumunda bulundu.