İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve birçok yetkilinin “yolsuzluk” ve “terör” suçlamalarıyla gözaltına alınması süreci siyaset gündemini arapsaçına döndürürken, piyasalarda da gündemin hareketliliği oynaklığa neden oldu.
19 Mart’tan bu yana Borsa İstanbul’da kayıp 19,5’i aşarken, ilk gün TL’deki değer kaybı çift hanelere çıktı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, piyasalarda gerekenin yapıldığını açıklarken, TCMB’nin de hamleler yaptığı görüldü.
Goldman Sachs, JP Morgan, Societe Generale gibi ünlü kurumlardan yorumlar gecikmedi.
İngiliz Stratejist Timothy Ash de TCMB’nin zorlanabileceğini belirtti.
Günlerdir süren hareketliliğe yabancı kurum ve uzmanların yorumları birbirini izliyor.
“TCMB için temel senaryo ekime kadar faizlerin yüzde 30'a inmesi”
HSBC, TCMB için temel senaryolarının ekim ayına kadar her toplantıda 250 baz puan düşürerek yüzde 30'a indirilmesi olduğunu belirtti. Banka ancak son atılan adımlar risklerin daha yavaş bir hızla gevşeme yönünde olduğuna işaret ettiğini vurguladı.
Banka değerlendirmesinde "Bu hafta yaşanan siyasi gelişmeler öncesinde mart ayı enflasyonunu aylık yüzde 2,3, yıllık yüzde 37,8 ve yılsonu enflasyonunu yüzde 30 olarak tahmin ediyorduk. Şimdilik bir değişiklik yapmamakla birlikte, TL'deki son değer kaybı göz önüne alındığında bu rakamlar üzerinde yukarı yönlü riskler bulunmaktadır" dedi.
Bankanın notunda "Para politikasına ilişkin temel senaryomuz, politika faizi Ekim ayında yüzde 30'a ulaşana kadar her PPK toplantısında 250 baz puanlık bir indirim yapılması yönündedir. Ancak merkez bankasından gelen son adımlar, risklerin daha kademeli bir gevşeme hızına doğru yöneldiğini gösteriyor" denildi.
“TCMB faizleri biraz erken indirmeye başlamıştı”
Commerzbank Gelişmekte Olan Piyasalar Kıdemli Analisti Tatha Ghose, Bloomberg HT’de katıldığı yayında, TCMB’nin yeni kararlarının para politikası olarak uygulanmasının çok negatif olacağını söylerken, sözlerine şu şekilde devam etti:
“TCMB bu araçları geçici olarak kullanacaksa nötr olarak bakılabilir. İyimserim, ortam kısa sürede sakinleşirse revizyona gitmeyeceğim. 1 haftalık repo faiz oranının geriye döneceğini düşünüyorum. TCMB faizleri biraz erken indirmeye başlamıştı, alternatifler vardı.”
“Yerli yatırımcılar TL’de kalırsa piyasalar dengelenebilir”
Cribstone Strategic Macro kurucusu ve stratejist Mike Harris, CNBC-e’de Berfu Güven’e yaptığı açıklamalarda şu ifadeler öne çıktı:
“Evet, kısa vadeli yabancı yatırımcılar şok yaşadı ve piyasadan çıktı. Ancak gerçek belirleyici olan, Türkiye içindeki yatırımcıların dövize mi yoksa TL’ye mi yöneleceğidir. Çünkü şu an uluslararası yatırımcılar, yerel yatırımcıların ne yaptığına bakarak karar veriyor. Eğer yerli yatırımcılar TL’de kalır ve güven tazelerse piyasalar dengelenebilir.”
“Faiz indirim sürecinin tamamen sona ermedi”
Faiz indirim sürecinin tamamen sona erdiğini düşünmüyorum ancak Merkez Bankası 17 Nisan’da pas geçebilir. Kurda yükselişin enflasyonu artıracağı düşünülür ancak Türkiye’de enflasyonu belirleyen asıl faktör ücret artışları.
Dezenflasyon programı devam edecektir zira Türkiye aynı anda hem siyasi hem de ekonomik belirsizlik yaratma riskini göze alamaz. Ekonomi yönetimi mevcut politikaları sürdürmek zorunda, çünkü aksi takdirde piyasalar üzerindeki baskı daha da artabilir.
“ABD ve Avrupa nasıl tepki verecek?”
Bu siyasi hamle, hükümetin 2028 seçimlerini kazanma konusunda ne kadar hassas olduğunu gösteriyor. Ancak popülerliğin azalmasının en büyük sebebi enflasyon olduğu için, kısa vadede ekonomi programından vazgeçmezler. Asıl mesele 2026-2027 yıllarında büyüme baskısı arttığında, popülist adımlara geri dönülüp dönülmeyeceği.
Böyle bir adım atıldığında genellikle ‘ABD ve Avrupa nasıl tepki verecek?’ sorusu gündeme gelir. Ancak ABD bu konuda büyük bir tepki göstermeyecek, Avrupa ise Türkiye’ye her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. Savunma ve güvenlik işbirlikleri nedeniyle, bu süreçte Batı’dan sert yaptırımlar beklemek gerçekçi olmaz.”
Ekonomim