Gazete Memur

Vatandaşlık maaşı nedir? Türkiye'de uygulanabilir mi?

Önümüzdeki yıldan itibaren Türkiye'de vatandaşlık maaşı uygulamasının başlayacağına dair haberler son günlerde Türk basınında sıklıkla yer aldı.

Giriş:
Güncelleme:

Vatandaşlık maaşı genellikle, bir ülkenin vatandaşlarına hiçbir karşılık beklemeden ödediği para için kullanılıyor.

"Vatandaşlık geliri" ve "evrensel gelir" de bu uygulama için kullanılan diğer isimler arasında.

Bugüne kadar herkese vatandaşlık maaşı veren bir ülke olmadı. Fakat çeşitli ülkelerde pilot projeler deneniyor.

'Sosyal yardım sistemi gözden geçirilecek'

Türkiye'de son günlerde vatandaşlık maaşına dair yetkililerden bir açıklama yapılmadı.

Konuyu ilk olarak 19 Kasım'da haberleştiren Türkiye gazetesi, 30 Ekim'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı'nın 2026 programına referans vererek önümüzdeki yıl vatandaşlık maaşı için bir pilot proje başlatılacağını yazdı.

Pilot projeye dair herhangi bir bilginin olmadığı programda şu ifadeler yer alıyor:

"Sosyal yardım sistemi gözden geçirilecek, işgücüne katılıma mani olmayacak şekilde bütünleşik bir yapıda, aile odaklı ve fert başına asgari bir geliri garanti edecek şekilde yeniden kurgulanacaktır."

Önceki programlarda da vardı

Fakat bu, vatandaşlık gelirinin önümüzdeki yıl başlayacağı anlamına gelmiyor. Zira aynı ifadeler Cumhurbaşkanlığı'nın 2025 ve 2024 programında da vardı fakat bu konuda bir gelişme olmadı.

Üç programda da bu politika için atılacak adımlar "mevzuat, teknik altyapı, analiz ve raporlama çalışmalarıyla" sınırlı tutuldu.

Bu projenin sorumlusu ise Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak belirlendi.

Bu konuda bugüne kadar yürütülen ve önümüzdeki süreçte yapılacak çalışmaları öğrenmek için bakanlıkla iletişime geçtik fakat haber yayımlanana kadar bir yanıt alamadık.

"Aile Bazlı Vatandaşlık Maaşı", 2023'te iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) seçim vaatlerinden biriydi.

AK Parti beyannamede "Gelir Tamamlayıcı Aile Destek Sistemini hayata geçirerek Aile Bazlı Vatandaşlık Maaşı uygulamasını başlatacağız" sözü vermişti.

İktidar partisine göre bu uygulama gelirden en az pay alan nüfusun gelirdeki payını "hakkaniyete uygun şekilde" yükseltecek ve böylece gelir dağılımı iyileştirilecek.

Uzmanlar ne diyor?

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü'nden Prof. Aziz Çelik ise toplumda artan yoksullukla mücadele etmek için iktidarın böyle bir yönteme yönelmiş olabileceğini söylüyor.

Prof. Çelik benzer önerinin 2006'da da gündeme geldiğini, ayrı ayrı yapılan tüm sosyal yardım ödemelerinin birleştirilerek bu şekilde bir programa çevrilmesinin düşünüldüğünü fakat bundan vazgeçildiğini hatırlatıyor.

Kriterler asgari ücret, açlık sınırı ve yoksulluk sınırı

Hükümetten son dönemde bu konuda bir açıklama yapılmadı.

BBC Türkçe'ye konuşan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü'nden Doç. Dr. Emel Memiş "Hane kompozisyonları son derece çeşitlidir; kişi başına düşen gelir mi esas alınacak, yıllık mı aylık mı ölçüm yapılacak, düzenli mi düzensiz mi nasıl bir ödeme şekli olacak, eşdeğer hane halkı büyüklüğü yöntemi kullanılacak mı tüm bu sorular yanıtsız kalıyor" diyor.

Bu konudaki son somut açıklama, 2023'teki genel seçim öncesi bu vaat hakkında konuşan dönemin AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş'tan gelmişti.

Kurtulmuş her hanenin en az asgari ücret seviyesinde bir geliri olmasını temin etmek istediklerini, gelir asgari ücretin altındaysa üstünü tamamlayacaklarını söylemişti.

Günümüzde asgari ücret brüt 26 bin, net 22 bin 104 TL.

Hane başına düşmesi hedeflenen asgari gelire dair bugüne kadar bir açıklama yapılmasa da bunun belirlenmesine yardımcı olabilecek çeşitli kriterler var.

Bunlar arasında asgari ücret, açlık sınırı ve yoksulluk sınırı da yer alıyor.

Prof. Aziz Çelik, asgari ücretin makul bir şekilde saptanması durumunda bunun asgari ücrete endekslenmesinin en doğrusu olduğunu söylüyor.

2024'te asgari ücret net 17 bin TL'ydi. Bu da yıllık 204 bin TL'lik bir gelire denk geliyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) haneleri en düşük gelirliden en yüksek gelirliye kadar yüzde 5'lik dilimlere bölüp ortalama gelirlerini paylaşıyor.

TÜİK verilerine göre 2024'te Türkiye'de 26,6 milyon hane vardı ve bunların yaklaşık yüzde 35'ine, asgari ücretten daha az gelir girdi.

Bunları asgari ücrete tamamlamak için hane başına yıllık ne kadar ödeme yapılması gerektiğini aşağıdaki tablodan inceleyebilirsiniz.

Öte yandan daha zengin haneleri de resme katınca, yapılması gereken ödeme miktarı o kadar da büyük gözükmüyor.

2024 yılı için hesapladığımız bu ödemelerin toplamı 586 milyar 511 milyon TL'ye denk geliyor.

Aziz Çelik, 2024'teki bu miktarın 2026 için karşılığının 1,5 trilyon TL civarında olabileceğini söylüyor.

Karşılaştırmak gerekirse, Cumhurbaşkanlığı programında bu yardımla görevlendirilen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 2024 bütçesi ise 334 milyar TL'ydi.

2024 için belirlenen merkezi yönetim bütçesi ise 11 trilyon TL'ydi.

Yani böylesi bir ödeme, bütçenin %5'in üzerinde artırılması ihtiyacını doğuruyor.

Aziz Çelik, böylesi bir kaynağın istendiği takdirde bulunabileceğini söylüyor.

"Denk bütçe yaklaşımını neoliberal bir ezber olarak görüyorum" diyen Çelik, bugünkü bütçede çok büyük miktarların faiz ödemesi olarak harcandığını, hükümetin düşük faizli borçlanmasını sağlayacak politikalarla buna kaynak ayırılabileceğini belirtiyor.

Emel Memiş ise Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında gayrisafi yurtiçi hasılasına oranla sosyal koruma harcamalarına en az kaynak ayıran ülkelerden biri olduğunu hatırlatıyor.

"OECD ortalaması %20,1 iken Fransa, Belçika ve Finlandiya gibi ülkelerde bu oran %30'un üzerinde. Türkiye'de ise oran yaklaşık %13 seviyesinde" diyen Memiş, hükümetin bu harcamaları bir anda kat kat artırmasının gerçekçi olmadığını ekliyor.

Doç. Emel Memiş ise böylesi bir gelir desteği programının eşitsiz ücret yapıları, bakım hizmetlerindeki yetersizlik, düşük ücretli ve kayıt dışı çalışma biçimleri gibi yapısal sorunları tek başına çözemeyeceğini hatırlatıyor:

"Bu tür programların etkili olabilmesi için mutlaka çocuk bakımı, yaşlı bakım hizmetleri yani toplumun ihtiyaç duyduğu bakım yükünü paylaşan sosyal politika bileşenleri ile birlikte tasarlanması gerekiyor."

Kadınları nasıl etkileyebilir?

Türkiye'de kadınların yalnızca yüzde 36,5'i işgücüne katılıyor.

Bu, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkeleri arasında en düşük oran.

Bu yüzden Türkiye'de erkeklerin ortalama gelirleriyle kadınların ortalama gelirleri arasında büyük bir fark var.

Doç. Memiş, gelir desteği modellerinin toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifinden ek sorunlar barındırdığını vurguluyor:

"Hane içinde güç ilişkilerinin eşitsiz olduğu bağlamlarda nakit destek çoğunlukla kadınların doğrudan erişebildiği veya kontrol edebildiği bir kaynak niteliği taşımıyor."

Türkiye'deki işgücüne dahil olmayan 20 milyon civarındaki kadının yaklaşık yarısının ev içi işler ve bakım yükü nedeniyle gelir getirici işlerde çalışamadığını, bunun emeklilik hakkını da etkilediğini söyleyen Memiş, "Gelir desteği modelinin yanlış tasarlanması, kadınların istihdamdan uzaklaşmasına ve bakım yükünün daha da artmasına yol açarak toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini yeniden üretebilir" diyor.

Hangi ülkelerde var?

Bütün vatandaşlarına evrensel gelir veren bir ülke yok.

Suudi Arabistan gibi petrol üreticilerinin yoksullara yaptığı kapsamlı ödemeler olsa da bunlar sosyal yardım kategorisine giriyor.

Sosyal yardımlar yalnızca yoksullara ve ihtiyaç sahiplerine yapılan ödemelere deniyor.

Evrensel temel gelir veya vatandaşlık maaşının ise her bir bireye, koşulsuz ve nakit olarak verilmesi gerekiyor.

Bu tanımların arasındaki farka dikkat çeken Doç. Emel Memiş, "sosyal yardımların 'maaş' olarak adlandırılması, geçmişte evde bakım desteği ödemelerinde de yapılan önemli bir hatanın tekrarı gibi" diyor ve ekliyor:

"Bu tür yanlış sınıflandırmalar, ulusal gelir hesaplarında sosyal yardımın ücret gibi görünmesine yol açarak çifte sayım sorununa ve ekonomik göstergelerin hatalı yorumlanmasına neden oluyor."

Prof. Çelik, AK Parti'nin gündeme getirdiği asgari gelir desteği modelinin evrensel vatandaşlık gelirine göre daha doğru ve daha uygulanabilir bir model olduğunu söylüyor.

Finlandiya'da Ocak 2017'de başlatılan pilot proje kapsamında rastgele seçilen 2 bin işsize yaklaşık 1,5 yıl boyunca ayda 560 euro maaş ödemesi yapılmıştı.

İngiltere'de işsizlere iş bulana kadar çeşitli ödemeler yapılıyor ve bunlar içinde kiranın bir kısmının devlet tarafından karşılanması da var. Universal Credit (Evrensel Kredi) adlı bu sistem, adının aksine evrensel değil ve yalnızca düşük gelirli, hesabında belli bir miktarın üstünde parası olmayan kişilere veriliyor.

2023 yılında İngiltere'nin kuzeyinde ve başkent Londra'nın kuzeyinde uygulamaya geçen bir mikro pilot proje kapsamında 30 kişiye iki yıl boyunca aylık 1600 sterlin (yaklaşık 90 bin TL) ödeme yapılmaya başlandı.

Bu yıl biten projenin etkileri ölçülerek raporlandırılacak.

İsviçre'de ise tüm vatandaşlara gerçek bir vatandaşlık geliri ödenmesi için referandum yapılmıştı.

Fakat referandumda bu öneri büyük bir farkla, %23'e karşı %77'yle reddedilmişti.

Onur Erem / BBC Türkçe