Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, aralık ayı meclis toplantısında asgari ücret artışını değerlendirirken ticari kredi faizlerinin yüksekliğine dikkati çekti. Ardıç "Politika faiziyle uyumlu ilerlemeyen ticari kredi faizleri ve krediler üzerindeki kısıtlamalar, sanayicimizin finansmana erişimini daraltıyor, üretim gücünü ise her geçen gün zayıflatıyor" dedi.
Ticari kredi faizlerinin yüksekliğine dikkati çekti
Ardıç, Türkiye'nin dış ticaretinin yüzde 50'ye yakınını AB ülkeleriyle yaptığına dikkati çekerek, AB'nin yerli sanayisini destekleme programından en çok etkilenecek ülkelerden birinin Türkiye olacağını ifade etti.
Kasım itibarıyla yüzde 31 seviyesine gerileyen enflasyonun, Mayıs 2024'e göre 44 puanlık iyileşmeye işaret ettiğini belirten Ardıç, dezenflasyon sürecinde hızın ve kalıcılığın kritik önem taşıdığını dile getirdi.
Ardıç, "Ticari kredi faizleri ortalama yüzde 60'ın üzerinde seyrediyor. Politika faizi ortalaması ise yüzde 43 civarında. Aradaki marj 17 puana ulaştı. Politika faiziyle uyumlu ilerlemeyen ticari kredi faizleri ve krediler üzerindeki kısıtlamalar, sanayicimizin finansmana erişimini daraltıyor, üretim gücünü ise her geçen gün zayıflatıyor" diye konuştu.
Ardıç, finansal istikrar ile reel sektörün yatırım yapabilirliği arasındaki makas daralmasının sermayenin yeniden kazandığı bir iklimin oluşması açısından önemli olduğunu bildirdi.
"Sanayisizleşerek sağlıklı büyüyemeyiz"
Son 30 yılda sanayinin gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payının yüzde 31'den yüzde 20'ye düştüğünü, buna karşılık hizmetler sektörünün yüzde 55'ten yüzde 73'e yükseldiğine dikkati çeken Ardıç, şunları kaydetti:
"Elbette gelişmiş ekonomilerde hizmetler sektörünün payı artar. Ancak bu hizmetlerin, üretimi besleyen, sanayiyi güçlendiren ve ihracata entegre yüksek teknoloji içeren nitelikli hizmetler olması önemlidir. Hizmetler sektörünün özellikle iç tüketime dayalı, düşük verimlilikte genişlemesinde ortaya çıkan tablo, parlak görünen ama kırılgan bir büyümedir. Sonuç olarak sanayisizleşerek sağlıklı büyüyemeyiz, tabana yayılmış bir şekilde zenginleşemeyiz. Gerçek büyüme, üretimden gelen büyümedir. Kalıcı refah tarımda verimlilik, sanayide teknoloji ve ölçek, hizmetlerde ise üretimi destekleyen nitelik dönüşümüyle mümkündür. Kısacası mesele büyümek değil, ne ile nasıl büyüdüğümüzdür."