Ücretli çalışan istatistikleri GSYH’de, üretimde olduğu gibi, çalışan değişiminde de sanayinin yaşadığı kan kaybını gözler önüne serdi. TÜİK, ekim ayı verilerine göre sanayide ücretli çalışan sayısı, yıllık bazda yüzde 3,5 düştü. Geçen yılın aynı dönemine göre sanayide çalışan sayısı 177 bin 410, son iki yılda ise 245 bin kişi azaldı. Sanayide düşüş yaşanırken inşaat ve hizmetlerdeki artış, ekonomide istihdamın yön değiştirdiğini ortaya koydu. Bazı uzmanlarsa istihdam kaybını gelişen robot teknolojisine bağladı.
DURAN ÇARKIN FATURASI İŞÇİYE
Yüksek faiz, düşük kur ve pahalı işçilik gibi nedenlerle girdi maliyetleri sürekli artan sanayici yeni pazarlar da bulamayınca çarkları durdurmak zorunda kaldı. Yılın ilk on ayında 5 bin olan konkordato sayısı da bu tabloyu netleştirdi. Ayakta kalamayanların battığını, bazı sanayicilerin de yüksek girdi maliyetleri nedeniyle başka ülkelere gittiğini dile getiren uzmanlar, gidemeyenlerin de iflas etmemek için direndiğini, art arda batan şirketlerin, ıssızlaşan , sessizleşen sanayi bölgeleri oluşturduğunu söyledi.
SANAYİDE İSTİHDAM 15 AYDIR DÜŞÜYOR
Sanayici istediği finansmana ulaşamayınca fatura işçiye kesildi. 15 aydır aralıksız istihdam kaybı yaşanan fabrikalarda 245 bin kişi işten çıkarıldı. Tekstilden, imalata bir çok iş kolunda yaşanan konkordato ve iflaslar eleman çıkarmada etkili oldu. Elektrik tüketiminin düşmediğine vurgu yapan uzmanlar, kan kaybının bir diğer nedenini robotik üretimin yaygınlaşması ve pahada yüksek üretime bağladı.
Son iki yıldır sanayide dikkat çeken istihdam azalışı rakamlara yansıdı. Ücretli çalışan istatistikleri, GSYH’de, üretimde olduğu gibi, çalışan değişiminde de sanayinin yaşadığı kan kaybını gözler önüne serdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ekim ayı verilerine göre sanayide ücretli çalışan sayısı, yıllık bazda yüzde 3,5 azaldı. Ücretli çalışan sayısı ekimde geçen yılın aynı dönemine göre sanayide 177 bin 410, son iki yılda ise 245 bin kişi azaldı. Ekim ayında geçen yılın aynı dönemine göre inşaatta ve hizmet sektörlerinde ise sırasıyla 117 bin 850 ve 219 bin 923 kişilik artış yaşandı. Sanayideki düşüşe karşın inşaat ve hizmetlerdeki artış, ekonomide istihdamın yön değiştirdiğine işaret etti. Aylık verilerde de benzer bir durum gözlendi. Ekim ayında sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı, bir önceki aya göre önemli bir değişim göstermedi. Aylık bazda sanayi sektöründe yüzde 0,3’lük azalış kaydedilirken, inşaatta yüzde 0,3, ticaret-hizmet sektöründe ise yüzde 0,1 artış yaşandı. Böylece ücretli çalışan sayısı, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 1 artarak 16 milyon 20 bin 394 kişiye ulaştı.
KONKORDATOLAR KORKUTUTOR
İstihdam kaybında birkaç parametre öne çıkıyor. Sanayicinin yüksek faiz, düşük kur ve pahalı işçilik gibi nedenlerle girdi maliyetleri sürekli yukarı ivmeleniyor. Tüm bu parametreler kendini geliştirmekte geç kalan ve yeni pazarlar bulamayan sanayiciyi iflasa sürüklüyor. Nitekim yılın ilk on ayındaki konkordato sayısı 5 bini buldu. Tekstil ve hazır giyimde ise tek başına 300 firma konkordato ilan etti. Türkiye’de tekstil ve hazır giyim sektörü son yılların en derin krizlerinden birini yaşıyor. Yüzlerce firma üretimi durdurdu. İhracat ise artan maliyetler ve küresel rekabet baskısı nedeniyle ciddi biçimde geriledi. Ayakta kalamayanların battığını, bazı sanayicilerin de yüksek girdi maliyetleri nedeniyle başka ülkelere gittiğini dile getiren uzmanlar, gidemeyenlerin de iflas etmemek için direndiğini, ardı ardına batan şirketlerin, ıssızlaşan, sessizleşen sanayi bölgeleri oluşturduğunu söyledi.
ROBOTLAR ÇALIŞANIN YERİNİ ALDI
İstihdam kaybında bir diğer önemli gerekçe olarak ise karşımıza yüksek teknolojili üretim çıkıyor. Pahada yüksek, istihdamda düşük üretim yapılan fabrikalarda çarklar dönmeye devam ediyor. Elektrik tüketim verileri de bu durumu teyit ediyor. Son 2 yıldır sanayide istihdam kaybı yaşanmasına karşın sanayide kullanılan elektrik tüketiminde anlamlı derecede bir gerileme gözlenmiyor. Uzmanlar bu durumu iş başına geçen robotlara bağlıyor. Bunun bir diğer nedeni de savunma ve teknoloji ürünleri üretimi artışı olarak veriliyor. Pahada yüksek, istihdamda düşük üretimin sonucunda da elektrik tüketimi artıyor. Ekonomist İris Cibre’de konuyu sosyal medya sayfasında ele alan ekonomistlerden. Cibre, “Ücretli Çalışan istatistikleri, GSYH’de, üretimde olduğu gibi, çalışan değişiminde de sanayinin durgunluğunu teyit ediyor. Savunma, elektrikli görüntü ses cihazları ve motorlu taşıtlar ihracatı artarken, yüksek sayıda çalışanlı sanayi yavaşlamayla beraber işçi de çıkarıyor” dedi.
VERİLER GELECEK İÇİN KARAMSAR
Yıllık yüzde 1 artış, istihdam piyasasında büyümenin devam ettiğini ancak oldukça sınırlı kaldığını gösteriyor. Aylık durgunluk ise firmaların yeni istihdam yaratma konusunda temkinli davrandığını ortaya koyuyor. Uzmanlar, artan finansman maliyetleri ve zayıflayan iç talebin, istihdam kararlarını baskıladığına dikkat çekerek, “Hizmet ve perakende tarafında istihdam artışı yavaşlarken, sanayi ve inşaatta çalışan sayısı daha seçici ve proje bazlı ilerliyor. Bu da iş gücü maliyeti yüksek sektörlerde önümüzdeki dönemde işten çıkarmaların süreceğini gösteriyor. Talep zayıflığı sürerse firmalar yeni istihdamdan da kaçınabilir. Ücretli çalışan verisi, iş gücü piyasasında sert bir bozulmaya işaret etmiyor, ancak büyümenin ivme kaybettiğini net biçimde gösteriyor. Bu görünüm, şirketler açısından verimlilik ve maliyet yönetiminin ön planda kalmaya devam edeceğine işaret ediyor” yorumunda bulundu.
KARAR