Asgari ücrette 2026 zammı için geri sayım sürerken, milyonlarca çalışanı ilgilendiren kritik karar öncesi beklentiler ve öneriler yeniden gündeme geldi. Çalışma ekonomisi uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, yalnızca enflasyon oranlarına odaklanmanın yetersiz olduğunu belirterek, “45-50 bin lira civarı bir asgari ücret mümkün ve gerçekçidir” dedi.
“Asgari ücret tartışmaları sadece enflasyona endeksli yürütülemez” diyen Çelik, mevcut yaklaşımın temel üç sorunu olduğunu belirtti: “1-Bu yöntem geçim şartlarını dışlar. 2-Resmi enflasyon verileri zaten tartışmalıdır. 3-Enflasyona endeksli tartışma büyümeden pay almayı dışlar.”
“ANAYASA’DA NE YAZIYORSA ONA GÖRE BELİRLENMELİ”
Çelik, ücretin belirlenmesinde Anayasa’nın açık hükümlerine dikkat çekerek, “Asgari ücret Anayasa’da vazedildiği gibi işçilerin geçim şartları ve ekonomik büyüme dikkate alınarak hesaplanmalıdır. Asgari ücretin kuralı olmalı!” dedi.
Bu bağlamda önerdiği kurala ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Kural şu olmalı: Asgari ücret Kişi Başına GSYH’nin belirli bir oranından az olmamak üzere geçim şartları dikkate alınarak tespit edilmeli.”
GSYH ORANI VE GEÇMİŞ ÖRNEKLER
Çelik, geçmiş yıllardaki oranlara atıfla, “Asgari ücretin kişi başına GSYH’ye oranı 2004 ve 2016’da yüzde 60 civarındaydı, 1970’lerde bu oran yüzde 75-80 civarındaydı. Günümüzde de neden bu oranlar olmasın?” değerlendirmesinde bulundu. Hükümetin 2026 yılı için kişi başına GSYH tahminine de işaret eden Çelik, “2026 yılı Kişi Başına GSYH tahmini (aylık) 75 bin TL civarındadır. Bunun net yüzde 70’i 45 bin TL demektir (brüt 52,5 bin TL)” bilgisini paylaştı.
YOKSULLUK SINIRI GERÇEKLERİ
Geçim koşullarının da bu öneriyi desteklediğini söyleyen Çelik, “Tek başına yaşayan bir kişi için yoksulluk sınırı Ekim 2025 itibarıyla 43 bin lira civarındadır! Yoksulluk sınırı 93 bin TL’nin üzerindedir. Yarısı 41 bin 500 demektir. Bu miktarlar 2026 yılı ortasında daha da artacaktır” ifadelerini kullandı.
Bu hesaplamaların sonucunda, “Dolayısıyla 45-50 bin lira arasında bir asgari ücret hem geçim şartları hem de ülke ekonomisi için gerçekçi bir öneridir!” diyen Çelik, asgari ücretin teknik bir enflasyon düzeltmesi olarak değil, sosyal adalet meselesi olarak ele alınması gerektiğini vurguladı.
Çelik, “Bunu işverenler ödeyemez” yönündeki itirazlara ise tarihsel bir yanıt verdi. ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt’in 1933 yılında yaptığı konuşmayı hatırlatan Çelik, şu alıntıyı paylaştı:
"Bana göre, varlığını işçilerine asgari geçim ücretinden daha az ödeme yaparak sürdüren hiçbir işletmenin bu ülkede faaliyet göstermeye devam etme hakkı olmadığı açıktır. İşletme” derken, tüm ticareti ve tüm sanayiyi kastediyorum; işçiler derken, tüm işçileri, beyaz yakalıları ve iş kıyafeti giyenleri kastediyorum; asgari geçim ücreti derken, sadece geçimini sağlayacak düzeyden daha fazlasını, yani insanca bir yaşam sürmeye yetecek ücreti kastediyorum."
Prof. Dr. Aziz Çelik, asgari ücret tartışmalarının yalnızca resmi verilerle sınırlandırılamayacağını belirterek, “Meseleye yapay enflasyon verileri yerine geçim şartları, büyüme verileri, bölüşüm ilişkileri üzerinden bakmalı” çağrısında bulundu.
KARAR