Euro/TL’deki yükseliş ve temmuz ayında yapılan ÖTV matrah düzenlemesi, otomobil piyasasında yeniden fiyat baskısı yarattı.
Dövizdeki her oynama ve küçük fiyat artışları, bazı modellerin bir üst vergi dilimine geçmesine neden olabiliyor. Uzmanlara göre bu durum, araçların anahtar teslim fiyatına binlerce liraya kadar fark olarak yansıyor.
EBS Danışmanlık Genel Müdürü Erol Şahin, bazı modellerin bir üst ÖTV diliminin sınırına geldiğini belirterek, “1 liralık artış bile yüzde 5 ila yüzde 10 arasında vergi farkına neden olabiliyor. Bu da aracın satış fiyatına 150–200 bin lira civarında yansıyabiliyor.” dedi.
Şahin, “Bazı modeller bir üst dilime dayandı. Vergisiz fiyat küçük bir oranda bile artsa, araç bir üst vergi oranına geçiyor. Bu da toplam fiyatı ciddi biçimde etkiliyor.” diye konuştu.
Fiyat artışının markadan markaya değiştiğini belirten Şahin, “Stok durumuna göre fiyat güncellemeleri aynı ay içinde yapılabiliyor." ifadelerini kullandı.
Cardata Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın da son dönemdeki ÖTV düzenlemesinin özellikle orta sınıf modellerde fiyatları yukarı taşıdığını belirtti.
“Temmuz ayında yapılan düzenleme ile bazı segmentlerde taban oranlar yükseldi, dilim geçişleri yeniden tanımlandı. Artık birçok model bir üst vergi diliminin hemen altında konumlanıyor. Dolayısıyla markalar fiyat, opsiyon ve donanım seviyelerini buna göre belirliyor.” dedi.
DONANIM VE AKSESUAR DESTEĞİ
Yalçın’a göre kurdaki küçük oynamalar bile bazı modelleri üst dilime taşıyabiliyor:
“Eğer bir model zaten sınırda ise, kurdaki artıştan kaynaklanan küçük bir fark bile aracı yüzde 80’lik dilimden yüzde 150’ye çıkarabiliyor. Bu, toplam fiyatı yüz binlerce lira artırabiliyor. Bu nedenle markalar son dönemde fiyat artışını doğrudan yansıtmak yerine donanım veya aksesuar desteğiyle denge kurmaya çalışıyor.”
"0 FAİZLİ KREDİ İLE CEZBETMEK İSTİYORLAR"
Otomotiv sektöründe yılın son çeyreği geleneksel olarak kampanya dönemi olsa da, bu yıl tablo daha temkinli.
Yalçın, “Yerli üretim ya da Avrupa menşeli modellerde daha cazip fırsatlar sunulurken, ithal ve vergi yükü artan modellerde kampanyalar daha sınırlı. Bazı markalar fiyat indirimi yerine 0 faizli kredi veya takas desteğiyle müşteriyi cezbetmeye çalışıyor.” dedi.
Şu anda piyasada 10’un üzerinde markanın 0 faiz kampanyası yürüttüğünü belirten Yalçın, yıl sonuna doğru stok baskısı olan modellerde kampanyaların artabileceğini söyledi.
Yalçın, otomobil almak isteyen tüketicilere mevcut kampanyaları değerlendirmenin avantajlı olabileceğini vurguladı:
"ŞU ANDA ALIM YAPAN AVANTAJLI ÇIKABİLİR"
“Yıl sonuna doğru yeni kampanyalar olabilir ama kurda olası bir artış ve vergi dilimi geçişi riski bu avantajı sınırlayabilir. Özellikle ithal ve yüksek donanımlı modellerde ‘şimdi almak’ genellikle daha avantajlı.”
Yerli üretim ve düşük dilimli modellerde ise fiyat baskısının daha sınırlı olacağını söyleyen Yalçın, “Alım kararı kişisel ihtiyaca göre şekillenebilir ama piyasa yıl sonuna kadar hareketli kalacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Yalçın yeni yılda kapsamlı bir değişikliğin düşük olasılık olduğunu, ancak ekonomi yönetiminin fiyat dengesini korumak için matrah güncellemesini her zaman gündemde tutabileceğini söyledi.
2026'DA FİYAT ARTIŞI OLABİLİR
EBS Danışmanlık Genel Müdürü Erol Şahin, “Kur artışı ve vergi düzenlemeleri devam ederse 2026’da fiyatlar yukarı yönlü seyredebilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Yalçın da benzer bir tablo çizerek, “2025’in son çeyreğinde fiyatların yatay seyretmesini, 2026 itibarıyla ise kademeli artışların devam etmesini bekliyoruz.” dedi.