9 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile kısa vadeli Türk lirası mevduatlara ve bazı yatırım fonlarına uygulanan stopaj oranı yüzde 17,5’e yükseltildi. Böylelikle yatırımcının kısa vadeli kazancına uygulanan vergi yükü bir kez daha artırılmış oldu.
Cumhuriyet tarihinin en yüksek stopaj oranı: %17,5
Geçmiş yıllarda sırasıyla yüzde 7,5, ardından yüzde 10 ve son olarak yüzde 15’e çıkarılan kısa vadeli TL mevduat stopajı, bu kararla yüzde 17,5’e yükseltilerek Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmış oldu.
Ayrıca 1 yıla kadar vadeli mevduatlar için uygulanan stopaj oranı da yüzde 12’den yüzde 15’e çıkarıldı. Bu oranlar, bugünden itibaren geçerli olacak şekilde yürürlüğe girdi.
Kısa vadeli yatırımcı kayıpta
Ekonomi yönetimi bu düzenlemeyle, mevduatların uzun vadeli hesaplarda tutulmasını teşvik etmeyi amaçlıyor. Ancak Türkiye’de belirsizlikler ve enflasyonist beklentiler nedeniyle yatırım tercihini kısa vadede tutan çok sayıda yatırımcı bulunuyor. Bu düzenlemeyle birlikte, 6 ayın altındaki vade tercihi yapan yatırımcıların faiz gelirlerinden yüzde 17,5 kesinti yapılacak, yani kısa vadeli yatırımlar daha düşük net getiri sunacak.
Fonlarda değişiklik var mı?
Yatırım fonlarına ilişkin stopaj düzenlemesi de yine kısa vadeli fonları kapsıyor. Ancak stopaj oranı sıfır olan bazı uzun vadeli fon türlerinde herhangi bir değişiklik yapılmadı.
Son artış 1 Şubat'ta olmuştu
Hatırlanacağı üzere mevduat stopaj oranları son olarak 1 Şubat 2025 tarihinde artırılmış ve 6 aya kadar vadeli hesaplarda %15, 1 yıla kadar olanlarda %12, 1 yıldan uzun vadelerde %10 olarak belirlenmişti.
1 Mayıs 2025 tarihinde ise bu oranlarda değişiklik yapılmamış, sadece uygulama süresi 31 Temmuz 2025’e kadar uzatılmıştı. Ancak beklenenden erken şekilde, Temmuz ayında yeni bir oran artışı kararı daha geldi.
Uzmanlardan uyarı: Uzun vade için pozitif ayrımcılık
Ekonomistler, bu hamlenin uzun vadeli tasarrufu teşvik etmek açısından rasyonel bir adım olduğunu ancak kısa vadeli yatırımların hâlen yoğun olduğu bir ekonomide net gelirlerin daha da düşeceğini ifade ediyor.
Ayrıca uzmanlar, faiz dışı kazanç kaynaklarının (altın, döviz, gayrimenkul) daha cazip hale gelmemesi için bu tür vergi düzenlemelerinin kapsamlı değerlendirilmesi gerektiği uyarısında bulunuyor.