2021’in sonlarında devreye alınan KKM, döviz kuru dalgalanmalarına karşı TL mevduat sahiplerini korumayı amaçlıyordu. Sistem, 2022’de 140 milyar dolar büyüklüğe ulaşarak zirve yaptı. Ancak son bir yılda kademeli çıkış süreciyle bu rakam 11,8 milyar dolara kadar geriledi. Toplam mevduatlar içindeki payı ise %26,2’den %2’ye düştü.
Liranın sert değer kaybı
KKM’nin yürürlükte olduğu dönemde Türk lirası, dolar karşısında üst üste ağır kayıplar yaşadı:
2021: %44
2022: %29
2023: %37
2024: %16
Bu kayıplar, Hazine’nin üstlendiği kur farkı ödemelerini astronomik seviyelere çıkardı.
Ekonomistler karşı çıkıyordu
Ekonomi çevrelerinin şiddetle karşı çıktığı KKM, tüm eleştirilere rağmen uzun süre uygulanmaya devam etti. Ekonomistlerden bazıları şu yorumlarda bulunmuştu:
Dr. Mahfi Eğilmez: “KKM, döviz talebini azaltmadı, sadece öteledi. Kamu maliyesi üzerinde devasa bir yük oluşturdu ve yapısal reformların yerine konuldu. Bu, kalıcı güven inşasını engelledi.”
Prof. Dr. Emre Alkin: “Bu bir pansuman politikasıydı. Kısa vadede kuru frenledi ama orta-uzun vadede Hazine ve Merkez Bankası’nı zayıflattı. 60 milyar dolarlık maliyet, başka yatırımlara aktarılsaydı çok daha fazla katma değer yaratılabilirdi.”
Prof. Dr. Hakan Kara: “KKM, para politikasının etkisizleşmesine yol açtı. Faiz kararlarının piyasa üzerindeki gücünü azalttı ve risk primini düşürmek yerine yükseltti.”
Esen Çağlar: “Sistemin en büyük sorunu, adil olmayan gelir dağılımı yaratmasıydı. Kur farkı ödemelerinden büyük mevduat sahipleri orantısız şekilde yararlandı.”
Uğur Gürses: “KKM, dövize endeksli bir TL ürünüydü. TL’yi güçlendirmesi beklenirken, aslında TL’den çıkışı hızlandırabilecek beklentileri pekiştirdi.”
Politika dönüşü ve çıkış süreci
Mayıs 2023 seçimlerinden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, düşük faiz-yüksek enflasyon politikalarından vazgeçerek daha geleneksel para politikalarına yöneldi. Politika faizleri hızla artırıldı, enflasyonun %75’ten %33,5’e gerilemesiyle birlikte faiz indirim süreci başladı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, önceki gün yaptığı açıklamada, “Çıkış stratejimiz ve sıkı para politikası sayesinde KKM bakiyesi istikrarlı şekilde azalıyor” demişti. Bankacılar, sistemin resmi hedef tarihten daha önce bitebileceğini düşünüyor.
Alternatif olma özelliğini yitirdi
KKM getirileri politika faizinin %40’ı ile sınırlandırıldığı için uzun süredir TL mevduata anlamlı bir alternatif değil. Şirketler için yeni KKM açılışları ve yenilemeler bu yıl başında tamamen durduruldu.
KKM’nin başlangıcı
Kur Korumalı Mevduat sistemi, 20 Aralık 2021 tarihinde dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati tarafından kamuoyuna tanıtıldı. Nebati, “Vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla Türk lirası mevduatlarını koruyacak. Kur oynaklığına karşı devletin güvencesi olacak” demişti. Amaç, dövize olan talebi azaltmak ve TL’ye güveni artırmaktı.
Bugün gelinen noktada, Reuters'in TCMB raporları ve bütçe verileri üzerinden yaptığı hesaplamalara göre sistemin Türkiye’ye faturası 60 milyar dolar olarak hesaplanıyor.
KKM hesaplarındaki miktar 477 milyara düştü
KKM hesapları geçen hafta 11.6 milyar lira azalarak 477 milyar 586 milyon liraya düştü. Böylece KKM büyüklüğü, toplam mevduatın yüzde 2.04’ü oldu.
EKONOMİM