Yıllardır yüksek enflasyon baskısı altında yaşam mücadelesi veren memur ve emekliler için her zam dönemi yeni bir beklenti anlamına geliyor. Ancak açıklanan resmî veriler ve kulislerden gelen mesajlar, 2026’ya girerken temkinli olunması gerektiğine işaret ediyor.
SGK uzmanı ve Türkiye Gazetesi yazarı İsa Karakaş, son köşe yazısında memur ve emeklilerin Ocak 2026 maaş artışlarını ele alırken şu soruyu gündeme taşıdı:
“Yıllardır enflasyonun gölgesinde yaşayan memur ve emeklileri 2026'ya umutlu mu girecek, yoksa aynı döngü mü devam edecek?”
ENFLASYON VERİLERİ TABLOYU NETLEŞTİRİYOR
Karakaş’a göre her zam dönemi sabit gelirli kesimler için bir rahatlama beklentisi yaratıyor ancak sahadaki gerçekler çoğu zaman bu beklentiyi karşılamıyor.
“Her zam dönemi, sabit gelir sahipleri gibi memur ve emekliler için de bir rahatlama umudu taşır. Ancak sahadaki gerçekler farklı bir tablo çiziyor.”
TÜİK’in Kasım 2025 verilerinin açıklanmasıyla birlikte artık gözler tamamen aralık ayı enflasyonuna çevrilmiş durumda. Zam oranlarının kesinleşeceği tarih ise 5 Ocak 2026.
Karakaş, sürecin kritik eşiklerinden birine girildiğini şu sözlerle vurguladı:
“TÜİK'in Kasım 2025 verileri açıklandıktan sonra, geriye sadece aralık ayı enflasyonu kaldı. 5 Ocak 2026'da tüm rakamlar netleşecek.”
TÜİK VERİLERİ NE SÖYLÜYOR?
Resmî verilere göre 2025 yılı kasım ayında TÜFE bir önceki aya göre yüzde 0,87 artış gösterdi. Yıllık enflasyon yüzde 31,07 olurken, on iki aylık ortalamalara göre artış yüzde 35,91 olarak gerçekleşti.
En yüksek artış konut grubunda kaydedilirken, gıda ve alkolsüz içecekler ile ulaştırma kalemleri de enflasyonu yukarı çeken ana başlıklar arasında yer aldı.
Son aylardaki tabloyu değerlendiren Karakaş, özellikle eylül ve ekim aylarına dikkat çekiyor. Bu aylardaki yüksek artışların dezenflasyon sürecini zorladığını belirten Karakaş, kasım ayındaki görece düşük artışa rağmen yıl sonu hedeflerinin hâlâ uzağında olunduğunu ifade ediyor.
“Kasım ayı ise beklentilerin altında kaldı. Yine de yıl sonu %30 altı hedefi uzak görünüyor.”
ZAM HESAPLARI NETLEŞİYOR
Temmuz–Kasım dönemini kapsayan beş aylık enflasyon verileriyle birlikte SSK ve Bağ-Kur emeklileri için yüzde 11,21’lik artış şimdiden garanti altına alındı. Memur ve memur emeklileri için ise zam hesabı toplu sözleşme hükümlerine göre yapılıyor.
Karakaş, Temmuz 2025’te yapılan yüzde 15,57’lik zammın da enflasyonun altında kaldığını hatırlatarak, son üç dönemde benzer bir tablonun tekrarlandığını vurguluyor. Ancak bu kez farklı bir durum söz konusu.
“Üç dönem TÜİK’in açıkladığı resmî enflasyonun altında güncelleme ile karşı karşıya kalan memur ve emeklisine ocak ayında iyi haber! Bu kez böyle olmayacak.”
Kasım ayı enflasyonuyla birlikte memur ve memur emeklileri için yüzde 5,91’lik enflasyon farkı oluştu. Yüzde 11’lik toplu sözleşme zammı eklendiğinde, beş aylık kesinleşen artış yüzde 17,57’ye ulaştı. Buna ek olarak 1000 TL taban artışı da garanti kapsamında bulunuyor.
OCAK 2026'DA ZAM YÜZDE 20'YE YAKLAŞABİLİR
Karakaş, yıl sonu enflasyonunun yüzde 31–32 bandında kalması halinde toplam zam oranının yüzde 18,5–19,5 aralığında şekillenebileceğini belirtiyor. Taban ödeme ve yansımalarla birlikte özellikle emeklilerde artış oranının yüzde 20’ye yaklaşması mümkün görünüyor.
ANKARA KULİSLERİ EK İYİLEŞTİRME İÇİN UMUT VERMİYOR
Zam oranları büyük ölçüde netleşirken, memur ve emeklilerin en çok merak ettiği konu ek iyileştirme olup olmayacağı. Ancak Karakaş’ın aktardığı Ankara kulisleri bu konuda karamsar bir tablo çiziyor.
“ANKARA'DAN ESEN RÜZGARLAR SOĞUK”
2023 Temmuz’undan bu yana memur emeklilerine vaat edilen seyyanen zam bir kez daha gündem dışı kalmış durumda. Karakaş, bu artışın hayata geçirilmesi halinde maaşların bugün çok daha farklı bir seviyede olacağını rakamlarla ortaya koyuyor.
-Kulislerde verilen mesaj net:
“Toplu sözleşmede ne varsa, o kadar.”
Karakaş, yazısını temkinli ama gerçekçi bir değerlendirmeyle tamamlıyor:
“Sevgili memur ve emekli kardeşlerim, Rakamlar %18,5-19,5 bandında bir soluk alma fırsatı sunuyor. Ama enflasyon tehdidi sürüyor.”
Bu yıl da ek iyileştirme ya da seyyanen zam beklentisinin karşılık bulmadığını vurgulayan Karakaş, buna rağmen yasal haklar ve geçmiş vaatler doğrultusunda mücadelenin süreceğini belirtiyor:
“Yine de 77 yılı aşkın yasal gelenek ve vaatler gereği hakkınız olan seyyanen artış için mücadele sürecek...”