İktidar bir yandan enflasyondaki düşme başta olmak üzere ekonomik verilerle övünürken, diğer yandan konu işçiye zamma gelince “bütçe olanaklarını” gerekçe gösterdi. Yaklaşık 600 bin işçiyi kapsayan kamu sözleşmesinde emekçinin taleplerine karşılık “ekonomik gerekçeler” dile getirildi. İşçi tarafı ise “yıllardır duyduğu” bu gerekçelere karşılık hakkını istedi. Pazarlıkta zam oranı konusunda son kararı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vereceğine dikkat çeken işçi tarafı, ilerleyen günlerde kendisinden randevu istemeye hazırlanıyor.
Binlerce işçiyi kapsayan kamu sözleşmesinde süreç sona yaklaşıyor. Sendikaların, kamu işvereni ile görüşmelerinde “ücret” dışındaki diğer maddelerde ilerleme sağlandı. Örneğin, Genel Maden-İş Sendikası ile Türk Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) arasında Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda (TTK) çalışan işçileri kapsayan sözleşmede 3. oturum yapıldı. 1 Ocak 2025 - 31 Aralık 2026 tarihleri arasını kapsayan sözleşmede, idari içerikli 10 madde daha kabul edildi. 3 oturum sonunda kabul edilen madde sayısı 59 oldu. 83 asıl, 2 geçici ve 8 ek maddeden oluşan TTK 31. Dönem Toplu İş Sözleşmesi’nin 4. oturumu ise daha sonra belirlenecek bir tarihte yapılacak. İdari maddeler üzerindeki görüşmeler sürerken ücretler ve sosyal haklarla ilgili maddeler ise, Hükümet ile Türk-İş arasında Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü’nün imzalanmasının ardından ele alınacak. Aynı şekilde Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü’ne bağlı işyerlerinde çalışan işçileri ilgilendiren sözleşme görüşmelerinde de şimdiye kadar 3 oturum yapıldı. 3. oturumda idari içerikli 5 madde daha kabul edildi. Kabul edilen madde sayısı 63 oldu. 82 asıl, 2 geçici, 3 ek maddeden oluşan sözleşmede dördüncü oturum daha sonra yapılacak. Ücretler ve sosyal haklarla ilgili maddeler ise hükümet ile Türk-İş arasında imzalanacak protokolün ardından ele alınacak.
İLK GÖRÜŞMEDE ‘BÜTÇE’
Sendikalarda gözler hükümet ile imzalanacak çerçeve sözleşmeye çevrilirken, taraflar ilk toplantısını önceki gün yaptı. Türk-İş ile Hak-İş, 27 Şubat’ta taleplerini hükümete iletmişti. Konfederasyonlar, en düşük günlük brüt çıplak ücretin bin 800 liraya çıkarılmasını, daha sonra ilk altı ayda yüzde 50 zam verilmesini istemişti. Diğer altı aylarda ise yüzde 25 zam ve yüzde 10 refah payı talep edilmişti. Aradan geçen yaklaşık 2 aylık süreye karşın iktidardan rakam konusunda bir açıklama gelmedi. Alınan bilgiye göre, tarafların önceki günkü toplantısında “taban ücretin” kamuda dengeleri bozduğu eleştirileri dile getirildi. Yeni işçi ile kıdemli işçi arasındaki farkın ortadan kalktığı yorumları yapıldı. Kamu işvereni, işçi konfederasyonlarının zam talepleri konusunda ise yine “bütçe dengelerini” gündeme getirdi. Dünyadaki ekonomik gelişmeler, sıkıntılar anlatıldı. İşçi tarafı ise bir kez daha taleplerini iletti. İşçi tarafı, bu söylemlerin “yıllardır, her dönem” dile getirildiğine işaret etti. Cumhuriyet’e bilgi veren sendikacılar, ücret zamları belirlenirken, geçim-çalışma şartlarının dikkate alınması gerektiğine vurgu yaptı.
‘HERKES KAZANIYOR’
Emekçinin gönül rahatlığıyla çalışabileceği bir ücret belirlenmesinin önemine işaret eden sendikacılar, “İşçiye iyi bir ücret vermekle ekonomide sıkıntı çıkmaz. Çünkü işçi aldığı ücret ile iç piyasayı döndürüyor. Çarşıdan, pazardan, marketten alışveriş yapıyor. Herkes kazanıyor” değerlendirmesini yaptı.
ERDOĞAN’LA GÖRÜŞME BEKLENTİSİ
İşçi tarafı görüşmelerin bir önce tamamlanmasını istiyor. Ancak pazarlık sürecinin mayıs ayına sarkabileceği yorumları da yapılıyor. Taraflar ikinci görüşme için haftaya yeniden bir araya gelecek. İşçi tarafının beklentisi hükümetin bir an önce teklifini sunması. Bu arada zam oranı konusunda önceki yıllarda olduğu gibi yine son kararı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vereceği beklentisi de var. Bu nedenle müzakere sürecinde ilerleyen günlerde işçi konfederasyonlarının Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesi de bekleniyor.
Mustafa ÇAKIR