Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), nisan ayı enflasyon verilerini açıkladı. Buna göre; Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), nisanda yüzde 3 artarken yıllık bazda yüzde 37,86'da kaldı. İki yıldır uygulanan ortodoks politikalara rağmen enflasyon yerinde saymaya devam ediyor. Yüksek faize ve kemer sıkma politikası kapsamında alınan onca kısıtlayıcı tedbire rağmen enflasyon 23 ay önceki seviyeye ancak düşürülebildi. Merkez Bankası; aylık fiyat artışı ana eğilimini yüzde 1,5 civarına indirmeyi hedefliyor. Ancak aylık artışların yüzde 3 civarında seyretmesi enflasyonun mevcut politikalarla daha fazla düşürülemeyeceğini gösterdi.
EN YÜKSEK ARTIŞ GİYİM VE AYAKKABIDA
Nisanda konut, gıda ve ulaştırma enflasyonu yukarı taşıyan kalemler arasında başı çekti. Yıllık olarak en yüksek artış yüzde 79,20 ile eğitimde görüldü. Eğitimin ardından yüzde 74,07 ile konut, yüzde 41,99 ile sağlık grubu geldi. Nisan ayında enflasyona yıllık bazda en yüksek katkıyı 9,98 puan ile konut grubu yaptı. Konut grubunu 9,21 puan ile gıda ve alkolsüz içecekler, 3,84 puan ile ulaştırma takip etti. Aylık en yüksek artış ise yüzde 6,50 ile giyim ve ayakkabı grubunda yaşandı. Giyim ve ayakkabıyı yüzde 4,66 ile konut, yüzde 3,80 ile ulaştırma izledi. TÜFE'de kapsanan 143 temel başlığın 121'inde artış gerçekleşti. 18 temel başlığın endeksinde düşüş gözlenirken, 4'ünde ise herhangi bir fiyat değişimi olmadı.
PİYASA FAİZİ POLİTİKA FAİZİNİN 16 PUAN ÜZERİNDE
86 milyon vatandaşın sırtına yük bindiren yüksek faizler, Merkez Bankası'nın gösterge niteliğindeki politika faizinin çok üzerinde seyrediyor. İş dünyası, TL referanslı ticari kredilere yüzde 62 faiz ile ancak ulaşabiliyor. Bu oran, Merkez Bankası'nın nisandaki toplantısında 3,5 artışla yüzde 46'ya çıkardığı faizlerden 16 puan daha yukarıda bulunuyor.
YÜKSEK FAİZ ÜRETİMİ BALTALIYOR
Nisanda üretici fiyatlarında aylık artış yüzde 2,76, yıllık artış ise yüzde 22,50 düzeyinde hesaplandı. Parasal sıkılaştırma esaslı program koşulları, ekonomide fren eğilimini giderek somutlaştırırken vatandaşın ve sanayicinin sırtına da ağır yük bindiriyor. Yatırımlar azalırken, emek yoğun sektörlerde işten çıkarmalar hatta kapanmalar bile yaşanıyor. Finansman maliyetlerinin yüksek seyretmesi, giderleri katladığı için işletmeler ortaya çıkan faturayı fiyatlarına yansıtıyor. Hal böyle olunca enflasyonla mücadelede istenilen sonuçlara ulaşılamıyor.
Cabir TURĞUT