Gazete Memur

Ekonomide çifte alarm

Yüksek enflasyon kıskacındaki ekonomi cari açık ve rezervlerdeki keskin düşüş nedeniyle çifte alarm verdi. Parasal sıkılaşma döneminde bile rezerv rekorları kıran Merkez'de tarihi düşüş yaşandı. Bakan Şimşek'ten "Beklediğimiz tablo” açıklaması gelirken ekonomistler ise yapısal zayıflıklara dikkat çekti.

Giriş:
Güncelleme:

Hükümetin ekonomi yönetiminde yaptığı hatalara siyasi belirsizlik de eklenince tüm göstergeler alarm vermeye başladı. Parasal sıkılaşma döneminde Merkez Bankası rezerv rekorları kırarken bugün rezervler tarihi seviyede düştü. Petrol fiyatları azalırken cari açığın artması da yeni risklerin göstergesi oldu. Merkez Bankası’nın şubat ayında rezerv varlığı 3 milyar dolara yakın azaldı. Aynı dönemde cari işlemler açığı da beklentilerin üzerinde artarak 4 milyar 405 milyon dolar oldu.

CARİ İŞLEMLER AÇIĞI ZİRVE YAPTI

Küresel çalkantılar ve siyasi tartışmalar nedeniyle kırılganlaşan ekonomideki tehlike çanları, Merkez Bankası'nın açıkladığı verilerle zirve yaptı. Şubat 2025’te cari işlemler açığı 4 milyar 405 milyon dolar oldu. İhracatta yeni pazarların olmaması, işçilik, ara mallarda yüksek maliyetler ile ihracatçının borç yükünün artması gibi etkenler de artışta önemli etken oldu. Yeni siparişler gelmeyince kapasite kullanım oranları da birçok işletmede yüzde 60’ın altına geriledi.

BAKAN ŞİMŞEK'E GÖRE SORUN YOK

Merkez'in resmi rezerv varlıkları şubatta 2 milyar 899 milyon dolar azaldı. Net hata ve noksan kaleminden de 1 milyar 72 milyon dolarlık çıkış kaydedildi. Bu durum, kaynağı belirlenemeyen döviz çıkışlarının devam ettiğine işaret etti. Yurt dışı bankaların Türkiye’deki mevduatlarında 808 milyon dolarlık net azalış yaşandı. Ekonomistler yapısal zayıflıklara işaret ederken, Maliye Bakanı Şimşek bu yıl cari açığın hedeflediklerinden düşük gerçekleşeceğini söyledi.

EKONOMİDE BOZULMA HIZLA DERİNLEŞİYOR

Türkiye ekonomisi hem küresel çalkantılar hem yerel istikrarsızlıklar yüzünden enflasyon, cari açık ve rezervlerde üçlü sarmala girdi. Türkiye’nin ihracatı artıyor görünse de kurun baskı altında olması, tekstil başta olmak üzere kritik sektörlerde yaşanan sıkıntılar cari açıkta beklentinin üstünde kötüleşmeye neden oldu. Enerjide net ithalatçı konumundaki Türkiye’nin cari açığında iyileşme beklenirken görülen negatif durum işlerin iyiye gitmediğinin sinyalini verdi. Siyasi karışıklık nedeniyle faiz indirimine ara verilmesi de enflasyonun yeniden yükselme patikasına girmesine yol açtı. Sıcak paranın ülkeden kaçması ve yerli yatırımcının kendini korumak için dövize yönelmesi de rezervleri eritti. Tüm bu olumsuzluklar rakamlara da yansıdı. Türkiye’nin emniyet sübabı olan net hata noksan kaleminde de geleneksel artış trendi tersine dönerek Türkiye’den 1 milyar dolar para kaçtı.

AÇIK HIZLA YÜKSELİYOR

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) açıkladığı verilere göre, Şubat 2025’te cari işlemler açığı 4 milyar 405 milyon dolar oldu. Ocak ayında 3 milyar 802 milyon dolar olarak açıklanan açıkla kıyaslandığında, dış dengede aylık bazda yaklaşık 600 milyon dolarlık bir bozulma yaşandı. Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı, aynı dönemde 2 milyar 158 milyon dolar fazla verirken, ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 5 milyar 730 milyon dolar olarak kaydedildi. İhracatta yeni pazarların olmaması, işçilik, ara mallarda yüksek maliyetler ile ihracatçının borç yükünün artması gibi etkenler de cari açıkta artışta önemli gerekçeleri oluşturdu. Yeni siparişler gelmeyince kapasite kullanım oranları da birçok işletmede yüzde 60’ın altına geriledi.

ÜRETEMİYORUZ HİZMET EDİYORUZ

Fabrikaların üretim kapasitesinin azalmasıyla yeni ürün üretip ihraç etmekte zorlansak da düşük kur politikasıyla ülkeye giren yabancı turist sayısını artırdık. Hizmetler dengesinden kaynaklanan net girişler Şubat ayında 2 milyar 453 milyon dolara ulaştı. Bu kalemde özellikle seyahat gelirlerinden elde edilen 2 milyar 6 milyon dolar ve taşımacılık hizmetlerinden gelen 1 milyar 167 milyon dolarlık net gelir öne çıktı. Cari açığın finansmanında doğrudan yatırımlar sınırlı kalırken, portföy yatırımları bu dönemde 2 milyar 566 milyon dolarlık net giriş sağladı. Yabancı yatırımcıların devlet iç borçlanma senetlerinde 675 milyon dolarlık net alım yaptığı görüldü. Ancak uzmanlar mart ayında yaşanan gelişmelerle birlikte ülkeden çıkan sıcak para arasında yer alan portföy yatırımlarında ciddi bir kayıp yaşandığını belirtiyor. Kaba hesapla en az 11 milyar dolarlık çıkış olduğuna vurgu yapan uzmanlar, “Eğer mart ayı ihracat gelirleri ve doğrudan yatırımlarda artış olmazsa veriler çok daha fazla sıkıntıya işaret edebilir” uyarısında bulundu.

REZERVLERDEKİ ERİME KORKUTUYOR

TCMB’nin resmi rezerv varlıkları Şubat ayında 2 milyar 899 milyon dolar azaldı . Ayrıca, net hata ve noksan kaleminden de 1 milyar 72 milyon dolarlık çıkış kaydedildi. Bu durum, kaynağı belirlenemeyen döviz çıkışlarının devam ettiğine işaret etti. Krediler kaleminde, bankalar ve genel hükümetin toplamda 1 milyar doları aşan geri ödeme yaptığı, diğer sektörlerin ise 969 milyon dolarlık net kullanım gerçekleştirdiği bildirildi. Aynı dönemde yurt dışı bankaların Türkiye’deki mevduatlarında toplam 808 milyon dolarlık net azalış yaşandı. Her an çıkmaya hazır vadesiz mevduat hesaplarında da yabancıların çıkmaya hazır parasının park halinde beklediğine de dikkat çekildi.

ŞİMŞEK: CARİ DENGEDE HEDEFİN ALTINDA KALACAĞIZ

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Şubat 2025 cari denge verilerini değerlendirdi. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, cari açığın 12,8 milyar dolar olduğunu, ancak net altın hariç cari dengenin 1,8 milyar dolar fazla verdiğini açıkladı. Şimşek, bu yıl cari açığın Orta Vadeli Program (OVP) hedefinden daha düşük gerçekleşeceğini öngördüklerini vurguladı. Şimşek, şu ifadeleri kullandı: “Şubatta yıllık cari açık 12,8 milyar dolar, net altın hariç cari fazla ise 1,8 milyar dolar gerçekleşti. Azalan enerji fiyatlarının da etkisiyle bu yıl cari açığın OVP hedefimizden daha düşük gerçekleşmesini öngörüyoruz. Cari açığın sürdürülebilir seviyelerde kalmasını sağlayarak dış finansman ihtiyacını azaltmak suretiyle kaynaklarımızı ülkemizin refahını artırmak için kullanmaya devam edeceğiz. Küresel ticarette artan korumacılık eğilimlerinin ülkemize etkisinin sınırlı kalması ve olası fırsatların en iyi şekilde değerlendirilmesi için gerekli çalışmaları sürdürüyoruz. Bu zorlu süreçte etkin ticaret diplomasimiz ve ihracatçılarımızın dinamizmi ile ülkemizin olumlu ayrışacağını değerlendiriyoruz.”

‘ENERJİ İTHALATINDAKİ ARTIŞ İYİLEŞMEYİ NEGATİF ETKİLİYOR’

Konu ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yapan Ekonomist İris Cibre, “İyileşme, özellikle ara malı ve enerji ithalatındaki artış kaynaklı gittikçe bozuluyor. Verilere göre iyileşme 35 milyar dolardan 14,2 milyar dolara geriledi. Dış ticaret açığındaki 7 milyar dolarlık düzelme de hızla kayboldu; açık 13,5 milyar dolar artışla 58,8 milyar dolara yükseldi. Doğrudan yatırımlar 4,8 milyar dolarda kaldı. Enerji ithalatında ise neredeyse hiçbir iyileşme olmadı. En büyük neden doğalgaz fiyatlarındaki artış olmalı” dedi. Altın ithalatının ise hızlanarak sürdüğünü vurgulayan Cibre, “2023 Ağustos’tan bu yana en yüksek aylık seviyeler görülüyor” değerlendirmesini yaptı. Şubat ayında cari açığın büyük bölümünün rezervlerden karşılandığına da dikkat çekti.

BERFU KARGI / KARAR