Küresel ticarette kuralların yeniden yazılması, talep daralması ve içerideki %200’leri aşan maliyet artışının gölgesinde, yılsonu ihracat hedefini tutturmaya çalışan ihracatçıya döviz bozdurma şoku. İhracatçının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na (TCMB) döviz bozdurma zorunluluğu yeniden artırılarak %25’ten 35’e çıkarıldı. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kararına istinaden İhracat Genelgesi’nde yapılan değişiklikle, ihracat bedellerinin TCMB’ye asgari satış oranının 31 Temmuz 2025 tarihine kadar %35 olarak uygulanması kararlaştırıldı. Olumlu bir gelişme olarak ise düzenleme ile firmaların ihracat bedeli dövizlerinin TL’ye dönüşümünün desteklenmesi kapsamında sağlanan döviz dönüşüm desteği oranı %2’den %3’e yükseltildi.
Ekonomist Hakan Kara da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda döviz talebinin durmamasının Merkez Bankasını yeni tedbirler almaya sevk ettiğine işaret etti. Kara, “TL mevduat payının artırılması, döviz rezervinin güçlendirilmesi ve ihracatçıların daha fazla döviz bozdurması için yeni düzenlemeler geldi. TL mevduat faizi artar, döviz üzerindeki baskı biraz azalır” ifadelerini kullandı.
Zorunluluğun kaldırılması bekleniyordu
Rekabette rakipleriyle eşit şartlarda sahaya çıkmak isteyen ihracatçı, Merkez Bankası rezervlerinde istenen seviyelere gelindiğini, dolayısıyla %25 döviz bozdurma zorunluluğunun dahi ortadan kalktığına işaret ediyordu. Ancak son kararla oranın yeniden yükseltilmesi, ‘üzücü’ bir hamle olarak yorumlanıyor. TCMB’de bozdurulup TL’ye çevrilen parayı hammadde almak için tekrar dövize çevirdiklerini anlatan ihracatçılar, bu durumda kur makasının yarattığı ek maliyet artışından yakınıyor. Bilindiği gibi 4 Eylül 2018 tarihinden itibaren 6 ay süre ile ihracat bedellerinin 180 gün içerisinde Türkiye’ye getirilme ve yüzde 80’inin bankaya bozdurma zorunluluğu getirilmişti. Daha sonra bu düzenleme hem süre hem oran bakımından gevşetildi. 2024 Haziran ayında döviz bozdurma zorunluluğu %40’tan %30’a, Mart 2025’te de %25’e indirilmişti.
Martta yüzde 30’dan 25’e düşürülmüştü
Bu kapsamda 10 Haziran 2024 tarihinden itibaren İhracat Bedeli Kabul Belgesine (İBKB) veya Döviz Alım Belgesine (DAB) bağlanan ihracat bedellerinin %40’ının değil %30’unun Merkez Bankası’na satılması zorunlu hale gelmişti. İhracatçılar, ‘kaldırıldı’ müjdesi beklemiş ancak oran 3 Mart 2025 tarihinde %30’dan 25’e düşürülmüştü. Yeni düzenleme ile oran yeniden %35’e çıkarıldı. Uygulamaya göre, İhracat Bedeli Kabul Belgesi (İBKB) veya Döviz Alım Belgesi (DAB) düzenlenen ihracat bedellerinin en az %35’i belgeyi düzenleyen bankaya satılıyor.
Bedeller bankaca, Merkez Bankası tarafından ilan edilen ve işlem günü için geçerli döviz alış kuru üzerinden aynı gün Merkez Bankası’na satılıyor ve Merkez Bankası’nın banka nezdindeki hesabına aktarılıyor. Söz konusu tutarın tam karşılığı, banka tarafından ihracatçıya TL olarak ödeniyor. Genelgeye göre, dövizin yurt dışından geldiğinin tespiti kaydıyla, dışarıda yerleşik gerçek veya tüzel kişiler adına açılan döviz tevdiat hesaplarından ihracatçının hesabına transfer edilen bedeller, bankalarca ihracat bedeli olarak kabul edilebiliyor.
Kaynaklar kısıtlı ama çarklar dönmek zorunda
ZÜCDER Başkanı Burak Önder: Alınan bu kararla ihracatçılar döviz gelirlerinin %35’ini TCMB’ye satmak zorunda kalıyor. Bu kararla ihracat yapan firmalar, ihracat dövizini TL’ye çevirdiklerinde görece daha yüksek gelir elde edecekler. Tabi bizim beklentimiz uygulanan ekonomik politikalarla birlikte bu oranın zamanla düşürülmesiydi lakin 19 Mart’tan sonraki süreçte durumlar biraz değişti. MB'nin döviz dönüşüm desteğini % 2‘den 3’e yükseltilmesi bir nebze rahatlatsa da üretim, ihracat ve yatırım için kamudan beklentilerimiz var. Zor bir süreçten geçtiğimizin ve elimizde kısıtlı kaynakların olduğunun farkındayız. Lakin sanayi tarafında çarkların dönmesi ülkemiz için çok önemli. Kamunun üretimi ve ihracatı desteklemesi çok önemli.
Kararın geçici olmasını umuyoruz
İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Özkan: Şubat 2025 itibarıyla tekrar güncellemeye gidilerek satış zorunluluğu %25’e çekilmişti. Şimdi yeniden bir düzenleme yapılmış ve yeniden artırılarak %35’e yükseltildi. Özellikle hammaddesi büyük ölçüde dışa bağımlı olan sektörlere ilave yük getirebilir.
MB'nin döviz rezervlerini güçlendirmeye yönelik, 31 Temmuz’a kadar sürecek bu kararının geçici olmasını umuyoruz. Tekrar bir düzenlemeye gidilecektir ve bizim de beklentimiz bu yönde olacak. Bununla beraber ihracat bedellerinin TL’ye dönüşümünde destek oranı %3’e de çıkarıldı. TL’ye dönüştürülen mevduat desteğinin artırılması, biz ihracatçılar için bir avantaj sağlayacak.
Mobilya, kağıt ve orman ürünleri sektörü olarak öncelikli taleplerimizden en önemlisi döviz kurunun rekabet edilebilir seviye gelmesi. Firmalarımızda ihracatlarını artıracak azim ve kararlılık mevcut. Bunun için Ar- Ge, tasarım, dijitalleşme, e-ticaret, inovasyon, yurtdışı fuarlar ve ticaret heyetleri yoğunlaştığımız konular. Ayrıca daha az karbon izi bırakarak yeşil ekonomiye uyumlu sürdürülebilir üretimle ihracat hedeflerine ulaşmayı hedefliyoruz.
Merkez Bankası'ndan TL’yi güçlendirecek 6 hamle
1-Yabancı para mevduat için zorunlu karşılık oranları tüm vadelerde 200 baz puan artırıldı.
2-Yurt içi yerleşiklerle yapılan 1 yıla kadar vadeli yabancı para cinsinden repo işlemlerinden sağlanan fonlar için zorunlu karşılık oranı 400 baz puan yükseltildi ve hesaplama yönteminde değişiklik yapıldı.
3-Tüzel kişi TL mevduat payı yüzde 60’ın altında olan bankalara, ilgili pay için aylık 0,3 puan artış hedefi getirildi.
4-TL mevduat için tesis edilen zorunlu karşılıklara TCMB ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin yüzde 84’ü yerine yüzde 86’sı oranında faiz veya telafi ödemesi yapılmasına karar verildi.
5-Hazine ve Maliye Bakanlığının kararına istinaden, İhracat Genelgesi’nde yapılan değişiklikle, ihracat bedellerinin TCMB’ye asgari satış oranının 31 Temmuz 2025’e kadar yüzde 35 olarak uygulanması kararlaştırıldı.
6-Firmaların ihracat bedeli dövizlerinin TL’ye dönüşümünün desteklenmesi uygulaması kapsamında sağlanan döviz dönüşüm desteği oranı 31 Temmuz 2025’e kadar yüzde 3’e yükseltildi.
Nurdoğan A. ERGÜN