Gazete Memur

Asgari ücret, 10 yılı aşkın dönemde neredeyse hiç açlık sınırını göremedi

Asgari ücret pazarlığı daha başlamadan dar bir aralığa hapsedildi. ‘Hedef enflasyon’a sıkıştırılan masada işçiler temsil dahi edilmeyecek. İktidar–işveren ortaklığı kayıpları büyütecek zam dayatmaya hazırlanıyor.

Giriş:
Güncelleme:

Asgari ücret zammında belirsizlikler masayı karanlıkta bıraktı. Tartışmalar, IMF'nin, uluslararası finans kuruluşlarının ve ekonomi yönetiminin işaret ettiği bir orana saplandı. Kurulmadan dağılan masada emeğin gerçekleri yer almayacak. Emekçilere kayıplarını telafi edemeyen ve 2026 enflasyonunu da yükleyen senaryolar planlanıyor.

AK Parti iktidarının, masada koltuğu olmayan, göstermelik temsillerle hakları gasp edilen işçiler için planı asgari zam. 2 yıldır 'hedef enflasyon' söylemine sıkıştırılan tartışmalar, 12 Aralık'ta gerçekleşecek ilk toplantıda ele alınacak. Masada sadece, her sene blok oyla istediği zammı dayatan iktidar-işveren ortaklığı yer alacak. Türk-İş, masanın yapısını eleştirirken adil olmadığı gerekçesiyle burada yer almayacağını duyurdu. Masaya işçi adına oturmaya yetkili tek konfederasyon olan Türk-İş'in yokluğu, iktidar-sermaye ortaklığının göstermelik bir müzakereye dahi mecbur olmayacağı anlamına geliyor.

Pek çok kaleme yapılacak zammı belirleyen yeniden değerleme oranı, 2026 için yüzde 25,49 olarak belirlendi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bu oran için "hedef enflasyonla uyumlu" derken asgari ücret tartışmaları da yaklaşık olarak bu değere sıkıştırıldı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, komisyonda işçi kesimini temsil eden Türk-İş ile işveren kesimini temsil eden Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nu (TİSK) 12 Aralık saat 14.00'te toplantıya davet etmişti ancak Türk-İş masaya dönmeyeceklerini ifade etti. Komisyonun ilk toplantısında çalışma takviminin belirlenmesi, sonraki toplantılarda da iktidar-işverenin beklentilerini ele alması bekleniyor. İşçi tarafı ile 15 üyesi bulunan komisyonun toplanabilmesi için 10 üye, karar alabilmesi için ise oy çokluğu yetiyor. Buna göre Komisyon'un işçisiz toplanmasına ilişkin hiçbir engel bulunmuyor.

AÇLIK TEHLİKESİ

Hakları için önünde mücadeleden başka seçenek olmayan emekçiler için, tartışmaların sıkıştırıldığı bir diğer nokta da açlık sınırı. Her yıl zam döneminde, Türk-İş’in açlık ve yoksulluk sınırı raporlarındaki oranlar üzerinden de tartışılan asgari ücret, aslında bu sınırlara ulaşmaktan çok uzak. Asgari ücret, 10 yılı aşkın dönemde neredeyse hiç açlık sınırını göremedi, yoksulluk sınırının ise yüzde 40’ına hiçbir zaman ulaşamadı. 2025 yılında asgari ücret, daha Ocak ayında açlık sınırının altında kalırken yoksulluk sınırının en fazla yüzde 30'unu karşılayabildi. Asgari ücret tartışmalarının açlık sınırına indirgenmesi, işçinin ancak mutfak alışverişini karşılayabileceği, ailesiyle birlikte "yoksul" dahi olamayacağı sefalet düzeyinde bir ücreti normalleştirirken; yaşam ücreti iddiasını da yok ediyor. Cuma günü toplanacak Komisyon'da işçilerin taleplerinin konuşulmasını sağlayacak bir temsilci de bulunmayacak.

BİRGÜN