ürkiye ekonomisi uzun yıllardır yüksek enflasyon, faiz ve döviz sarmalında sıkışıp kalırken bir yandan da bütçe açığıyla mücadele ediyor. Türkiye ile benzerlik gösteren ülkeler arasında dikkat çeken Arjantin, kronikleşen sorunlarını son yıllarda uyguladığı programla büyük oranda aştı. Türkiye’nin aksine kamu harcamalarını düşürdü, devlette israfı bitirdi. Arjantin uyguladığı tasarruf tedbirleriyle enflasyonunu yüzde 300’den 30’a kadar indirmeyi başardı.
ARJANTİN'İN YAPTIĞINI YAPAMADIK
Türkiye'de yaşanan ekonomik krizle ilgili olarak kamuoyunda sık sık gündeme gelen 'Arjantin gibi olur muyuz?' sorusunu Hazine Eski Müsteşarı Mahfi Eğilmez cevapladı. İki ülkenin son bir yılını karşılaştıran Eğilmez, Arjantin'in kamu harcamalarını kısıp devletteki israfı bitirerek enflasyonu yüzde 292’den 31’e indirdiğine dikkat çekerken, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, dün bir açıklama yaparak 2026 için yıl sonu enflasyon hedefinin yüzde 9,5'ten yüzde 16'ya çıkarıldığını duyurdu.
YAPISAL REFORMLAR VE GÜVEN ŞART
Türkiye ve Arjantin uzun yıllar boyunca yüksek enflasyon, kur istikrarsızlığı ve bütçe açığı sorunlarıyla benzer kategoride değerlendiriliyordu. Ancak son dönemde Arjantin’in enflasyonu üç haneli seviyelerden çift haneye indirmesi, iki ülkenin ekonomik görünümünü tersine çevirdi. Ekonomi uzmanları benzer sorunları çözmesi gereken Türkiye’nin de yapısal reformlar ve güven unsurlarının güçlendirilmesi için adım atmasına ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
İSRAFI BİTİRDİLER, ENFLASYONU 300’DEN 30’A İNDİRDİLER:
Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin geldiği durumu özetlemek için kamuoyunda sık sık gündeme gelen ‘Arjantin gibi olur muyuz?’ sorusunu Hazine Eski Müsteşarı Mahfi Eğilmez verilerle cevapladı. Eğilmez’in yayımladığı tabloya göre, Arjantin son bir yılda kamu harcamalarını kesip enflasyonu yüzde 292’den yüzde 31’e kadar indirdi. Merkez Bankası politika faizi de yüzde 60’tan yüzde 29’a indi. Aynı dönemde büyüme oranı eksi yüzde 1,7’den yüzde 6,3’e yükseldi. Türkiye’de ise enflasyon yüzde 69,8’den yüzde 33,29’a düştü, faiz oranı yüzde 50’den yüzde 40,5’e gerilerken, ekonomik büyüme yüzde 2,3’ten yüzde 4,8’e çıktı. Ancak Eğilmez, bu düşüşün nedenlerinin farklı olduğuna dikkat çekerek, Arjantin’in uyguladığı mali disiplinin sonuç verdiğini vurguladı. “Arjantin israfı kaldırdı, biz bunu asla yapamadık” ifadesini kullandı. Eğilmez’in paylaşımının altına gelen bir kullanıcı, “Arjantin nasıl bir yol izledi?” sorusunu yöneltti. Eğilmez bu soruya şu cevabı verdi: “Kamu harcamalarını çok düşürdü. İsrafı kaldırdı. Bizim asla yapamadığımız bir şey. Yüzde 300’e gelen enflasyonu başka türlü düşüremezsiniz.” Bu ifadeyle Eğilmez, Arjantin’de Devlet Başkanı Javier Milei hükümetinin sert kemer sıkma politikalarına atıfta bulundu. Milei yönetimi, 2024 başından itibaren kamu harcamalarında kesinti, devlet sübvansiyonlarının azaltılması ve serbest kur rejimi adımlarını devreye almıştı.
ARJANTİN’İN BAŞARDIĞINI BİZ YAPAMADIK
Türkiye ve Arjantin uzun yıllar boyunca yüksek enflasyon, kur istikrarsızlığı ve bütçe açığı sorunlarıyla benzer kategoride değerlendiriliyordu. Ancak son dönemde Arjantin’in enflasyonu üç haneli seviyelerden çift haneye indirmesi, iki ülkenin ekonomik görünümünü tersine çevirdi. Ekonomistler, Türkiye’nin de benzer bir istikrar sürecine girebilmesi için kamu tasarrufu, yapısal reform ve para politikasında güven unsurlarının güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Mahfi Eğilmez, geçmişteki açıklamalarında da yüksek kamu harcamalarının enflasyon üzerindeki etkisine sıkça dikkat çekmişti. Son paylaşımıyla da benzer bir mesaj veren Eğilmez, Türkiye’de enflasyonun kalıcı biçimde düşmesi için “israfla mücadele” ve “bütçe disiplininin yeniden tesis edilmesi” gerektiğini ima etti.
İSTANBUL’DA HALKIN YARISI MADDİ ZORLUKTA
İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA)’ Eylül 2025 verilerine göre İstanbulluların yarısı geçinmekte zorlanıyor, kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin oranı yüzde 40’a ulaştı. Eylül ayında katılımcıların yüzde 18,3’ü tüm fatura ve aidatlarını ödeyemediğini bildirdi. İPA her ay yayımladığı İstanbul Barometresi araştırmasının Eylül 2025 sayısı, kentin ekonomik atmosferine dair çarpıcı veriler ortaya koydu. Araştırma sonuçları, hanehalkı gelirlerinin hızla eridiğini, borç yükünün arttığını ve ekonomik umutsuzluğun derinleştiğini gösterdi. Katılımcıların yüzde 37,8’i Türkiye ekonomisinin kötüleşeceğini, yalnızca yüzde 21,9’u iyileşeceğini düşündüğünü belirtti.
Kendi ekonomik durumunun iyileşeceğini düşünenlerin oranı da yüzde 26,1 ile sınırlı kaldı. İPA verilerine göre İstanbul’da ekonomik algı son altı ayın en düşük seviyesinde. Katılımcıların yüzde 53,9’u “geçinmekte zorlandığını”, yüzde 31,4’ü ise artık temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını söyledi. Bu oran bir önceki ay yüzde 22,1 seviyesindeydi. Raporda, “Eylül ayı itibarıyla İstanbul’da her üç kişiden biri temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor” tespiti yapıldı. Rapora göre, İstanbul’da yaşayan dört kişilik bir ailenin ortalama yaşam maliyeti, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 42,86 artarak 102 bin 45 TL olarak hesaplandı.
HEDEFLER HER REVİZYONDA KÜÇÜLÜYOR
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Bağlama Töreninde ekonomiye ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Yılmaz, 2024 yılında ekonominin yüzde 3,3 büyüdüğünü, 2025’te de aynı oranda büyümenin beklendiğini açıkladı. Küresel belirsizliklere rağmen Türkiye’nin istikrarlı büyüme performansını sürdüreceğini belirten Yılmaz, 2026 yılı için yüzde 3,8 büyüme hedefi öngördüklerini ifade etti. Yılmaz daha önce 9,7 olarak açıkladıkları 2026 enflasyon hedefini yüzde 16 olarak açıkladı. Yılmaz, 2026 yılı için ihracatın kesintisiz artışını sürdürerek 282 milyar dolara ulaşmasını hedeflediklerini belirtti. Yeni bütçe tahminlerini de paylaşan Yılmaz, 2026 yılı için bütçe giderlerinin 18 trilyon 929 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 16 trilyon 216 milyar lira olarak öngörüldüğünü açıkladı. İstihdam piyasasındaki olumlu seyre dikkat çeken Yılmaz, 2025 yılında işsizlik oranının yüzde 8,5’e düşmesini, 2026’da ise yüzde 8,4’e gerilemesini beklediklerini söyledi. Cevdet Yılmaz, “OVP finansal istikrarı güçlendirmeyi, mali disiplini ve enflasyonu kalıcı olarak tek haneye indirip fiyat istikrarını sağlamayı amaçlamaktadır” dedi.
KARAR