Gazete Memur

Kriz üniversite tercihini vurdu

YKS sonuçlarına göre devlet üniversiteleri tamamen doldu. Geçen yıl yüzde 91 doluluk oranına ulaşan özel üniversite kontenjanlarının ise bu yıl ancak yüzde 74’ü doldu... Dar gelirli vatandaş ‘özel’in hayalini bile kuramazken; ekonomik kriz nedeniyle önünü göremeyen orta sınıf da ‘Çocuğumun eğitimi yarım kalır’ endişesiyle tercihini devletten yana yaptı.

Giriş:
Güncelleme:

ORTA SINIF ÖZELİ UNUTTU

2025-YKS yerleştirme sonuçlarına göre, devlet üniversitelerinde toplam kontenjanların yüzde 99’u, ön lisansın ise tamamı doldu. Geçen yıl yüzde 95,3 olan vakıf üniversitelerindeki doluluk bu yıl 74,8 oldu. Dar gelirli kesim çocuklarını mecburen devlet okullarına yollarken, önceki yıllarda özel okulu tercih eden orta sınıf da ekonomik krizde önünü göremeyip ‘eğitim yarım kalır’ endişesiyle özel okulları tercih listesinden çıkardı.

ÖĞRENCİYE ‘MÜŞTERİ’ MUAMELESİ

Özel üniversitelerin sunduğu yüzde 20 oranındaki bursları bile karşılayamayacak durumda olan orta gelirlilerin yanı sıra Anadolu’daki gelir düzeyi yüksek iş insanlarının da özel okullardan uzak durması dikkat çekti. Vakıf üniversitelerinin yüzde 100’leri aşan ücret artışı da sabit gelirli ailelerin tercihinde etkili oldu. Türkiye’de üniversite eğitim ücretleri son bir yılda yüzde 108 arttı, AB ülkelerinde ortalama 5,2’lik artış gerçekleşti.

ÜNİVERSİTE TERCİHİNDE ‘EKONOMİK KRİZ’

Türkiye’de üniversite eğitim ücretleri son bir yılda yüzde 108 artarak Avrupa’da rekor kırdı. AB ortalaması yüzde 5,2 oldu. Aradaki fahiş fark, YKS tercihlerine de yansıdı. Devlet üniversitelerinin kontenjanları dolarken ‘vakıflar’ınki boş kaldı. Uzmanlara göre; kriz yüzünden önünü göremeyen orta sınıf ‘Çocuğumun eğitimi yarım kalır’ endişesiyle ‘devlet’e koştu.

Yıllardır devam eden ekonomik kriz, eğitim alanında da köklü bir değişime yol açtı. Ortaya çıkan tabloyu önceki gün açıklanan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yerleştirme sonuçları gözler önüne serdi. ️Devlet üniversitelerinde toplam kontenjanların yüzde 99’u, ön lisans kontenjanlarının tamamı doldu. Vakıf üniversitelerindeki doluluk oranı, 1 yılda yüzde 91’den yüzde 76’ya düştü. Tıp, hukuk gibi gözde bölümlerde dahi yüzlerce kontenjan boş kaldı. Düşüşün sebebi; EuroStat ve TÜİK verilerine dayanan “Üniversite Eğitimi Fiyat Değişimi” tablosunda saklı. Buna göre; Temmuz 2025 itibarıyla Türkiye’de üniversite eğitim ücretleri, 2024’e kıyasla yüzde 108 arttı.

İZLANDA’DA DAHA DA UCUZLADI

Bu oran, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin ortalaması olan yüzde 5,2’lik zammın yaklaşık 21 katına tekabül ediyor. Listenin ikinci sırada yer alan Hollanda’da bile zam oranı yüzde 19,4’te kalırken diğer ülkelerdeki artışlar Türkiye’nin yanına dahi yaklaşamadı. Estonya’da yüzde 10,9, Slovakya’da yüzde 10,0 ve Polonya’da yüzde 8,9’luk yükseliş yaşandı. Makedonya, Malta ve Lüksemburg gibi ülkelerde eğitim ücretlerinde hiçbir değişiklik yaşanmazken İzlanda’da fiyatlar bir yılda yüzde 21,1 oranında ucuzladı. Söz konusu listeyi sosyal medya hesabından paylaşan ekonomist İnan Mutlu “Öğrencileri müşteri gören tüccar zihniyetin sonucu” ifadesini kullandı. Ekonomist Mahfi Eğilmez de “Bu yıl özel üniversitelerin tercih edilmemesinin arkasındaki temel neden bu tablo. Fahiş zamlar, öğrencileri ve aileleri, vakıf üniversitelerinden uzaklaştırdı” dedi. Eğitim uzmanları “Dar gelirli kesim çocuklarını mecburen devlet okullarına yollarken, önceki yıllarda özel okulu tercih eden orta sınıf da önünü göremeyince ‘kamu’dan ayrılmadı. Orta direk, özel üniversitelerin sunduğu yüzde 20 oranındaki bursları bile karşılayamayacak durumda. Anadolu’daki gelir düzeyi yüksek iş insanları dahi, özel okullardan uzak durdu” yorumunda bulundu.

AÇIKTA KALAN FAZLA

Sonuçları değerlendiren CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin ise, hükümetin eğitim politikasını eleştirdi. Binlerce öğrencinin iyi bir sıralama yapmasına rağmen ya açıkta kaldığını ya da daha düşük puanlı üniversitelere yerleştiğini kaydeden Şevkin, şunları söyledi: “2,3 milyon adayın yerleştirme puanı hesaplandı. 1,4 milyondan fazla genç tercih yaptı ancak üniversitelere yerleşebilen aday sayısı toplam 778 bin 298’de kaldı. Öğrencilerin, ailelerin, yıllarca süren emeği, fedakârlıkları ve ekonomik zorlukları karşılıksız kaldı. Sonuçlar sistemsizliği, belirsizliği beraberinde getirdiği gibi fırsat eşitsizliğinin de derinleştiğini ortaya koyuyor. Öğrenciler istedikleri halde liseyi bitirdikleri yıl, herhangi bir üniversite programına yerleşemiyor. Son sınıf düzeyinde yerleştirme puanı hesaplanan aday sayısı 812 bin 210 olmasına rağmen tercih yapan aday sayısı yalnızca 394 bin 450. Bu tablo kabul edilemez.”

Büşra AKDAŞ / KARAR