,

CİMER şikayeti üzerine ilişiği kesilen araştırma görevlisini İDDK haklı buldu

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, araştırma görevlisi olarak görev yapan davacının Yükseköğretim Denetleme Kurulu tarafından hazırlanan rapor üzerine ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlemi hukuka aykırı buldu.

CİMER şikayeti üzerine ilişiği kesilen araştırma görevlisini İDDK haklı buldu

İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararı ve Danıştay’ın yerleşik kararlarında bir mevzuat hükmünün yeknesak bir uygulamaya imkân veren bir açıklık taşımaması ve uygulayıcıların yorumlamalarına ihtiyaç göstermesi hâlinin açık hata olarak kabul edilmemesi hususunun birlikte değerlendirilmesi neticesinde, yorum yoluyla ulaşılan sonuçtan hareketle idari işlemlerin geri alınmasının yeterli bir sebep olarak kabul edilemeyeceği anlaşıldığından yüksek lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı Siyaset Bilimi Programında tamamlayan davacının anılan ilanda yer alan "Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalında tezli yüksek lisans yapmış olmak" şartını taşıyıp taşımadığı noktasında idarenin açık hataya düşmediği, yorum yoluyla davacının anılan ilanda yer alan şartı taşıdığı sonucuna varıldığı anlaşılmıştır.

T.C.

DANIŞTAY

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No: 2022/439

Karar No: 2022/1277

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

VEKİLİ: Av.…

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Başkanlığı

VEKİLİ: Av.…

2- … Üniversitesi Rektörlüğü

VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU:

 … Bölge İdare Mahkemesi… İdari Dava Dairesinin… tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

 … Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak görev yapan davacının Yükseköğretim Denetleme Kurulu tarafından hazırlanan… tarih ve … sayılı inceleme raporuna istinaden Üniversiteden ilişiğinin kesilmesine ilişkin… tarih ve E…. sayılı işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

… İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;

Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının soruşturma raporları ile dava konusu ilan ve atama sürecinde davacının açık hatalı, kötü niyetli ve/veya hileli bir davranışının bulunduğuna ilişkin bir tespitin bulunmadığı, YÖK Personel Daire Başkanlığı ile Eğitim ve Öğretim Dairesi Başkanlığından alınan görüşte de davacının ilan edilen kadroya atanma şartlarını taşıdığının belirtildiği, diğer adayların başvurularının kabul edilip edilmemesinde sorumluluğun davalı idarelerde olduğu, bu sorumluluğun atamanın yapılmış olması ve geçen zaman dikkate alındığında davacıya yüklenmesinin olanaklı olmadığı, ilan edilen koşulları taşıdığını varsayan, gerek ilanın yapılmasında gerekse araştırma görevlisi alımı sürecinde başvurularla ilgili yapılan değerlendirmelerde katkısı, etkisi olmadığı gibi idareyi yanılttığı, işlem tesisinde hatası, hilesi olduğu yönünde bir saptama da olmayan davacının, atanmasında hata bulunduğundan bahisle yaklaşık 2 yıl sonra görevle ilişiğinin kesilmesinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:

 … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;

Yükseköğretim Denetleme Kurulu tarafından hazırlanan 04/07/2019 tarihli inceleme raporunda da tespit edildiği üzere, ilan edilen kadroya başvuran adaylar arasında, diplomasında yüksek lisans veya doktora ana bilim dalı siyaset bilimi ve kamu yönetimi veya siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler olan adayların, yüksek lisans ve/veya doktora programının ilanda belirtilen ana bilim dalına uygun olmaması nedeniyle yazılı sınava kabul edilmediği, ancak davacının yüksek lisans diplomasında ana bilim dalı siyaset bilimi ve kamu yönetimi olmasına rağmen yazılı sınava alındığı, bu nedenle davacı ile birlikte aynı şartları taşıyan diğer adayların ön değerlendirme aşamasında yazılı sınava alınmamalarının idarenin açık hatasından kaynaklandığı, dolayısıyla idarenin açık hataya düşerek tesis ettiği işlemi her zaman geri alabileceği anlaşıldığından davacının ilişiğinin kesilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı idarelerin istinaf başvurularının kabulüne, başvuruya konu mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

Daire kararının özeti:

Danıştay Sekizinci Dairesinin 01/06/2021 tarih ve E:2021/1101, K:2021/2765 sayılı kararıyla;

Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun, idarî işlemlerin geri alınması şartlarına ilişkin 22/12/1973 tarih ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararında da açıklandığı üzere; dava açma süresi içinde, hukuka aykırı tüm işlemlerini geri almaya yetkili olan idarenin, dava açma süresi geçtikten sonra, ancak yok hükmündeki idarî işlemleri ile ilgililerin gerçeğe aykırı beyanı veya hilesine veya açık hataya dayalı işlemlerini, süre kaydı aranmaksızın geri alması mümkün olduğu, zira anılan işlem belirtilen nitelikte ise, bu işlemin ilgililer lehine hak doğurması mümkün olmadığından, dava açma süresi geçmiş olsa bile her zaman geri alınmasının mümkün olduğu, fakat yukarıda belirtilen nitelikleri haiz değilse idarî işlem dava açma süresi geçtikten sonra hukuka aykırılık iddiasıyla geri alınamayacağı,

Yukarıda yer verilen İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararı ve Danıştay’ın yerleşik kararlarında bir mevzuat hükmünün yeknesak bir uygulamaya imkân veren bir açıklık taşımaması ve uygulayıcıların yorumlamalarına ihtiyaç göstermesi hâlinin açık hata olarak kabul edilmemesi hususunun birlikte değerlendirilmesi neticesinde, yorum yoluyla ulaşılan sonuçtan hareketle idari işlemlerin geri alınmasının yeterli bir sebep olarak kabul edilemeyeceği anlaşıldığından yüksek lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı Siyaset Bilimi Programında tamamlayan davacının anılan ilanda yer alan "Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalında tezli yüksek lisans yapmış olmak" şartını taşıyıp taşımadığı noktasında idarenin açık hataya düşmediği, yorum yoluyla davacının anılan ilanda yer alan şartı taşıdığı sonucuna varıldığı,

Öte yandan; her ne kadar Bölge İdare Mahkemesince davacı ile birlikte aynı şartları taşıyan diğer adayların ön değerlendirme aşamasında yazılı sınava alınmamalarının idarenin açık hatasından kaynaklandığı, dolayısıyla idarenin açık hataya düşerek tesis ettiği işlemi her zaman geri alabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; dosyada yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde atanma ve ilan sürecine ilişkin olarak davacının gerçeğe aykırı beyanı veya hilesinin olduğunu ilişkin bir tespite yer verilmediği, davacının mezun olduğu yüksek lisans programı yönünden davalı idarenin soruşturma raporu kapsamında alınan YÖK Personel Daire Başkanlığı ile Eğitim ve Öğretim Dairesi Başkanlığı görüşlerinde de belirtildiği üzere ilan edilen kadroya atanma şartlarını taşıdığı, diğer adayların başvurularının kabul edilip edilmemesi noktasında ise sorumluluğun davalı idarelerde olduğu ve bu sorumluluğun ilan ve atama sürecinde hilesi veya gerçeğe aykırı beyanı olduğu yönünde tespit bulunmayan davacıya yüklenmesinin hakkaniyet gereği olanaklı olmadığı sonucuna varılarak,

Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki Mahkeme kararına ilişkin istinaf isteminin kabulü ile Mahkeme kararı kaldırılarak davanın reddine ilişkin temyize konu Bölge Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti:

 … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;

Dava dışı bir şahsın CİMER müracaatı üzerine Yükseköğretim Denetleme Kurulunun 04/02/2019 tarihli inceleme raporuna müteakip, tesis edilen dava konusu işlemde, anılan üniversitenin araştırma görevlisi alımına ilişkin ilanında; "... siyaset bilim anabilim dalında tezini yüksek lisans yapmış olmak...." koşulunun bulunduğu ve bu koşul kapsamında yapılan ön değerlendirmede; davacının Hacettepe Üniversitesi "Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalında" yüksek lisans yapması ilan koşuluna uygun kabul edilmesine rağmen, aynı ana bilim dalında tezli yüksek lisans yapan E.Ö. ve H.K.'nin de bu koşulu taşımadıkları yönünde tespit yapıldığının görüldüğü, şayet adı geçenler yönünden yapılan söz konusu tespit ve değerlendirme doğru ise, bu durumda davacının da giriş sınavına alınmaması gerektiği, dolayısıyla aynı durum ve koşulları sağlayanlara ön değerlendirme aşamasında farklı değerlendirme ve uygulama yapılarak davacının sınava girmesine ve diğer adaylarında girmemesi suretiyle mağduriyetlerine sebep olunduğu ve dava konusu uyuşmazlıkta araştırma görevlisi alım ilanının açık olduğu, söz konusu ilanda yorumlamayı gerektiren bir husus bulunmadığı, bu itibarla bahse konu uygulamanın yorum farklılığından kaynaklanan bir hata olmadığı ve açık hata kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varıldığı ek gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

 Davacı tarafından, yüksek lisans eğitimi yaptığı Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi adı altında iki farklı Ana Bilim Dalında yüksek lisans eğitimi verilmekte olduğu, diplomada bu iki ana bilim dalının da yazılı olduğu, ancak bir alt satırında hangi ana bilim dalından/programından/alanından mezun olunduğunun yazıldığı, bu doğrultuda kendisinin de yüksek lisans alanının siyaset bilimi programı olduğunun açık olduğu; nitekim diplomada karışık görülen bu hususun YÖK tarafından düzenlenen ve e-devlet üzerinden temin edilen Mezuniyet Belgesinde açıkça mezuniyet alanının sadece siyaset bilimi olduğunun ortaya konulduğu, kaldı ki YÖK tarafından konu ile ilgili olarak yapılan inceleme sürecinde yüksek lisans alanının sadece siyaset bilimi olduğu yönünde görüş bildirildiği; Daire kararında belirtildiği üzere atanma ve ilan sürecine ilişkin olarak gerçeğe aykırı beyanı veya hilesinin bulunmadığı, diğer adayların başvurularının kabul edilip edilmemesi noktasında ise sorumluluğun davalı idarelerde olduğu ileri sürmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI:

Davalı idarelerden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından; usulden davacının YÖK Denetleme Kurulunca hazırlanan rapor üzerine üniversiteden ilişiğinin kesildiği ancak söz konusu raporun kesin ve yürütülebilir bir işlem niteliğinde olmadığı, bir hazırlık işlemi niteliğinde olduğu, esas yönünden ise, akademik ilanda yer alan özel şarta uygun olarak araştırma görevlisi alımının gerçekleşmediği, açık hata veya hile ile tesis edilen işlemlerin süre sınırlaması olmaksızın geri alınabileceği ve bu şekilde tesis edilen işlemler ile elde edilen hakların kazanılmış hak olarak kabul edilemeyeceği;

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörlüğü tarafından ise; davacının üniversiten ilişiğinin kesilmesine dair dava konusu işlemin Yükseköğretim Kurulu'nun inceleme raporu ve talimatı doğrultusunda tesis edildiği; alım ilanında yüksek lisans mezuniyeti "Siyaset Bilimi" alanında olmak ve doktora eğitimini de "Siyaset Bilimi "alanında yapıyor olmak özel şartına yer verildiği, alım ilanına başvuran davacı dışındaki diğer adayların bazılarının yüksek lisans, bazılarının doktora eğitiminin Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanında olduğu görülmüş olup, bu durumun başvuruları değerlendiren sınav jürisi tarafından dar yorumlandığı, bu şekilde ilana başvuran diğer adayların şartlarının ilana uygun olmadığına karar verildiği, davacının yazılı sınava alınması işleminin hukuka aykırı olmadığı, jüri üyelerinin böyle bir karar almasında herhangi bir art niyet ya da hukuka aykırı işlem tesis etme iradesinin bulunmadığı savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin kabulü ile… Bölge İdare Mahkemesi… İdari Dava Dairesi ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü Siyaset ve Sosyal Bilimler Ana Bilim Dalı'na bir adet araştırma görevlisi alımı amacıyla Yükseköğretim Kurulunun … tarih ve … numaralı Öğretim Elemanı/ Araştırma Görevlisi alım ilanı yayımlanmış, söz konusu ilanda "Kamu yönetimi, siyaset bilimi ve kamu yönetimi veya siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümü lisans mezunu olmak, siyaset bilimi anabilim dalında tezli yüksek lisans yapmış olmak ve siyaset bilimi anabilim dalında doktora yapıyor olmak" özel şartına yer verilmiştir. Bu ilana başvuran davacının Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler lisans mezunu olduğu, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı Siyaset Bilimi Programında yüksek lisans eğitimini tamamladığı ve Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi doktora programına devam ettiği, davacının kadro için ilan edilen özel şartları taşıdığı tespit edilerek, yapılan ön değerlendirme sonucunda davacı yazılı sınava girmeye hak kazanmış, diğer adaylardan bazılarının yüksek lisans veya doktora ana bilim dalı uygun görülmeyerek yapılan ön değerlendirme sonuçlarına göre sınava girmelerinin uygun olmadığına karar verilmiş, davacı yapılan yazılı sınava tek aday olarak girmiş ve sınavı kazanarak ilan edilen kadroya ataması yapılmıştır.

Devamında CİMER üzerinden yapılan şikayetler üzerine Yükseköğetim Kurulu tarafından davacının ilan edilen kadroya yapılan atamasına ilişkin inceleme başlatılmış, inceleme sonucunda düzenlenen raporda getirilen teklif doğrultusunda davacının atama işlemi hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmiştir.

Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 33.maddesinde "Araştırma görevlileri, yükseköğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili diğer görevleri yapan öğretim yardımcılarıdır. Bunlar ilgili anabilim veya anasanat dalı başkanlarının önerisi, Bölüm Başkanı, Dekan, enstitü, yüksekokul veya konservatuvar müdürünün olumlu görüşü üzerine rektörün onayı ile araştırma görevlisi kadrolarına en çok üç yıl süre ile atanırlar; atanma süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona erer.(Ek cümle: 21/4/2005 – 5335/10 md.) Bunlar aynı usulle yeniden atanabilirler. Lisans üstü eğitim - öğretim için yurt dışına gönderilecek araştırma görevlileri ile ilk defa bu amaçla bu göreve atanacaklarda aranacak nitelikler ve diğer hususlar Yükseköğretim Kurulunca tespit edilir." hükmü yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Uyuşmazlık konusu işlemin dayanağını oluşturan ve Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyesi tarafından hazırlanan 04/07/2019 tarihli İnceleme Raporunda özetle; "...17/10/2017 tarih ve 1019906 numaralı Öğretim Elemanı/Araştırma Görevlisi alım ilanında özel şart olarak siyaset bilimi anabilim dalında yüksek lisans yapmış olma şartının arandığı, bazı adayların yüksek lisans eğitimlerini siyaset bilimi ve kamu yönetimi anabilim dalında yapmış olmaları nedeniyle yüksek lisans anabilim dalının uygun olmaması nedeniyle ön değerlendirme sonucunda yazılı sınava alınmadıkları, davacının da yüksek lisans eğitiminin Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Anabilim Dalında yaptığı ve diğer adaylarla aynı durumda olmasına rağmen giriş sınavına alındığı, davacının ilan edilen kadroya atanma şartlarını taşıyıp taşımadığı hususunun Personel Daire Başkanlığı ile Eğitim ve Öğretim Dairesi Başkanlığı'ndan sorulduğu, gönderilen cevabi yazılarda, davacının ilan edilen kadroya atanma şartlarını taşıdığının bildirildiği, ancak davacının sınava girmesi uygun görülmesine karşın, tablo halinde gösterilen diğer adayların da ön değerlendirme sonucunda sınava girmeleri uygun görülmesi gerektiği halde uygun görülmediği; diğer adaylar için 'siyaset bilimi ana bilim dalı' ibaresinde katı bir uygulama cihetine gidilmesine karşın ataması gerçekleştirilen aday için bu uygulamanın yapılmadığı, sonuç olarak, akademik ilanda yer alan özel şarta uygun yapılmadığı/hukuka uygun gerçekleştirilmediği tespit edilen alım süreci dahilinde ataması gerçekleştirilen davacının atamasının iptal edilmesi ve … Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset ve Sosyal Bilimler Anabilim Dalındaki 6. Derece 1 araştırma görevlisi unvanlı kadro için açılan … ilan nolu alımın, mağdur olan başvuru sahibi adaylar da bilgilendirilmek suretiyle, usul ve esaslara uygun olarak yeniden yapılması gerektiği..." hususlarına yer verildiği görülmektedir.

Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun, idarî işlemlerin geri alınmasına ilişkin 22/12/1973 tarih ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararında da açıklandığı üzere; dava açma süresi içinde, hukuka aykırı tüm işlemlerini geri almaya yetkili olan idarenin, dava açma süresi geçtikten sonra, ancak yok hükmündeki idarî işlemleri ile ilgililerin gerçeğe aykırı beyanı veya hilesine veya açık hataya dayalı işlemlerini, süre kaydı aranmaksızın geri alması mümkün bulunmaktadır. Zira anılan işlem belirtilen nitelikte ise, bu işlemin ilgililer lehine hak doğurması mümkün olmadığından, dava açma süresi geçmiş olsa bile her zaman geri alınması mümkündür. Fakat yukarıda belirtilen nitelikleri haiz değilse idarî işlem dava açma süresi geçtikten sonra hukuka aykırılık iddiasıyla geri alınamayacaktır.

Yukarıda yer verilen İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararı ve Danıştay’ın yerleşik kararlarında bir mevzuat hükmünün yeknesak bir uygulamaya imkân veren bir açıklık taşımaması ve uygulayıcıların yorumlamalarına ihtiyaç göstermesi hâlinin açık hata olarak kabul edilmemesi hususunun birlikte değerlendirilmesi neticesinde, yorum yoluyla ulaşılan sonuçtan hareketle idari işlemlerin geri alınmasının yeterli bir sebep olarak kabul edilemeyeceği anlaşıldığından yüksek lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı Siyaset Bilimi Programında tamamlayan davacının anılan ilanda yer alan "Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalında tezli yüksek lisans yapmış olmak" şartını taşıyıp taşımadığı noktasında idarenin açık hataya düşmediği, yorum yoluyla davacının anılan ilanda yer alan şartı taşıdığı sonucuna varıldığı anlaşılmıştır.

Diğer yandan, her ne kadar Bölge İdare Mahkemesince davacı ile birlikte aynı şartları taşıyan diğer adayların ön değerlendirme aşamasında yazılı sınava alınmamalarının idarenin açık hatasından kaynaklandığı, dolayısıyla idarenin açık hataya düşerek tesis ettiği işlemi her zaman geri alabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; dosyada yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde atanma ve ilan sürecine ilişkin olarak davacının gerçeğe aykırı beyanı veya hilesinin olduğuna ilişkin bir tespite yer verilmediği, davacının mezun olduğu yüksek lisans programı yönünden davalı idarenin soruşturma raporu kapsamında alınan YÖK Personel Daire Başkanlığı ile Eğitim ve Öğretim Dairesi Başkanlığı görüşlerinde de belirtildiği üzere ilan edilen kadroya atanma şartlarını taşıdığı, diğer adayların başvurularının kabul edilip edilmemesi noktasında ise sorumluluğun davalı idarelerde olduğu ve bu sorumluluğun ilan ve atama sürecinde hilesi veya gerçeğe aykırı beyanı olduğu yönünde tespit bulunmayan davacıya yüklenmesinin hakkaniyet gereği olanaklı olmadığı sonucuna varılmıştır.

Bu itibarla, davanın reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1.Davacının temyiz isteminin kabulüne;

2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun kabulü ve davanın reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdarî Dava Dairesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,

3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdarî Dava Dairesine gönderilmesine, 06/04/2022 tarihinde, kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacının temyiz isteminin reddi ve ısrar kararının onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

Kaynak : Gazete Memur

İlişkili Haberler

Manşetler