MAHMUT ÖZAY - OECD tarafından her yıl yayımlanan ve ülkelerin eğitim sistemlerine ilişkin gidişatı çeşitli göstergeler üzerinden sayısal olarak ortaya koyan “Bir Bakışta Eğitim” raporları, eğitim alanında dünyanın en önemli ve güvenilir kaynaklarından biri... Türk Eğitim Derneğinin düşünce kuruluşu TEDMEM, geçtiğimiz günlerde açıklanan “Bir Bakışta Eğitim 2024” raporunun Türkiye için öne çıkan bulgularını bir araya getirdi. İşte OECD raporunda Türkiye karnesi:
>> 25-34 yaş aralığındaki genç yetişkinlerin %30’u lise mezunu dahi değil. Buna rağmen Türkiye son yıllarda bu konuda büyük ilerleme gösteren ülkelerden biri. 2016 yılında %45 olan lise mezunu dahi olmayanların oranı 2023 yılında yüzde 15 azalarak %30 oldu. Bu oran OECD ülkeleri ortalamasında yaklaşık %14.
>> 18-24 yaş aralığındaki yaklaşık her üç gençten biri (%31,1) ne eğitimde ne istihdamda. OECD ülkeleri ortalamasında bu oran %13,7. Bu istatistikte kadınların oranı %41,4 iken, erkeklerin oranı %21,4’. OECD ortalamasında kadınların oranı %14,4, erkeklerin oranı ise %13,1.
>> Her dört üniversite mezunu yetişkinden biri istihdamda değil.
>> 6-14 yaş aralığında okullaşma oranımız %98,8. OECD ortalamasında bu oran %98,4.
>> Türkiye’deki üniversitelerin lisans programlarından mezun olan öğrencilerden özel üniversitelerden mezun olanların oranı 2013-2022 yılları arasında %6’dan %13’e yükselmiş.
>> Bütçeden aslan payı eğitime ayrılsa da bütün eğitim kademelerinde öğrenci başına en düşük harcama yapan OECD ülkelerinden biriyiz. İlköğretimden yükseköğretime kadar öğrenci başına yapılan yıllık harcama ortalamamız 5.425 dolar, OECD ülkeleri ortalamasında ise 14.209 dolar.
>> Türkiye’de ilkokul kademesinde hane halkının yaptığı eğitim harcamalarının payı OECD ülkeleri ortalamasının yaklaşık dört katı.
>> OECD ortalamasında öğretmen başına ilkokulda 14, ortaokulda ve lisede 13 öğrenci düşmekte. Türkiye’de ise bu sayılar ilkokulda 18, ortaokulda 14 ve lisede 13.
VERİLER NE SÖYLÜYOR?
TEDMEM: Türkiye’nin eğitimde nicel açıdan önemli bir mesafe katettiğini açıkça ortaya koymakta. Ancak, bu kazanımların sürdürülebilirliği ve eğitim sisteminin daha ileri taşınabilmesi için politikaların odak noktasının niteliğe yönelmesi gerekmekte. Bu adım Türkiye’nin diğer ülkelerle rekabet edebilirliği ve kalkınma hedefleri bakımından hayati önem taşımakta.
BEYİN GÖÇÜ ORANIMIZ ARTTI
Türkiye İstatistik Kurumu, 2021-2023 dönemine ilişkin yükseköğretim beyin göçü istatistiklerini açıkladı. Buna göre, yükseköğretim mezunlarının beyin göçü oranı 2015’te yüzde 1,6 iken, 2023’te yüzde 2 oldu. Bu oran kadınlarda yüzde 1,6, erkeklerde ise yüzde 2,4 olarak kayıtlara geçti. En yüksek beyin göçü oranına sahip eğitim ve öğretim alanı, yüzde 6,8 ile bilişim ve iletişim teknolojileri oldu. Bu alanı, yüzde 4,4 ile mühendislik, imalat ve inşaat, yüzde 2,6 ile doğa bilimleri, matematik ve istatistik takip etti. Bir lisans programını tamamlayanların göç etmeyi en çok tercih ettikleri ülke yüzde 21,4 ile ABD oldu. ABD’yi, yüzde 17,5 ile Almanya, yüzde 11,2 ile Birleşik Krallık, yüzde 6,9 ile Hollanda ve yüzde 4,9 ile Kanada takip etti.
'YETİŞTİĞİMİZ TOPRAKLARA FAYDALI OLACAĞIZ'
Biruni Üniversitesi mezunu iki genç hekim, 2024 Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı’nda üstün başarı göstererek ilk 100’e girdi. TUS Türkiye 19’uncusu Dr. Lokman Tunca ile 71’incisi Dr. Furkan Öz, yetiştikleri topraklara faydalı olmak için çalışacaklarını ifade ettiler. Rektör Prof. Dr. Adnan Yüksel “Kuruluşumuzdan beri hep ilk 100’den öğrenci mezun ediyoruz. Bu sene de ilk 100’e giren iki öğrencimiz var. Onlar geleceğin Birunileri olacak. Lisans eğitimi için gençlerimizin kesinlikle yurt dışına gitmesine gerek yok” ifadelerini kullandı.